*Kirpiklerin Ucundan İntihara Meyilli Gözyaşı*

1.2K 87 23
                                    

Ne demişler "hüzün geldi baş köşeye kuruldu." Öyle bir bölümmm. Şimdiden iyi okumalar. Umarım beğenirsiniz...

Sürekli düşünmekten yorulan zihnim yaşadığımın en büyük kanıtıydı. Düşünmek en abartılı duygulara sebebiyet verirken bunu yapmaktan başka elime bir şey gelmiyordu. Bir çukurdaydım, çukurun içine atılmış, kendi ellerimle tırnaklarımın arasına toprak parçaları doluşmuş bir halde etin tırnaktan ayrılma acısını hissederken hala çıkmaya çabalamıştım. güneşi gördüğüm, havanın aydınlandığı, günün kendini geceye teslim etmediği her an da kendimi tekrar mücadele etmeye layık görmüştüm. 

Bana havayla temas eden yeryüzünü kurtuluş olarak kabul ettiren mecburiyetlerim, insan dolu olan toprakların nasıl bir savaş meydanı olduğunu gözler önüne sererken, savaş meydanından kaçmak ister gibi kendi isteğimle çukura geri atlamıştım. Halbuki yerin altında solucanların kıvrılarak yol iz bildiği, karıncaların günlerce uğraşarak yuva kurduğu yerin benim olmadığının idrakine varıyordum. Diğer türlüsü de hataydı bu da hataydı.

Karşımda bana şaşkın irileşmiş gözlerle bakan kadının bir şey demesini bekliyordum. Düştüğüm çukurun daimi olduğunu belli eden bu kadın evin içine doğru göz gezdirirken bir ses duymayı bekledi.

" Sen kimsin?" dedi benim bile bilmediğim soruyu sorarak. Cevapsız kaldım, düştüğüm çukurda kimliğim belirsiz, fotoğrafım silikti.

" Kurt" dedi arkamdaki noktaya bakarak. Boşluklar bir bir dolarken kendim oralarda bir yerde sallanıyordum.

İçeri geçti ben hala kapının önünde dikili kalırken. Gözlerim katın koridorlarının temiz parkelerinde geziyordu, yeni temizlenmiş parkeler, donuk yüzümü bana sundu.

" Kurt neler oluyor?" dedi daha yeni algılayabildiğim ses. " Gürkan nerede?"

Kapıyı kapatıp, kaçamayacağım ortama girdim. Orta boylarda kumral olan bu kadın, düz yüz hatlarına sahipti. İlk bakışta güzelliği göze çarpmasa da biçimli dudakları insanların bakışlarını üstünde tutabilirdi. bana dakikalarca baktığına emin olduğum kahverengi gözleri acı bir kahve çekirdeği tonundaydı. Agresif bir şekilde salonda dikili dururken Kurt hiç umursamadan bıkkın bakışlarla ona bakıyordu. Daha çok başına açılan dertten hayıflanıyor gibiydi.

" Cevap versenize? Gürkan nerede?" yüksek ses tonu Kurt'un yüzünü buruşturmasına neden olurken kızı arkada bırakıp mutfağa gitti. Kız ellerini dizlerine hayıflanarak vururken öfkeyle arkasından bakıyordu.

"Kurt buraya geleceğini biliyorum." dedi hala öfkeli bir şekilde. Kıskanç bir kadının hırçın bakışlarını barındıran yüzü bana bakmasın istedim. Elinde bardakla mutfağın kapısında Kurt belirdi. Karşısındaki sinirden saçları birbirine girmiş kadını umursamadan kapının pervazına yaslanıp bardaktaki suyu içmeye başladı..

" Neden sevgilini arayıp sormuyor musun Hale?" dedi yalancı bir merakla. " Sabah sabah benim kafamı s*kiyorsun?"

Bu kadın Gürkan'ın sevgilisiydi. Bir an kalbimde derin bir rahatlama hissederken bunun sebebinin Kurt'un bir de sevgilisi ile uğraşamam düşüncesiydi. Eğer bu kadın Kurt'un bir şeysi olsaydı kesinlikle beni yer bitirirdi. Bir an kaşlarım Kurt'un sevgilisi var mı düşüncesi ile çatılırken eğer öyle bir şey olsa benimle aynı evde kalamazdı diye bir fikir attı kafam. Evet, kendine hayrı olmayan bir kızdım ama erkek ile kadının aynı evde kalması hangi sevgilinin kabul edebileceği bir şeydi?

" Ama tam olarak onu buraya basmaya geldin değil mi?" diye alayla sordu.

" Yani basmam gereken bir şeyler mi var?"

Örümcek İpi +18 ( DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin