Ağaç olmamıxa dakikalar kala bizim masaya yaklaşan giray ve yanındaki kızı görmemizle hareketlendik. Yanımıza ulaştıklarında giray her xaman ki gibi Aytaçs sataşmıştı. Bana da gülümseyip başıyla selam verdi
"Evet sevgili kuzenim ve onun patronu yanımda gördüğünüz hanımefendi benim yavuklum"
Kız koyu dalgalı kahve saçlı kahverengi gözlü esmer güzel bir kızdı bence. Kız bana gülümseyip girayın koluna girdi
" Merhaba ben Öykü. Aytaç Bey sizi tanıyorum fakat sizi daha önce gördüğümü hatırlamıyorum."
"Lina ben Aytaçın patronuyum. Kendisi özel doktorumdur"
"Geçmiş olsun bir hastalığınız mı var"
Bu soruyla birlikte Aytaçla göz göze geldik. E kız haklı bilmiyor benim yaşantımı. Aytaç gülümseyip Öyküye döndü
"Yok genel olarak kalabalık bir evde yaşıyorlar ve bende onlarla özel olarak ilgileniyorum"
"Hastalığınız yoksa iyi"
"Eee hayatım nasıl tanıştınız bir yerden bir sohbet başlatalım artık"
"Şimdi aşkım şöyle öykü dekor işleriyle uğraşıyor bende size bahsettiğim yenilikleri organize etmesi için öyküye ulaşıyorum sonra öykü kapıdan bir giriyor yani bas bas bağırıyor gel bana aşık ol diye neyse ben öyküye kafamdakilerden bahsedihyorum tabi biliyorsun benim yavşak bir damarım var o damarım tutmasın mı öyküyü alıyorum gidiyoruz beraber bir cafeye içiyoruz orda oraletimizi sonra prensiblerini öğrendim dedim e şey bu ben yani biz böyle tanıştık"
Aytaç girayın omzuna yumruk atıp güldü. Bu nasıl hikaye lan hadi tamam dekor işi falan okey de oralet ne amk. Giraydan ne beklenir zaten.
"Ya kuzen inanabilir misin benim ciddiyetsiz yanımı seven ilk kadın öykü diğerleri yok ağır başlı ol yok öyle yok böyle."
"E ne güzel o zaman giraycım. Öykü sen ne düşünüyorsun giray hakkınds"
"Yani giray şöyle bir çekiciliği var girayın insan ister istemez etkilenebiliyor. Ve ciddiyetsiz yanına gelirsek eve ciddiyetsiz halini seviyorum çünkü o hayat felsefesini eğlenmek olarak belirlemiş ve bu güzel bir şey"
Giray ve öykü birbirlerine bakıp gülümsediler. Ulan sadettin ve duru giray ve öykü yavaş yavaş eksiliyoruz hayırlısı inşallah. Aytaça baktığkmda gülümseyerek bana bakıyordu.
"Ne oldu lan ne bakıyon"
Kafasını ili yana sallayıp cebinden sigarasını çıkarttı paketi bana doğru uzatıp kaşlarıyla işaret etti içinden iki tane alıp birini kendi dudaklarıma koydum diğerinide Aytsçın dudaklarına uzatıp koydum. Aytaç çakmağını çıkartıp ilk benimkini sonra kendisininkini yaktı. Gülümseyip önüme döndüğümde bize gülümseyerek bakan 2 çift gözü gördüğümde istemsizce utanmıştım
"İçelim artık"
Giray garsona seslenip bize içki söyledi adam kısa sürede getirdiğinde hepimiz tepsiden alıp başımıza diktik tekrar getirmesini söylediğimizde artık bu olayın sürekli tekrarlanacağını hepimiz biliyordu. Saatler geçtiğinde bile hala devam ediyor hala daha kahkahalar atıyorduk. İçmeyi bırakmamıza sebep olan Aytaç ve Girayın pist üstünde deli gibi dans etmeleri ve son derece elit mekanda enes batur dolunay şarkısını açtırmak istemeleriydi öykü il ikisini çekiştire çekiştire arabaya soktuk Aytaç ve Giray hala daha enes baturun şarkısını dinlemek için mızmızlanıyorlardı en son başımızı siktikleri için açıp susmalarını umuyorken ikiside bağıra bağıra söylemeye başladılar sonra Giray bir anda ağlamaya başladı ama ağlamıyor sadece ağladığını sanıyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATRONİÇE
RandomBenim ellerim kan kokuyordu öldürdüğüm için, onunda elleri kan kokuyordu hayat kurtardığı için. ARGO VARDIR!