Bölüm 12

12.9K 851 133
                                    

Selam, okuyan, eleştiren, beğenisini ya da eleştirisini yazan herkese ve bana twitterdan hikayemle ilgili yol gösteren, benden çok daha tecrübeli ve başarılı deniz fenerime sevgi ve saygılarımı yolluyorum, bölüm müziğimizi özellikle Hasankeyf bölümünde dinlemenizi öneririm, keyifli okumalar.....

Bakarak büyülenmiş aşağılara, muhteşem manzaraya,

Ve titrerim gördükçe sağda, solda ve bütün yol boyunca

Yalnızca seni,

Görüntünün bittiği yerde,

Mor dumanlar içinde, çok uzaklarda...

Edgar Allan Poe

Uçak Mardin'e yaklaşırken Zeynep pencereden ilgiyle aşağıyı seyrediyordu, bu bölgeye daha önce hiç gelmemişti, şimdi yüksek ve çıplak dağların yoğunluğu, rengi, uzanıp giden platolar ürkütücü ama bir o kadar da merak uyandırıcı geliyordu.

Kerem'in ısrarına rağmen biletini kendisi almış, havaalanına kendi aracıyla gelip, koltuğunu ondan ayrı almıştı.Sonuçta kendi rızasıyla gezmeye gitmiyordu, fazla yakınlığa gerek yoktu.

Kerem Zeynep'in arka çaprazındaki koltuktan onu görebilmeye çalışırken ne kadar ilginç bir kadın olduğunu düşünüyordu; buraya gelme kararını bildiren mesaj geldiğinde şok olmuş, şaşkınlıkla mutluluk arasında gidip gelmişti.Ne biletleri almakla, ne de havaalanına birlikte gelmekle ilgili onu ikna edememiş, gerilmemek adına susmuştu, çok inatçıydı gerçekten, O'na nasıl davranacağını bilmiyordu, aslında buraya neden gelmesini istediğini, sonraki adımın ne olacağını kendisi de bilmiyordu.

Uçaktan indiklerinde Mardin'in sıcak ve kuru havası 'hoşgeldin' dedi onlara, Kerem onun küçük bavuluna bakıp;

''Tuhaf bir kadınsın, bu kadarcık eşyayla mı geldin?'' deyince,

''İki gün kalacağız, gerçi seninkilere bakınca niyetin yerleşmek gibi görünüyor ama'' dedi, yerdeki bir kaç koli ve bavulu göstererek. Genç adamın cevap vermeden sadece gülümsemekle yetindiğini görünce suratını astı yine, zaten ne biliyordu ki bu seyahatle ilgili, 'iş gezisi' demişti, o kadar..Kerem'i karşılayan araca itiraz etmeden bindi, mantıksız davranmanın gereği yoktu.

Kalacakları otel eski bir konaktan dönüştürülmüş butik otellerden biriydi, koskoca bir avluya bakan 8-10 tane odadan oluşuyordu, binanın özüne dokunulmadan oldukça estetik bir şekilde restore edilmişti, 'annem görse bayılır' diye düşündü.

Resepsiyona gittiklerinde ayrı ayrı oda anahtarlarını görünce şaşırdı;

''Hayret, otelde oda kalmamış klişesini kullanacağını düşünmüştüm!''

''Bir kadınla birlikte kalmak için bu tür klişelere ihtiyacım olduğunu mu sanıyorsun, gerçekten?''
   Sesi ve duruşu yine ukala, kendine güvenli haline bürünmüştü ve Zeynep de bir sürü kadının koşa koşa onunla aynı odayı paylaşacağının farkındaydı, ama bunu ona hissettirmeye hiç niyeti yoktu, ifadesiz bir suratla baktı sadece.

''Rahat ol Zeynep, senden düşündüğün şekilde faydalanmak için çağırmadım buraya'' , onun yüzünde beliren inanmayan ifadeyi görünce ''Neyse, bunun böyle olmadığını sen de anlayacaksın'' , deyip soğukça selamlayıp kendi odasına girdi.

Zeynep yandaki odaya geçtiğinde kafası hala karışıktı, eşyalarını çıkarmaya başladığında son derece kapalı pijamalarını görünce gülümsedi, aynı odada kalmak zorunda olacağını düşünerek Kerem'in hevesini kırmak için seçmişti bunları, oysa bu sıcakta hiç de iyi bir fikir gibi gelmiyordu artık..

Aşk Beklemez #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin