1.5

8.1K 714 574
                                    


Bol bol yorumları unutmayalım, keyifli bölümler ❤️


Kampüsten çıktığımda karşımda bir araba gördüm.

Arabanın önünde ise üç tane bey. Açıkçası birini görünce tüm isteğim gitmişti.

Somurtarak yanlarına giderken bir yandan da sinirliydim. Ceyhun onlara doğru ilerlediğimi görünce sırıttı. Anıl da bakışlarını bana çevirirken en son okyanus bakışlı olan şahıs bakmıştı bana.

"Sadece ikiniz olursunuz sanıyordum," dedim Ceyhun'a hoşnutsuzluğumu belli ederek. Aslında zaten biliyordum Ekin'in de olacağını. Ceyhun'un yazdıklarını da Ekin yazmasını söylemişti, onu da anlamıştım. Amacım şu an onu umursamadığımı göstermek ve istemediğimi hissettirmekti.

Onun varlığını yanımda deli gibi istediğimi bilmesine gerek yoktu.

"Bizim göbek bağımız bitişik," dedi Anıl gülerek göz kırparken. Kahve gözlerine bakarken gözlerimi devirdim. Sonra ise sinirim yeniden kendini belli etti ve burnumdan soluyarak Ceyhun'a baktım.

"Hani hava esiyordu?" dedim sinir olmuş bir gülümsemeyle. "Hava kırk derece!"

Ceyhun gülerken elini ensesine attı ve bakışlarını Ekin'e çevirdi. Özenle ona bakmaktan kaçınıyordum ancak o bakışlarını benden çekmiyordu. Ona güvenimi boşa çıkarttığı için ayrı sinirlenmiştim. Kesinlikle ona sinirlenmek için neden aramıyordum, o kendisi bana veriyordu tüm nedenleri.

Sırf öyle söylediği işin üzerime hafif kremi olan ve kırık beyaza kaçan bir renkte olan ince kazak giymiştim. Altımda da beyaz pantolon vardı. Hatta bir fotoğraf da çekmiştim ama sonra beğenmeyerek atmamıştım.

 Hatta bir fotoğraf da çekmiştim  ama sonra beğenmeyerek atmamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bana göre de esmiyordu zaten," dedi Ceyhun bakışları Ekin'deyken. Ofladım ve üzerimi çekiştirdim.

"Yeni duş almıştım," dedim homurdanarak. Şimdiden terlemeye başlamıştım. Çok rahatsız ediciydi. Bakışlarımı özenle ona çevirmezken somurtarak devam ettim konuşmama. "Duş aldıktan sonra terlemekten nefret ederim."

"Hastaymışsın zaten. Üşütme daha fazla," dedi Ekin sonunda konuya dahil olarak. Gözlerimi devirken  ona çevirdim bakışlarımı.

"Seni neden ilgilendiriyorum, arkadaşım?" Özenle arkadaş kelimesine baskı yapmam onun kaşlarının çatılmasına neden olurken neredeyse burnundan soludu.

Tam ağzını açıp konuşacakken yüz yılın klişesi gerçekleşti ve arkadan bir ses duyuldu.

"Nil?" dedi o ses. Böyle seslenmesi karşımdaki üç adamın aynı anda kaşlarını çatmasına neden olurken hepsinin gerginliğinin artışını adım adım izledim. Arkamda konuşan kişi kolumdan tuttu hafifçe. "Mesajıma cevap vermedin."

Sen Çıkmazı | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin