1. Bölüm

288 16 1
                                    

Asya: Kaya Scodelario

Buğra: Chris Evans

Atilla: harry gregory

Ege: Aurelien Lucas

Neşe: Sarah Ellen

Anne:Kate Middleton

Baba:James Franco


Ben Asya 18 yaşındayım dışarıdan sıradan bir hayatım varmış gözükebilir.Ama içimi gören herkes öldüğümü fark eder.

Ailemle yaşıyorum ama onları pek görmüyorum.Annem de babam da çalışıyorlar. Çok fazla meşgüller. Abim var, genelde onla vakit geçiririm. Abim 20 yaşında olunca onla vakit geçirmek eğlenceli olabiliyor. Bazı sorunlarımı anlatıyorum,kalp kırıklıklarımı,üzüntülerimi... Kızıyor tabii insanlara çok değer verdiğim için. Abim ve ben normal değiliz. Doğuştan gelen bi kaç özelliğimiz var. Benim yeni yeni ortaya çıkmaya başladı. Abimin ise bayadır var.

Benim takıntılı olduğum diziler var. Onları araştırmak için oradan oraya koşuştuturum -gidebileceğim yerlere giderek-

Okul dışında hep evde olurum bilgisayar başında Tumblr' a bakarak zaman geçiririm. Abim okulu yüzünden başka bir yere gittiği için artık çok sıkıcı olmaya başlamıştı hayatım. Saçma olan güçlerimi geliştirmeye çalışıyorum. Kim olduğu fark etmeksizin insanların ne düşündüğünü görebiliyorum. Genelde hep kalp kırıklıkları oluyor. Sürekli kötü adamlar yada kadınlar kırıyor insanların kalplerini.Ben onlara aptal diyorum. Gerçekten çok aptallar. Veridiğimiz değeri göremeyecek kadar aptallar!

******

Çarşamba sabahı. Alarmdan önce uyandım.Normalde bu kadar erken uyanmam. Yastığımın altından telefonumu çıkarıp saate baktım. 06.12. Hiçbir mesaj yok.Gülümseyip telefonumu yatağın bir tarafına attım. Hazırlanmaya başladım. Süslenmeyi seven birisi değilim. Aklıma ne eserse onu yapıp çıktım. Okul bize yakındı. Saat 06.34'tü annemlere ''Çıkıyorum.'' dedikten sonra okula yürümeye başladım. Hava açıktı hafif bir rüzgar vardı. Şubatta böyle olması biraz saçma geldi bana. Kar falan bekliyordum oysa ki.

Okula girdim. Birkaç kişi vardı bahçede. Merdivenlere oturdum,uyukluyordum. Telefonuma baktım. Saat 06.45'ti. Herkes tek tek gelmeye başladı, zil çaldıktan sonra sınıflara dağıldık. Pek ders dinleyecek havamda değildim. Arka köşeye geçip oturdum. Çantamı masanın üstüne koyarak yattım. Hocaya rahatsız olduğumu uyumak istediğimi söyledim. Hocam beni sevdiğinden izin verdi ve uyudum.

*****

Bir ders uyumak iyi gelmişti. Telefonuma baktım. 2 mesaj vardı. Ege'dendi.

-Özür dilerim :( .

-Beni affetmen için ne yapabilirim uykucu?

12 gün önce bırakmıştı. Bırakıp gitmişti... Hıçkıra hıçkıra ağlattı 12 gün boyunca. Şimdi ise affetmemi istiyordu...

-Ege'm benim canımı nasıl acıttıysan seninde canın o kadar acısın. Seni affetmiyorum. Tabii bu bir şey ifade ederse, sen beni çok üzdün. Kendine iyi bak hayatımın anlamı .

Böyle demek istemezdim ama canımı acıtıyordu. Kötü olan tarafı aynı okuldaydık.

İki ders sonra mesaj attı.

-Asya'm biliyorum çok üzdüm seni. Çok kırdım. Fark etmedim hayatım.

Cevap vermedim. 10 dakika sonra yine mesaj attı.

-Hala sınıftan çıkmadın mı? Bak hava çok güzel sen böyle havaları seversin. Dışarı çıkta gezelim biraz.

-Ege bu kadar yüzsüzlük fazla. Senle gezmek için gelmedim okula. Ve sakın sınıfa gireyim deme !

Galaksinin ÖtesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin