Merhabalar🥹Çok geç kaldık, farkındayım. Özür dilerim hepinizden<3 bölüm sonunda açıklamamı yaptım. Şimdi sizi çok oyalamadan bölüme alayım.
Son kez bol bol yorum yapmayı unutmayın lütfen:')
*
"Ekin," diyerek elimi onun yüzüne koyduğumda birkaç mırıltı çıkarttıktan sonra uykusuna kaldığı yerden devam etti. Dudaklarımda bir gülümseme oluşurken iç çektim ve iki elimi başımın altına koyarak, onunla bugüne kadar geçirdiğim tüm anıları gözlerimin önüne getirdim.
*
"Ulan Ceyhun, ulan Ceyhun!" Ekin sinirle bağırırken Ceyhun ondan koşarak kaçmakla meşguldü. Anıl'la bir köşede ikisini izlerken Anıl güldü ve bakışlarını bana çevirdi.
"Nil, sakın bir abin yok diye üzülme. Ceyhun senin abilik ihtiyacını yeterince karşılıyor."
"Sen karşılamıyor musun?" derken tek kaşımı kaldırmış, başımı ona çevirmiştim. Gülüp yanağımdan bir makas alırken "Sapır saçma konuşma," dedi.
"Ama ben söylemedim, sen söyledin."
Anıl bana gözlerini bayarak baktığında kıkırdadım. "Senin yengen miyim kardeşin miyim, Anıl?"
"İkisi de," dedikten sonra bakışlarını Ceyhun'u kovalayan Ekin'e çevirdi. "Ama Ceyhun seni baya kardeşi olarak benimsemiş gibi."
"Evet," dedikten sonra kıkırdadım ve soğuk kahvemden bir yudum aldım. "Annemi arayıp Ekin'le aynı evde kaldığımızı söyleyecek kadar çok seviyor. Sağ olsun."
"Lan kaçma, kaçtıkça daha çok sinirleniyorum!" diye bağırdı Ekin bu sırada.
Ceyhun bana bakıp hiç onaylamaz bakışlar attı. "Senin için dayak yiyeceğiz, sen orada kahve keyfi mi yapıyorsun hain!"
"Sevgilimle düzgün konuş lan!"
Ceyhun en sonunda yorularak kendini havuza attı.
*
"Demek kızımı seviyorsun?" diye sordu annem, gözlerini kısıp Ekin'e bakarken. Ekin oturduğu koltukta hareketsizce duruyordu. Bu kadar gerilmesi komikti ancak gülmemeliydim. Gülersem aynı şeyi bana yaşatırdı çünkü...
"Evet efendim," dedi Ekin saygısını hiç bozmadan. Annem gözlerini kısıp bana baktı.
"Sen de onu seviyorsun?"
"Evet anne."
Annem oturduğu koltukta arkasına yaslanırken bacaklarını birbiri üstüne attı ve bakışlarını tekrar Ekin'e çevirdi.
"Mesleğin ne?"
"Polisim."
Annem vay be dercesine kaşlarını kaldırırken bana yandan bir bakış atıp tekrar Ekin'e döndü. Onun bu gerilmiş halinden zevk aldığını daha az belli etseydi, her şey daha mükemmel olurdu.
"Kızımı sana emanet edebilirim yani?"
"Tereddütünüz olmasın." Öyle seri cevaplar veriyordu ki, sanki bir mülakatta gibi. Düşünmüyordu, anında söylüyordu ve bu annemin gözünde bir artıydı.
"Ya onu üzersen?"
Ekin bakışlarını bana çevirdi. Birbirimizin gözlerine bakarken aynı anıların döndüğünden emindim. Yaşadıklarımız bir film şeridi gibi gözlerimizin önünden geçti. Ekin'in beni ısrarla kendinden uzak tutmaya çalışması, Boran yanıma yaklaştıkça hemen yanıma gelmesi, Selin'i kıskanmam ve onun kim olduğunu söylememesi, Ekin'in polis olduğunu öğrendiğimde yaşadığım duygu karmaşası... Ve ona her aşık olduğumda kendimi bulduğum Sen Çıkmazı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Çıkmazı | texting
ChickLitEkin: Şimdi olanları mantıklıca açıklayacağım ve sen beni onaylayacaksın tamam mı? Nilsu: Evett ay yani tamam Ekin: Bugün alışveriş yapacağım yere geldin ve peşimden ayrılmadın. Sonra da sırada arkama geçtin? Ekin: Sonra telefon numaramı kasiyere...