Dream'in gözleri dolmuştu. Sapnap zayıflamıştı ve gözlerinin altı haftalardır uyumadığının göstergesi olarak morarmıştı. Ten rengi solmuş, kahverengi saçları yıpranmıştı. Yüzündeki buruk gülümsemeyle arkadaşına baktı ve ''Seni burada bırakacağımızı düşünmedin herhalde.'' diyerek elini omzuna koydu.
Sapnap ağzını aralayarak sözüne başlayacakken arkalarından gelen görevlilerle konuşamayıp Dream ve George'u çekerek koşmaya başladı.
''Bu tarafa!''
Görevliler ateş etmeye başlamadan hemen önce onları kaybettirmişlerdi.
''Hadi!''
Çıktıkları yeni koridorda bir düzine görevliyle karşılaşmışlar ve yutkunmuşlardı. Schlatt onların önünden geçtiğini görünce önlerini kesmenin bir yolu olup olmadığını düşünmeye başladı. Ardından önündeki koridora koşarak kestirmeden onlara ulaşmaya çalıştı.
''Üçünüz durun!''
Dream en önde koşarken bir çıkış yolu arıyordu. Koridorun sonundan çıkan beş görevliyle son anda durup telaşla etrafına baktı. Ateş etmeye başlamadan önce yanlarında bir kapı olduğunu gördü ve hızla kapıyı açarak içeriye girdi. George ve Sapnap içeriye girince arkalarından kapıyı kapattı ve düğmeye basarak kilitledi. Kapıya vurma sesleri gelince geriledi.
Sapnap odanın köşesindeki dolaba bakıp ''George, hadi gel.'' diyerek dolabı kaldırmaya gitti. George yanına giderek dolabı kaldırmasına yardım etti ve dolabı kapının önüne taşıyıp bıraktılar.
Schlatt kapıyı açma deneyiminin başarısız sonuçlanmasıyla sinirle arkasına döndü ve ''Biri şu kapıyı açsın.'' dedi.
''Emredersiniz!''
George ve Sapnap geride duran Dream'in yanına gitti. George çıkabilecekleri bir yer olup olmadığına bakarken kapana kısıldıklarını fark etti ve ''Lanet olsun.'' dedi.
Schlatt kapının yanındaki duvara yaslanmış yüzündeki sırıtmayla boş bir şekilde duvara bakıyordu. Elindeki kesici aletle gelen görevli kapıyı kesmeye başlamıştı. Sonunda onları yakalayacaktı.
Sapnap gerilerken ''Fikri olan var mı?'' diye sordu. Ardından aynı anda başlarını çevirerek Dream'e baktılar. Ne de olsa onları bugüne Dream'in planları getirmişti.
Dream dönerek onlara baktı. ''Belki.''
Dream bakışlarını odadaki tüpe döndürdü. Sapnap tüpe giderek Dream'in tutmasını bekledi ve ikisi beraber tüpü kaldırarak cama fırlattı. Cam tuzla buz olurken aşağıya baktılar.
Dream kafasını sallayıp aşağıdaki su dolu havuza baktı. ''Tamam, yapılabilir.'' Başını George'a döndürerek iyi olup olmadığına baktı. Saçları alnına yapışmış ve dağılmıştı. Yüzü solmaya başlamıştı ama onun dışında iyi gibi görünüyordu. ''Sadece ufak bir koşu gerek.'' Gerileyerek derin bir nefes aldı.
George kaşlarını çatarak Sapnap'e baktı. Bunu gerçekten yapmayacaklardı öyle değil mi? Ama daha sonra Dream ne zaman planları hakkında şaka yaptı ki diye düşündü. Gözlerini yumarak geriledi.
Sapnap yanına ilerleyerek ''Bundan emin misin?'' diye sordu. Dream içine çektiği nefesini verirken ''Pek değilim.'' diye cevap verdi.
Sapnap ''Çok güzel moral verdin.'' diyerek önüne baktı.
''Evet, acayip gaza geldik.'' George nefes nefese konuştu. Dream'in güldüğünü duydu. Kapana kısılmışlardı ve her an ölebilirlerdi bu durum gülmek için pek iyi bir durum değildi ama Dream gülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Leave Me {dnf} -Düzenleniyor-
أدب الهواةAnd I see forever in your eyes I feel okay when I see you smile The Maze Runner dnf au #1 Philza 14.02.22 #1 dnf 01.03.22 Kitap; Wilbur, George ve Punz'ın ortaya çıkan çirkin olaylarından önce yazılmış ve yayınlanmıştır. Bu kişileri asla desteklemi...