Don't Leave Me {dnf} -Düzenleniyor-

The Great War (Part 1)

''Durma.'' Dream Alyssa'nın yavaşlamasıyla onu ittirmiş ve tekrar hızlanmasını sağlamıştı. Bu gerçekten oluyor muydu? Birkaç saniye önce İSYAN'ın ana binasına girmişlerdi. Dream üzerindeki görevli kıyafeti ve maskesiyle fark edilmeyeceğini düşünüyordu. Baştan aşağı simsiyahtı. Elinde tuttuğu silahı bir an olsun bırakmıyordu. Maskesi daha çok motorcu kaskına benziyordu ve hiç kullanışlı değildi. Ama Sapnap için buna katlanabilirdi. Dört bir yanında ellerinde silah tutan korumalara baktı ve yürümeye devam etti.

Tam yanlarından geçen iki koruma ona bakıyordu. Bir şeyler yapması gerektiğini hissedip başını eğerek onlara selam verdi. Onlarda aynısını yapınca rahat bir nefes aldı. Başını hafifçe arkasına çevirip hala ona bakıp bakmadıklarına baktı. Tekrar önüne döndüğünde tam dibinde bir korumanın durduğunu gördü. Üzerinde siyah yerine kırmızı bir ceket vardı. Nefesini tutup korumanın maskesine baktı. Kim olduğunu anladığında tuttuğu nefesini verdi.

Bir anlığına paniklemişti ama bu George'du. Kafasıyla 'gidelim' der gibi merdivenleri gösterip ilerleyince onu takip etti. George'un üniformasının üzerinde siyah dar bir yelek vardı. Yelek George'un ince belini ortaya çıkarmış Dream'in zihninin George'un görüntüleriyle dolmasını sağlamıştı. George en önde Alyssa onun arkasında ve en arkada Dream olmak üzere merdivenlere ilerlediler. Dream George'un belini kavrayıp dudaklarına yapışmak için nelerini vermezdi ama şuan oldukça tehlikeli bir durumun içindeydiler ve hızlı davranmaları gerekiyordu. Binanın içi oldukça kalabalıktı. Alyssa doğruyu söylemişti. Dream buna şaşırdı.

Hızla merdivenlerden inip bir alt kata ulaştıklarında koridordan yürümeye başladılar. Koridorun camdan duvarının ardından onlarla aynı hizada yürüyen bir koruma olduğunu gördü. Kapıya ulaştıklarında koruma önlerine geçip onlarla yürümeye devam etti.

_

Koridorun sonundaki kapıya ulaştıklarında Alyssa'nın parmak iziyle kapıyı açmasını izledi. Silahını kaldırıp George'un önüne geçti ve kapı açılır açılmaz önden ilerleyerek etrafı kontrol etti. Ardından diğerleri onu takip etti ve hızla yangın merdivenine doğru ilerlediler.

''Durun bir saniye.'' Techno'nun konuşmasıyla dönüp ona baktı. Önündeki duvarın üzerindeki kutulara baktı. İçlerinde binanın kabloları olmalıydı.

''Burayı açabilirim.''

Techno'nun maskesini kaldırmasıyla konuştu. ''Orada kal. Telsizi at.'' Kendi maskesini çıkarıp Techno'nun ona attığı telsizi tuttu ve önden ilerleyerek aşağıya indi.

George boğazının tıkandığını hissetti ve merdiven korkuluklarına yaslanarak hızla maskesini açtı. Öksürmeye başladı. Rengi solmuştu. Göz altları morarmış ve soğuk terler atmaya başlamıştı. Öksürürken Alyssa'nın yerde oturmuş yüzündeki ifadeyle onu izlediğin gördü. Çok iyi diye düşündü. Artık o da biliyordu. Kaşlarını çatıp kıza arkasını döndü. Dream bunu görmediği için şanslıydı.

_

Techno elindeki kesici aletle kutunun kapağını kesmeye çalışıyordu. Dream elindeki telsizi dudaklarına yaklaştırarak konuştu. ''Quackity, içerideyiz. Nasıl gidiyor?''

Quackity vincin üzerine tırmanırken telsizden gelen sesle demire sıkıca tutunup cevap verdi. ''Evet, ben de varmak üzereyim.'' Nefes nefese kalmıştı. Tırmanmaktan kolları yanmaya başlamıştı. Daha sonra başını kaldırıp ne kadar mesafesi olduğuna baktı. ''Sapnap'e benden selam söyle.''

Telsizden başka bir ses geldi. ''Dayan dostum.''

Techno kapağı açmayı başarmıştı. İçindeki kabloları kenara çekip mavi olan ve diğerlerinden daha büyük olan kabloyu tutup ''Bu iş görür.'' dedi.