"Tepeli Deve geliyor! Tepeli Deve geliyor!"
On beş yaşlarındaki çocuğun sesiyle irkilerek arkama döndüm. Heyecanla bağırarak koşuyor ve sesini olabildiğince yükseltiyordu.
"Anneanne ne oluyor?"
Anneannem susmam için işaret ettiğinde arkamı tekrar dönüp çocuğa baktım. Heyecanı geçmemiş daha fazla katlanmıştı. Etrafında ona şaşkınlıkla bakan insanlara doğru bağırdı.
"Vallaha gördüm! Mahalle başında geliyor!"
Bakkalın önünde duran yaşlı adam, oğlana doğru yaklaştı ve kaşlarını çattı.
"İmkansız bu oğlum. Tepeli Deve'nin çıkmasına yıllar var. Hem zaten bu girişiyle bir daha çıkamaz oradan."
Çocuk serin havada bile alnında biriken teri sildi. "Altay Dayı vallahi gördüm! Özgü Abla arkasından koşturup duruyordu. Babam yolladı beni, ondan önce geldim buraya. Mahalledeki pezevenkler tüysün hemen, Tepeli Deve geliyor haber et dedi."
Yaşlı adam durumun gerçek olduğunu anladığı an, yüzü endişeye büründü. Çocuğun omzuna hafifçe vurdu ve arkasında duran gence döndü.
"Fahri sen dur burada," Camlarda biriken insanlara döndü. "Kimse kafasını camdan çıkarmasın! Hayde içeri!" Dedi.
Kaşlarım çatılmış olan biteni izlerken, kolum kavrandı. "Yavrum içeri girelim hadi." Anneanneme döndüğümde panik dolu gözleri beni izliyordu. "Ne oluyor? Anlayamıyorum..." dedim. Sesim merak dolu ve tedirgin çıkmıştı.
Beni duymazdan gelerek, oturduğum tabureden hızla kaldırdı ve kapıya doğru çekti. Sanırım burası garipliklerle dolu derin bir yuvaydı ve ben bu yuvada yaşamaya yeni başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tepeli Deve
RomantizmSezen, sıradan bir öğretmendi, ta ki İzmir'den İstanbul'a anneannesinin yanına dönene ve Tepeli Deve ile tanışana kadar. Başlangıç; 17 Eylül 2022