''Gül aldı burnumu, sanırım. Gül aldı burnumu, sanırım.''
Technoblade silahının kemerini boynundan çıkararak konuşan adama baktı.
''Sanırım o aldı, burnumu...''
Önlerindeki merdivenden inerek odaya adımlarını attı.
''Techno...''
Dream, Technoblade'in gergin olduğunu anlayabiliyordu. Tek sorun neden gergin olduğuydu.
''...sağ salim dönmene sevindim. Ninja bana olanları anlattı.''
Konuşan adam önünü onlara döndüğünde Dream gördüğü görüntüyle kaşlarını çattı. Adamın yüzünün yarısı çürümüştü. Virüse yakalandığı kesindi ama öyleyse nasıl hala yaşıyordu? Koluna bağlı olan serumu gördü. Demek ki serumla tedaviyi ona enjekte ediyorlardı. Ama serumun içindeki sıvıdan az kalmıştı bu da demek oluyordu ki adamın fazla vakti kalmamıştı.
''Tam bir katliamdı.'' Techno konuşmaya başladı. ''O silahlara karşı elimizden bir şey gelmez.''
Adam elindeki sulama kabıyla uğraşırken ''Hayır.'' dedi. ''Ama eninde sonunda yaptıklarının bedelini ödeyecekler.'' Sulama kabını bırakıp eline aldığı kırmızı karanfili çürümüş olan burnuna yaklaştırdı ve derin bir nefesi içine çekti. ''Yanındakiler kim?'' Bakışlarını onlara çıkarmadan konuştu. ''Neden buradalar?''
Dream konuşma sırasının ona geldiğini düşünüp birkaç adım öne ilerledi. ''İSYAN'a ulaşmamız gerek.'' Techno ona konuşmamasını söylememiş olmasına rağmen konuştuğu için sinirlenmiş görünüyordu. Techno'yu gösterip ''Techno, bizi içeri sokabileceğini söyledi.'' dedi.
Techno sanki kötü bir şey söylemişte yakalanmış gibi gerilmişti. Adam kafasını yavaşça çevirip Techno'nun gözlerinin içine baktı. ''Techno tutamayacağı sözler vermese iyi eder.'' dedi. Techno gergince nefes aldı. Adam masanın kenarına koyduğu bastonunu eline alıp zorla nefes aldı.
Dream burada neler döndüğünü anlamıyordu. Ortam fazla gergin görünüyordu. Adamın konuşmasıyla tekrar ona baktı. ''Ayrıca, duvar sorununuzun yarısı.'' Serumu tutan demiri kendine çekti. ''İSYAN'a girmek imkansızdır.'' Bastonu yere vurarak ona doğru yaklaştı.
Technoblade ''Artık bir yolu olabilir.'' diyerek araya girdi. Gözlerini kaçırdı. ''Ama Dream olmadan işe yaramaz.'' Dream kaşlarını çatıp Techno'ya baktı. Şimdi neyin peşindeydi? Ona gerçekten güvenecekler miydi? Yaptıklarından sonra?
''Öyle mi?'' Adam gittikçe Dream'e yaklaşırken konuştu. ''Ne olduğumu biliyor musun Dream? '' Dream'in dibine dudaklarının aralarında santimler varken durdu. Dream gözlerini kırpmadan adamı izliyordu. Tek bir yanlış harekette adamın boynunu koparmaya hazırdı.
''Ben bir iş adamıyım.'' Adam nefesini vererek konuştu ve geriye çekilerek Dream'in gözlerine baktı. ''Yani, gereksiz riskleri göze almam.'' Technoblade kenarda olanları izliyordu. ''Neden sana güveneyim?'' Dream donuk bakışlarla adama bakıp ''Çünkü sana yardım edebilirim.'' dedi.
Adam gözlerini kırpıp geriye çekildi. Dream konuşmaya devam etti. ''Beni o duvarlardan geçirebilirsen bende ihtiyacın olan şeyi alırım.''
Adam başını yana yatırıp gözlerini kıstı. ''Neye ihtiyacım olduğunu düşünüyorsun?'' Dream adamın tuttuğu seruma bakıp ''Zamana.'' dedi. ''Son damlasına kadar.''
Adam seruma bakıp yenilmiş bir ifadeyle Techno'ya döndü. ''İhtiyacım olan bu mu?'' Technoblade'in bakışları Dream ve adam arasında gidip geliyordu. Dream'in iyi laf yaptığını biliyordu. Bu durumdan anca o çıkabilirdi ve ne olacağını çok merak ediyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Leave Me {dnf} -Düzenleniyor-
FanfictionAnd I see forever in your eyes I feel okay when I see you smile The Maze Runner dnf au #1 Philza 14.02.22 #1 dnf 01.03.22 Kitap; Wilbur, George ve Punz'ın ortaya çıkan çirkin olaylarından önce yazılmış ve yayınlanmıştır. Bu kişileri asla desteklemi...