*Sevilmek Zorunluluğu*

712 60 71
                                    


Selam yavrularım ben geldddiimmm. Yorum atmayı unutmuyoruz. Heyecanlı bir bölüm. Yorumlarınızı bekliyorum.... şimdiden iyi okumalar


Kapının pervazında donmuş kalmış beklerken beni orada bırakıp gitti. Biraz kendi başıma oturdum. Gece dalgalar halinde gökyüzüne yayılırken kelimelerin ağırlığı altında eziliyor, sanki karanlık dağıldıkça içimde birikiyordu. Cama doğru bakan koltuğa oturdum. Gece boyunca dışarıdaki oluşumu izlerken ne düşündüğümü ne düşüneceğimi bilmiyordum. Allak bullak bir zihin vardı. Düşünmeye yeltendiği anda başımı ellerimin arasına alıp durdurmaya çalışıyordum. Sanki bir yumak vardı ve döndükçe yine ona rastlıyordum. 

Gidip bir iki bardak su içtim art arta. Daha sonrasında midem bulandığı için pişman oldum. Bulantı arttıkça zihnim dağılıyordu bu yüzden kabul ettim sessizce. Okul saatine yaklaşırken çantamı toparladım. Hazır bir şekilde beklerken uyanıp dakikalar içinde hazır olmasını kapının girişine gelmesini bekledim. Geceden kalma görüntüsüne göz gezdirdiğimde ne kadar mahur olduğunu gözlerini elinin tersiyle sildiğinde anladım. Beraber arabaya bindik herhangi bir konu açmadım onunla ilgili. Sanki ses çıksa kalbim yarılacak gibiydi. Konuşur tedirginliği üzerimdeyken bir de Giray'ı görme korkusu ekleniyordu. 

Okulun önüne geldiğimizde arabadan indim. İndiğim gibi bana gülümseyerek gelen Giray'ı görmem bir oldu. Olduğum yerde kaldım. Yanımıza gelirken " Selam" diye seslenmesi Kurt'un ise onu duymamış gibi çekip gitmesi saniyeler içinde gerçekleşti. Giray'a ters bir bakış atmasını sadece ben görmüştüm. Ortada  bir kızgınlık vardı sanki yaşananlar yaşanacaklar benim suçum gibi bir ağırlık veriyordu.  Giray ise odağını sadece ben yaptığı için üzerinde fazla durmadı. 

Kuru bir şekilde " Selam" dedim.  Bugün siyahlara oldukça bürünmüştü. Gözleri ön plana çıkmış gözlerinizi fazla tutmanızı engelliyordu. Gözleri gülümserken bana doğru elini uzattı. Afallamam göze çarparken elini aşağı indirdi. 

" Dans ederiz sanmıştım" diye çapkın bir şekilde gülümserken benim gülümsetmeyi başaramamıştı. Soğuk bir giriş bizi karşılarken bozulduğunu ama belli etmemek için benimle aynı hizada yürüyordu. Suratına bakamadım. Sanki baktığım anda kelimeler dudaklarından dökülecekti bende malum kuş gibi kafamı toprağa gömecektim. 

" Dayımla görüştüm dün. Tüm hazırlıklar yapıldı. Ufak tefek şeyler var beraber gideriz diye düşündüm" dedikten sonra cevap almak ister gibi bekledi. Cevap vermeyince devam etti.  

" Dansın provasını istersen burada da alabiliriz. Dansçıların salonu öğle arasında boş oluyor" 

" Sanırım bugün biraz rahatsızım" dediğimde suratıma ilgiyle bakarak sustu.

" Neyin var" 

" Midem bulanıyor önemli bir şey değil" dedim fazla uzatmamak için. 

" İstersen hastahaneye gidebiliriz" 

" Gerek yok" dedim aceleyle. Gözlerinde oluşan samimi endişe beni bozguna uğratsa da kırık bir gülümseme ile yürümeyi sürdürdüm. 

" Dün galiba Ceyda ile tartışmışsınız" dediğinde sesinde önlenemez bir durulma vardı. Sanki arkadaşının hatasını taşıyor gibiydi. 

" Önemli bir şey değildi" dedim yere bakarak.

" Onun adına özür dilerim" dediğinde gözlerim kısa süreliğine açılıp kapandı.  " O hep böyledir. Bu aralar Serkan ile araları bozuk olduğu için iyice huzursuz" dediğinde bunun gözümden kaçtığını fark ettim. Belki de onun kadar başkalarının hayatını umursamıyordum. 

Örümcek İpi +18 ( DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin