Bölüm 3

19K 898 90
                                    

Adamın bacağı dizlerinin üzerine öyle bastırıyordu ki kıpırdaması imkansızdı;

''Ne yaptığını sanıyorsun, çekil üzerimden''diye tısladı, adam bir eliyle kollarını başının üzerinde tutarken diğer elini Zeynebin kazağının içine sokup belini okşamaya başladı.

Zeynep bir yandan kolunu bir yandan dizini kurtarmaya çalışıyordu,

"Ne yaptığını sanıyorsun dedim sana!''

"Rahat dur kıpırdadıkça daha tahrik edici oluyorsun''deyip elini yukarıya doğru ilerletmeye başladı, sütyen takmadığını anlayınca memnuniyetle gülümsedi;

"İşimi kolaylaştırıyorsun güzelim" deyip genç kadının dudaklarına kapandı, Allahım bu bir kabus olmalıydı ya da korku filmi, başka türlü bu olanları anlayamazdı, genç adam öpüşmeyi derinleştirmek için kızın dudaklarını aralamaya uğraşıyordu, Zeynep ise ağzını sımsıkı kapamış en azından buna izin vermiyordu, fakat karşısındakinin ne dudakları ne de elleri vazgeçecek gibi durmuyordu, gücü tükenmek üzereydi ki başladığı gibi aniden kesti öpüşünü;

"Ne oldu çok etkili silahına,byoksa düşündüğün kadar güçlü değil miymiş?'' yeşile çalan gözleriyle alaycı bir şekilde bakıyordu şimdi;

"Bunun cezasını çekeceksin''dedi Zeynep nefretle.

"Boş boş atıp tutuyorsun, buradan bakınca ceza çekecek olan ben değil , sen gibi görünüyorsun''deyip aniden doğrulup kendi koltuğuna geçti ,arabayı çalıştırırken dönüp;

"Çok rahatsın galiba, kalksan iyi olur, daha yolumuz var ve üzüleceksin ama bu kadardı, sadece ne yapabileceğini görmek içindi ve senin de anladığın gibi hiçbir halt edemeyecektin''

"Sen sen ne diyorsun be!'' Zeynep öfkeden ne konuşacağını bilemez durumdaydı, bir yandan toparlanırken bir yandan sakinleşip düşünmeye çalışıyordu.

"Kadınlarla zorla ilişkiye girmem, yoldan topladığım ne idüğü belirsiz kadınlarla ise çok istese de birlikte olmam, hastalığı var , tacizi var, askıntı olması var ...,,''

"Ya sen ne megaloman ne hayvanmışsın, bu nasıl bir saçmalıktır, nesin sen cezalandırıcı mı?" derken inmek için kapıya uzandı ama adam hızla kapıları kilitleyip yola çıkmıştı bile,

"Tamam uzatma dersini almışsındır umarım, şimdi fikrimi değiştirmeden sesini kes ve otur''deyip dikkatini yola verdi.

Zeynep bir şey demek için ağzını açtı, sonra vazgeçti, dersmiş diye düşündü, sen kendini ne sanıyorsun acaba, sen kim bana ders vermek kim?, yol boyunca içinden küfretti, adama saydırdı.Bu arada Şile'yi geçmişler Ömerli'ye yaklaşmışlardı,

"Dursana artık, ineceğim ben''

''Tamam bak iyi günümdeyim şehre kadar bırakacağım''

''Ya dursana sen, biraz önceki hayvanlığından sonra düşünceli olacağın mı tuttu, indir beni''

''Tamam dedim indireceğim, bak yaptığım şey biraz amacını aşmış olabilir''

''Biraz mı??'' Zeynep sinirden kıpkırmızıydı, kahverengi gözlerini kısmış adamın üzerine atlayacakmış gibi bakıyordu...

''Evet, biraz...ama bu olmalıydı gereksiz bir özgüvenin vardı, bunun boş olduğunu gördün, şu anda bir veya birkaç adamın altında yatıyor hatta ölüyor olabilirdin'' Zeynep de bunun farkındaydı, bu duruma düştüğü için Batur'a, güçsüzlüğü için kendine kızıyordu ama bunun zamanı değildi şu anda bütün öfkesi yanındaki densiz yabancıya yönelmişti,

Aşk Beklemez #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin