Bölüm 55

8.3K 622 143
                                    

  
Merhaba sevgili gece kuşları, umarım seveceğiniz bir bölüm olur. Multimedyada Zeynep'in mırıldandığı şarkı var ' Stand by me' , fotoğraf Kuzguncuk'tan ... Twitterda üç günden beri bölüm için tatlı tacizlerini sürdüren sevgili Kelebekk(@keremsevo) bakalım beklediğine değdi mi?
Herkese keyifli okumalar, yorumlarınızda görüşürüz...

                        Zaaflar

                   Senin hiç yoktu

                   Benimse vardı bir tane

                   Seviyordum...

                          Bertolt Brecht

  

   Yatmadan önceki mutlu ve kararlı ruh hali sabah uyandığında da devam ediyordu. Keyifle gerindi yatağında, saate baktı henüz sekiz bile olmamıştı. İki gün sonra yeni iş yerine başlayacaktı, tatilde bile erken kalkması çok sinir bozucuydu, ama uyanmıştı bir kere. Deniz'le ortak kullandıkları banyoya girdi, sabah bakımını yapıp çıktığında kardeşinin de hazırlanıp çıkmak üzere olduğunu gördü, ayak üstü laflayıp odasına geçti tekrar. Üzerini değiştirip aşağı ineceğinde telefonuna gelen mesajla durdu, 'Uyandın mı?' yazıyordu, gülerek aradı Kerem'i,

''Uyandım, günaydın?''

''Doğru ya senin ne kadar erkenci olduğunu unutmuşum. Özlem başıma vurdu, sağlıklı düşünemiyorum''

Sevgi sözcükleri ve karşılıklı gülüşmeler ile süren konuşmaları bittiğinde içinde oluşan boşluk hissini atabilmek  için hızla aşağı indi. Burada kalmak iyi gelmişti, ailesini ve evini ne kadar çok özlediğini anlamıştı. Hele de böyle anlarda o boşluk ve yalnızlık duygusunu onların sıcaklığı çabucak gideriyordu. Yine de ne kadar kabul etmese de Kerem'in yokluğu göğsünün üzerine oturan bir kaya gibi hissettiriyordu kendisini.

Annesini işe gitmeden kahvaltı masasında yakalamıştı, Kerem'in bahsettiği  Ahmet Bey'in davetini yüz yüze konuşmak istiyordu.

''Ahmet Amca hem dedemleri görmek, hem de seninle tanışmak için cuma akşamı yemeğe davet ediyor hepimizi'' dedi masadakilere bakarak. Ama annesinin tepkisi hiç beklemediği bir şekilde oldu,

''Allah allah, niye biz gidiyormuşuz ayaklarına? Kabul etmedin tabi!''

'' Size sormadan bir cevap vermedim, ama ne sakınca var ki?''

''Olacak şey mi Zeynep? Doğrudan geri çevirmeliydin, koskoca dedenler, biz kalkıp ayaklarına gideceğiz, yok artık''

''Anne, Kerem'i istemeye gitmiyoruz ya, adam dedemlere jest yapıyor sadece, bu kadar gerginliğe  gerek yok''

''Tamam, jestini evde yapmasına ne gerek var? Saçma!''

''Ne diyeyim o zaman , buraya mı çağıralım?''

''Yok yok, o hiç olmaz, ne öyle dünden razı gibi...?''

''Anne ne yapmaya çalışıyorsun? Ben de Deniz de o eve gittik zaten, Kerem defalarca buraya geldi. Şimdi bu davranış anlamsız değil mi?''

''Senin erkek arkadaşının ailesiyle tanışacağız, bu farklı bir durum, bence yakışık almaz. Resmi bir şey olsa tamam da, şimdi gitmek içime sinmez''

''Böyle davranarak beni zorda bırakıp evliliğe ikna edeceğini sanıyorsan çok yanılıyorsun anne, oyuna gelmeyeceğimi bilecek kadar tanıyorsun beni''

''Zeynep kızım, sen perşembe günü Ahmet Bey'in yanında çalışmaya başlamıyor musun? Ben o gün hastaneye gelir hem yeni ortamını, hem de Ahmet Bey'i görmüş olurum'' , dedesi gerginliği uzatmamak adına konuyu böyle kapatmayı uygun görmüştü.

Aşk Beklemez #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin