I remember my name!

197 24 14
                                    

George ile yürüyorlardı. Buraya geldiğinden beri en huzurlu hissettiği andı bu. Sanki buraya bunun için gelmiş gibi hissediyordu. George ikinci şişesini bitirmek üzereydi. Çocuk George'un o iğrenç şeyi nasıl içebildiğini anlayamıyordu. George ona döndü. ''Adını hatırladın mı?'' Çocuk kafasını salladı. ''Hayır.'' George dudaklarını büzdü. ''Herhangi bir şey?'' Çocuk tekrar kafasını salladı. ''Pekala. O halde sana inşaatçılarımızı tanıtayım.'' George ateşin etrafında oturan çocukları gösterdi. ''Ellerini çok iyi kullanıyorlar ama kafa olarak aynı şey geçerli değil.'' Ardından gülüp başka bir çocuğu gösterdi. ''Şuradaki de Punz, o da dilimleyicilerin başı.''

Çocuk Punz'a baktı. Garip hareketler yapıyordu. Gerçi burada her şey garip diye düşündü. George sağ taraftaki iki çocuğu gösterdi. ''Doktorlarımız, Sam ve Ponk. Revirde görmüş olabilirsin. Zamanlarının çoğunu dilimleyicileri bandajlayarak geçiriyorlar.'' Çocuk aklına gelen şeyle George'a baktı. ''Buraya ilk geldiğim gün. Beni revirde ziyaret ettin mi?'' George gözlerini kısıp ona baktı ve yutkundu. ''Neden soruyorsun?'' Sanki vereceği cevabı düşünüyor gibiydi. Çocuk ''Merak ettim.'' George ''Evet. Revirdeydim. Sen bayılınca endişelendim.'' dedi.

Çocuk fırsatı kaçırmamak için sordu. ''Neden endişelendin? Daha beni tanımıyordun bile.'' George kaşlarını çatarak ''Bende kendime bunu soruyorum.'' diye mırıldandı. Dream ne dediğini anlayamadı.

Birkaç saniyelik sessizliğin ardından çocuk George'a bakıp ''Ya koşucu olmak istersem?'' dedi. George ona dönüp ''Sen benim söylediklerimi dinlemedin mi? Kimse koşucu olmak istemez. Ayrıca seçilmek zorundasın.'' dedi. Çocuk ''Kim seçecek ki?'' diye sordu. George'un cevap vermesini beklerken birinin ona çarpmasıyla sendeledi. Kim olduğuna bakmak için arkasını döndüğünde Techno ile göz göz geldi. ''Ne diyorsun çaylak? Beni yenebilecek misin?''

Bir bu eksikti diye geçirdi aklından. Techno açıkça ona meydan okuyordu. Buna karşılık vermeli miydi? İnsanlar tezahürat yapmaya başladılar. ''Çaylak! Çaylak! Çaylak!'' Çocuk George'a baktı. George kafasını 'yapma' anlamında sallıyordu. Kalabalığın arasında Sapnap'i gördü. Techno eliyle 'gel bakalım' işareti yapınca çocuk kaçışı olmadığını düşündü ve ona doğru ilerledi. Herkes heyecanla alkışladı.

''Tamam, güzel. Kurallar basit, çaylak.'' Çocuğun etrafında daireler çizmeye başladı. ''Ben seni çemberin dışına çıkarmaya çalışacağım, sen de beş saniye dayanmaya çalışacaksın. Bunu yapabilir misin?'' Herkes kahkaha attı. ''Yavaştan al çaylak. Hazır mısın?'' Çocuk cevap veremeden Techno çocuğu önceden yaptığı gibi yere itti. Ama bu sefer çocuk yere düşmek yerine çemberin etrafında toplanan insanlara çarpmıştı. Techno sert oynuyordu. Onun da sert oynaması gerekiyordu. Beklemediği bir anda çarptığı insanlar onu geri itince Techno fırsattan yararlanarak onu tekrar yere itti. George'un önünde küçük düşmeyi istemiyordu.

Çocuk bir şekilde düşüşünü yavaşlattı. Heyecan ve gerginlikten hızla nefes alıyordu. Kalabalık Techno'ya tezahürat yapıyordu. ''Kalk oğlum. Hadi, çaylak. Daha işimiz bitmedi.'' Techno yüzündeki pis sırıtışla ona bakıyordu. ''Bana çaylak demeyi kes.'' Techno kaşını kaldırıp ''Ne denmesini istersin? Korkak tavuk mu?'' Kalabalıktan tekrar kahkahalar yükseldi. Tommy ne kadar gülmemeye çalışsa da daha fazla kendini tutamamış ve gülmüştü.

George dikkatle onları izliyordu. Sanki tetikte duruyordu. Çocuk tekrar Techno'ya döndü. Techno kalabalığın ona tezahürat yapmasından güç alıyordu. ''Ne düşünüyorsunuz, çocuklar? Korkak bir tavuğa benzemiyor mu?''

Çocuk bu lafına karşı sinirle Techno'ya atılmış ve çelme takarak onu yere düşürmüştü. Bir anlığına herkes şaşkınlıkla nefesini tuttu. Çocuk yerde yatan Techno'ya baktı. O anda Techno'nun gözlerinin içinde yanan alevi gördü. Techno hızla ayağa kalkıp ona atıldığında çocuk yana çekilip Techno'nun dizlerinin üzerine düşmesini sağladı. ''Hadi bakalım çaylak!'' Bu Phil olmalıydı. Çocuk şimdi ona yapılan tezahüratlarla heyecanlandı. Techno bu sırada ayağa kalkmış onu öldürecekmiş gibi bakıyordu. Tek yapması gereken onu çemberin dışına çıkarmaktı. Techno bu sefer onu yakalamış ve kolunu boğazına sararak yere çöktürmüştü. Resmen çocuğu boğuyordu. Bu kurallara aykırı olmalıydı. George'un onu kurtarmak için uzandığını gördü ama birkaç kişi onu tutmuştu. Çocuk dirseğiyle kurtulmak için Techno'nun suratına vurdu. Techno onu bıraktığında nefes nefese ayağa kalktı. ''Bir çaylak için kötü değilim, değil mi?''

Don't Leave Me {dnf} -Düzenleniyor-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin