My Favorite Song

123 15 24
                                    

Hava kararmıştı.

Güvenli olduğunu düşündükleri bir yer bulmuşlar ve geceyi orada geçirmeye karar vermişlerdi.

Hava geceleri daha soğuk olduğu için ateş yakmışlar ve ateşin etrafına toplanıp yatacakları yerleri hazırlamışlardı.

Tek bir sorun vardı. Kimse uyumak istemiyordu. Punz'ın fedakarlığı herkesi üzmüş ve bir o kadar da korkutmuştu. Eğer Punz bağışıklı değilse diğerleri de olmayabilirdi.

Kimsenin gözüne uyku girmiyordu.

Ranboo etraftan bulduğu odunları ateşe atıp yanmalarını izledi.

''Bağışık olduğumuzu sanıyordum.'' 

Sapnap elindeki bıçağı incelerken konuştu. Punz'ın ölmesi onu olabileceğinden daha çok etkilemişti. Onca yıllık arkadaşlıkları vardı. Onu böyle kaybetmek çok büyük haksızlıktı.

Alyssa yattığı yerden Sapnap'e bakıp ''Sanırım hepimiz öyle değiliz.'' dedi.

George kızı onayladı. ''Punz virüsü kapıyorsa, biz de kapabiliriz gibi davranmalıyız.'' 

Dream gözlerindeki yaşlarla kafasını salladı. Punz'ın ölümünün kendi suçu olduğunu düşünüyordu. Punz'ın ölmesi aklına Tommy'i getirmişti. Bu da üzerine binince gözyaşlarını kontrol edememişti.

''Böyle diyeceğim aklımın ucundan geçmezdi ama...'' Quackity gözünden akan yaşı silip ''Kayran'ı özledim.'' diyerek sözünü tamamladı.

Dream çocuğun sözüyle kalbinin sıkıştığını hissetti. Acının geçmesini beklerken hiç bir söz söylemedi ve ateşe bakmaya devam etti.

_____

Sabah olmuştu. 

Yola erkenden koyulmuşlardı. Etraflarında kum dışında hiçbir şey yoktu. Sıcaktan bayılacak gibi hissediyorlardı. 

Güneş kavurucu sıcaklığında onları ısıtıyordu. Ranboo'nun dudakları susuzluktan kurumuştu ve bacakları titremeye başlamıştı.

Sapnap elindeki matarayı dudaklarına götürerek susuzluğunu gidermeye çalıştı ama matarada hiç su kalmamıştı. Sinirle matarayı karşı tarafına fırlattı ve yürümeye devam etti.

_____

Birbirlerine yakın bir şekilde yatmışlardı.

Dream üzgün olduğu için uyuyamamıştı. George ise Dream uyuyamadığı için uyuyamıyordu. Dream'in arka tarafında yatıyordu. Kolunu kafasının altına koyarak yastık gibi kullanmıştı. Dream'i izliyordu.

Dream George'a arkası dönük bir şekilde yatıyordu. Sırtının ağrımaya başladığını fark edince yerinde kıpırdanıp sırtının üzerine yatmaya başladı.

George yakalanma korkusuyla hızla gözlerini kapattı ve nefesini tuttu.

Dream hiçbir hareket yapmayıp gökyüzüne bakmaya devam etti.

George Dream'in onun uyuduğunu sandığını düşündüğü için gözlerini hafifçe aralayıp çocuğu seyretmeye başladı.

Çocuğun yan profili hayran kalınacak kadar güzeldi. Sarı saçları dalgalanmış, terden dolayı sarı olan renkleri koyulaşmıştı. Çocuğu incelerken boynunda bir kesik olduğunu fark etti. Kaşlarını çatıp kesiğin ne olabileceğini düşündü.

Dream'in aklı düşünceleriyle doluydu. Etrafına bakınırken ileride bir bina olduğunu fark etti. Binada ışıklar yanıyordu. 

Dream hızla doğrulup ''Kalkın. Çocuklar, kalkın.'' diyerek arkadaşlarını uyandırmaya çalıştı. Susuzluktan dolayı boğazı kurumuştu ve sesi pek çıkmıyordu.

Don't Leave Me {dnf} -Düzenleniyor-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin