Bölüm 63

7.7K 651 208
                                    

Merhaba gece kuşları, Özlem'i bir nebze de olsa anlayacağımız bir bölüm oldu. Umarım fazla kızmazsınız. Bölüm müziğimiz eşliğinde keyifli okumalar herkese...
      
       Bir yolun varsa gidilecek, sona bırakma

Bir sözün varsa dilden yüreğe, hiç susma

Görmen gerekiyorsa birini, git yanına

Okşaman gereken bir yürek varsa, esirgeme elini

Hayat çok zalim

An gelir;

Elini, gözünü, yolunu, yüreğini alır senden

O zaman istesen de

Dokunamaz,

Göremez,

Gidemez,

Söyleyemez olursun...!


Can Yücel


Özlem'in attığı tokatla başta eylemi yapanın kendisi olmak üzere oradaki herkes şoka girmiş gibi kalakalmıştı.İlk toparlanan Zeynep oldu ve onların tutulup kalmış hallerinden faydalanarak kendini gücü yettiği kadar hızlı davranarak mutfaktan dışarı attı.Salonda oturan İlhan Dedesinin endişeli bakışlarını fark etmeden portmantodan aldığı paltosunu giyip evden çıktı.

Zeynep'in yanlarından ayrılmasının ardından Özlem ne yaptığının ayırdına varıp sandalyeye çöktüğünde artık gözyaşlarını tutamıyordu. Kaya Bey hemen Deniz'e işaret edip ablasının arkasından gitmesini sağladı. Ama iki dakika sonra yüzünde yenilgi dolu bir ifadeyle geri geldi genç kız,

''Yok, gitmiş''

''Ama kızım, bu haliyle nereye gidiyor? Arabasını almış deme sakın!''

''Hayır babaanne, arabası duruyor, arayayım bakayım'' diyerek telefona uzandı. Karşı tarafı aradığında mutfak tezgahının üzerinden gelen zil sesi ile yüzü düştü, ''Telefonunu almamış ki''

Zeynep kimsenin peşinden gelmesine fırsat vermeden sokağın başındaki duraktan bir taksiye atlayıp yola koyulmuştu. Nereye gitmek istediğini çok iyi biliyordu, daha doğrusu gitmek istediği tek yer vardı. Şoföre karşıya geçeceklerini söylerken artık akmaya başlayan gözyaşlarını tutamıyordu.Kendini boşlukta gibi hissediyordu, ne yapacağını, kime nasıl davranacağını bilmiyor..., hayır biliyordu ama şu anda bunu düşünmek istemiyordu. Köprüye ulaştığında yanına ne telefonunu ne de cüzdanını almadığını hatırladı. Bu durumda Kerem'in yanına gidemezdi, daha şirkette mi evde mi onu bile bilmiyordu. Yağmur? Yok o da olmazdı, kız zaten evinin, çocuğunun düzenini bozup günlerce hastanede beklemiş, bir de üstüne babasının Özlem tarafından hakarete uğramasına seyirci kalmıştı. Gerçi Yağmur'la arkadaşlıkları bunların hepsini kaldıracak samimiyetteydi, ama onun da evde olup olmadığından emin değildi, öyleyse geriye nerede olduğu garantili olan tek kişi kalıyordu.

Hastanenin girişine geldiğinde taksiciye beklemesini söyleyip Ozan'ı aramak üzere içeri girmişti ki Ayşe ile karşılaştı. Arkadaşının onu görünce şaşkınlıktan sevince dönen ifadesi gözlerinin ağlamaktan kızarmış ve şişmiş halini fark etmesiyle endişe doldu, ''Zeynep, ağrın mı var, ne oldu?''

''Ayşeciğim, ameliyatla ilgili bir durum yok, rica etsem taksiyi öder misin, Ozan'dan alıp veririm''

''Öderim tabi'' diyen kadın kısa sürede yanına dönmüştü, ''Ayakta durma, halsiz görünüyorsun, odama gidelim''

İtiraz edip hemen Ozan'ın yanına gitmek istese de arkadaşlığından dolayı kırmamak adına onu takip etti. Koridorda karşılaştıkları Duygu'nun da onlara katılmasıyla üç kadın Ayşe'nin polikliniği başlayana kadar geçen süre zarfında sohbet etmek üzere odaya girdiler. Zeynep nedenleri üzerinde çok fazla ayrıntıya girmeden annesiyle atıştıklarını, sinirlenip evden çıktığını anlattı.

Aşk Beklemez #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin