Bölüm 44

8.8K 681 525
                                    

   Herkese iyi geceler, hala ayakta olan gece kuşları, söz verdiğim gibi bölümü geç de olsa yayınlıyorum , müziğimizi açın, keyifle okuyun... Bazı sayfalar birilerini çok mutlu edecek gibi...

               Sen

Aklım ve kalbim arasında kalan

En güzel çaresizliğimsin..............

*****************

Okyanusta ölmez de insan

Gider bir kaşık sevdada boğulur

Cemal Süreya

Nişan gecesi yaptıkları konuşmanın üzerinden günler geçmiş, Zeynep o gece yanıt verememiş, düşünmek için süre istemişti.

''Süre mi? Ne için süre, sen kimden emin değilsin, kendinden mi, benden mi?''

''Hayır, ikimizden de eminim''

''O zaman??''

''Düşünmem lazım, aslında bu boyutta bir ilişkiye hazır değilim deyip kesebilirim, ama yine de kendime zaman tanımak istiyorum, bir şans vermek için''

''Bu zaman çok uzamasın Zeynep, ben artık hayatındaki yerimi bilmek ve düzenimi kurmak istiyorum''

Konuşmaları ve dansları orada bitmiş, sessizce yerlerine oturmuşlardı. Yağmur onun yüzündeki ifadeden bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamış, bir bahaneyle masadan uzaklaştırmıştı.

''Ne oluyor kızım, o öpüşme ve danstan sonra direk evde alırsınız soluğu diyordum ama suratlar sirke satıyor yine''

''Ya ciddi bir ilişki ya ayrılık diyor''

''Haa, ondan bu suratının hali.. Manyak mısın sen? Seninle gönül eğlendirmiyor, gerçekten seviyor diye sevineceğine, sanki evli ve çocukluyum demiş gibi dolanıyorsun, yeter artık Zeynep kendine gel, yoksa yemin ediyorum Kerem'e ben birisini bulacağım kendi ellerimle''

''Of ya kime diyorsam, daha ilkokulda evleneceği kişiye karar verip bunu uygulamaya koymuş birisin sonuçta''

''Daha ilkokulda doğru seçim yapıp, doğru karar verebilmiş biriyim sonuçta, yirmisekiz yaşında serseri mayın gibi dolaşmıyorum ortalıkta hiç olmazsa''

Yanlarına Can'ın gelmesiyle konuşmaları yarım kalmış, bir süre pistte oynayanlara katılmıştı gönülsüzce, aslında masaya dönmemek için bahane yaratmıştı kendisine.

Gece bittiğinde Baran onu da davet etmişti, ''Sabaha kadar muhabbet edeceğiz Songül'de, geliyorsun değil mi?''

''Misafirlerim bende kalıyorlar ve Pascal çok sevdiği işkembe çorbasından içmek istiyor, Dolapdere tarafına gideceğiz, siz gelin isterseniz''

''Zeynepciğim Buğra'yı alacağım Ayla'lardan, geç olmadan gidelim, sabah kahvaltıya getir arkadaşlarını''

''Annem bekliyor onları Songül, ama siz gelin oraya, Baran'ın uçağı kaçta?'', o sırada Kerem'in kolundan çekmesiyle ona dönmek zorunda kalmıştı.

''Ozan'da kalmıyor mu bunlar, senin evine nasıl sığıyorsunuz?''

''Onun evini görsen daha da küçük, bende kalıyorlar, sığıyoruz bir şekilde''

''Şu iki yarmayı'' dedi gözleriyle Paul ve Pascal'ı işaret ederek '' Ben misafir edeyim''

''Saçmalama Kerem, kaç gündür kalıyoruz işte, ne diyeyim insanlara, hem senin ev çok uzak, sabahın köründe gezmeye çıkıyorlar, zor olur oradan gelmesi''

Aşk Beklemez #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin