ON İKİNCİ BÖLÜM

33 6 0
                                    

Törenin ardından eve gitmiştik aytaç ceketini çıkartıp koltuğa fırlattı ardından o da hemen yayıldı bende dişer koltuğa geçip oturdum

"Aç mısın"

"Tabiki açkm amına koyim sabah kahvaltısıyla duruyorum"

"Tamam evemi sipariş edelim yoksa dışarda mı yemek istersin"

"Fark etmez"

"O zman eve sipariş veriyorum"

"Hangisi en hızlı geliyosa ondan ver"

"O kadar acıktın mı ya"

"Aç karınla sigara içmeyi sevmiyorum aytaç ve neredeyse 3 saattir sigara içniyorum"

"Hee anladım ben senin karın ağrını e içmeyi ver canım nolcak"

O sırada cebinden sigara çıkartıp kendi dudaklarına koydu sonra yakıp bana baktı piç kurusı bilerek yapıyordu dumanını bu tarafa doğru üfledi

"Önce üzerimi değiştireyim sende değiş"

"Siparişleri ver ondan sonra değiş lan"

O ise çoktan merdivenleri çıkmaya başlamıştı peşinden gidip kendi odama girdim üzerimdekilerini hızlıca çıkartıp bir yere fırlattım pijamalarımı giyip aşağı indim aytaç hala ortalıkta gözükmüyordu of giymesi ayrı dert çıkartması ayrı dert uzun süre sonra aytaç aşağıya sıfır kol ve şortla indi uyuşuk uyuşuk hareket ediyordu en sonunda koltuğa gelip oturdu masanın üstünden telefonunu aldı

"Ne yemek istersin"

"Ebeni"

"Hop bu ne agrasiflik aslanım"

"Lan göt bir saattir üstünü çıkartamadın açım diyorum sigara içemedim diyorum uyuşuk uyuşuk hareket ediyon"

"Tamam söyle ne yicen"

"Hamburger söyle"

"Tamam bende pizza yicem"

"Sıçta bokunu ye aytaç"

"Lan tamam a a"

O sipariş verip geri yaslandı derin bir nefes alıp verdiğini duydum ona dçnüp bktığımda kariıya bakıyordu bende onun gibi geri yaslandım

"Lina"

"Ne var lan"

"Bir şey sorcam"

"Sor"

"Ama lütfen üzülürsem söyle tamam mı"

"Ben üzülmem aslanım söyle"

"Hiç anne babanı merak ettiğin oldumu ya da özlediğin"

Bir süre ne diyeceğimi bilemedim ben hiç düşünmemiştim ki onları hem neden düşüneyim ki bana bunları yapanlar onlardı merakta etmiyordum sadece yetimhanedeyken annemi düşünmüştüm nasıl biri diye o kadar

"Ne özledim ne de merak ettim aytaç ben onları hiç düşünmedim düşünmekte istemedim"

"Küçüklüğün peki o banka oturup ne düşünürdün hep"

O bank benim sırdaşımdı okulumdaki aileleri anlatırdım ben ona ama sesli değil içimden konuşurdum ya da okulun yolunun üstündeki parktan yetimhane müdürünün yaptıklarından ilk zaman olan acılarımı anlatırdım yetimhaneye çocuk sahiplenmeye gelenleri anlatırdım beni almadıklarındaki hayal kırıklığımı anlatırdım her ne ladar istemesemde heves ederdim benimde ailem olsun diye

"O bank benim sırdaşımdı aytaç olanı biteni gider hep ona anlatırdım içten içe"

Gözlerim niye bulanık görüyor şuan bozuldularmı lan aytaça baktığımda gözlerimin tam içine bakıyordu kafamı hızla yana çevirdim ne diye dolmuşlardıki şimdi

PATRONİÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin