Evet ben geldim... Bu sefer bölüm arası biraz uzun tutuldu. Biraz okunmasını da bekledim açıçası çünkü artık 20'ye geliyoruz. Bir dahalki bölüm ara bölüm gibi olacak ama okunma çok az. Ve bu da motivasyon düşüklüğüne sebep oluyor. Neyseee. Umarım beğenirsinizzz. Şimdiden iyi okumalar.
Ellerim ellerinin arasından kayarken usulca ellerimize bakmış oluşan boşluk hissi ile nasıl savaşacağımı bilmeden sıkıp bıraktım. Kalbim küt küt atarken huzursuzca kıpırdandım. Karşımızdaki kişi samimiyetsiz bir gülüşle bize doğru geldi. Bizi burada görmeye şaşırmış gibi davranırken üçümüzde bunun imkansız olduğunu biliyorduk. Buraya bir sebep ile gelmişti o da bendim.
" Onun elini tutarak mı ondan intikam almaya çalışıyorsun?" dedi imayla suratından gülümsemesini eksik etmeden. Saçlarını sıkı bir at kuyruğu yapmış kara gözlerini daha da çekik göstermesine neden olmuştu. Taytı bacaklarını sararken yarım giydiği atlet hafif kaslı olan karnını ortaya sermişti. Saçının üstünde güneş gözlüğü varken bacağını yana doğru eğmiş bizi süzerek izliyordu.
Ayça buraya bir plan için gelmişti ve bu oldukça korkutucuydu. Ve bize en büyük yanlış gibi bakıyordu. Yaşadığı ihanet o kadar ağırdı ki oksijen bile alınmakta zorlaştı.
" Burada ne işin var?" dedi Kurt sert bir sesle. Tavizsizdi ama elimi bırakması yanlış bir şey yaptığımızı kanıtlıyordu.
" Seni özledim Kurt." dedi bakışları bende son bulurken. " Dedim bakalım ne yapıyorsun bensiz. Ama kabul seni bu kızın yanında elini düşmesinden korkuyor gibi tutmanı beklemiyordum."
" Saçmalama da çık git şuradan" dedi Kurt gözlerini üzerinden çekip bende tutarken. Bana döndüğünde elimi tekrar tutacak sanıp büyük gözlerle baktım ama başka bir ses araya girdi.
" Geldiniz mi?" dedi Giray'ın heyecanlı sesi. İkimiz arasında mekik dokurken gözleri Ayçaya geldiğinde bizi tanıştırmaktan daha fazla heyecan duyarak atağa geçti.
" Ayça ile tanıştınız mı?" dedi Ayça hakkında iyi bir izlenimi olduğunu belli ederek. " Aramıza yeni katıldı ve gerçekten çok büyük destekleri oldu."
Bana döndüğünde sesini hafifi kısarak konuştu. " Sizin o tanıdığınızdan sonra en büyük bağışları yapanlardan biri."
Kurt sessiz kalırken bana hala o adamın verdiği parayı ne yaptığımı sormadığını anladım ve şu anda da ortaya çıkmıştı. Ayça şüpheli gözlerle bakarken altında bir samimiyet aramıyor ekstra bir şey çıkarmaya çalışıyor gibi bakıyordu.
" Tanıyoruz" dedi Ayça büyük bir gülümseme ile. Giray şaşkınlıkla bakarken bana dorgular gözlerle baktı ama sustum. " Değil mi Kurt? Biz eski arkadaşlardanız. Tabi Şifa ile ilişkimiz sonradan oldu." Bunu anlatacak gibi olduğunda vazgeçip " Uzun bir konu bunu sonra konuşuruz" deyip anılarımızın heyecanını yaratmaya çalıştı. Gerçekten de etkili oldu.
" Çok şaşırdım." dedi Giray. " O zaman siz" diye Kurt ile Ayça'yı gösterdiğinde imayı anladım. Bir şeyler yaşadıklarını iddia ediyordu.
" Arkadaşız" dedi Kurt net bir sesle. Ayça ise derin bir sırıtma ile baktı. Yüzündeki ifade çok yanlış anlaşılabilirdi.
" Ha yok" dedi Ayça kafasını iki yana sallayıp imkansız gibi. " Kurt arkadaşlarının ilişkisi olduğu kişilerle asla işi olmaz." Bu sanki aramızdaki ormanı yarıp derin çukur açmış gibi hissettirdi. Ayça'nın yaptığı ima o kadar ağırdı ki elimi üzerime sertçe sürtüp anları silemk istedim.
" Sen o zaman" diye Giray konuştuğunda. " Evet, ben Kurt'un arkadaşı ile bir ilişkim vardı oradan tanışıyoruz diye devam ettirdi.
Beni oradan kurtaran şey çantamda olan şeylerdi. Birinin seslenmesi ile Giray ben, yönlendirirken Ayça'ya sonra konuşuruz diyerek veda etmiş beni uzaklaştırmıştı. Kurt'la Ayça aramızda kalırken kafamı çevirdiğim anda Kurt'un Ayça'nın kolundan sertçe tutup uzaklaştırdığını gördüm. Ayça'nın suratında ise tanıdık bir nefretle beraber kötülüğün sarınmış olduğu alaycı bir gülümseme duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Örümcek İpi +18 ( DÜZENLENİYOR)
ActionKurt Kartacalı hayatımı baştan sonra değiştirecek beni ben olmaktan kurtaracak adamla o gece karşılaşmıştım. O ölüm kokarken yaşam bahçesinde olan benim koşarak ona gidecek olması felaketimizin başlangıcıydı. O beni yakıp küllerimden memnun olacak k...