Multimedya=Merve
Naza'dan
Komutan acil Serdar'ı çağırınca bizde toplantı odasında beklemeye başladık. Salih ve Buse karşımda otururken Doktor benimle üçlü koltukta Celil ise çift kişilik koltukta oturuyordu. Kapı açılınca hepimiz bir anlık başımızı o tarafa çevirdik. Aslı içeri girip direk Celil'in yanına oturdu. Hepimiz Aslı'ya bakmaya başladık o ise sadece yere bakıyordu dalgın gibi bir hali vardı. Ona baktığımızı fark etmiş olacak ki başını kaldırıp hepimize bakmaya başladı. Gözleri Salih'i bulduğunda konuşmaya başladı.
"Sen ne zaman geldin?" deyince Salih hemen cevap verdi.
"Yeni geldim. Burada olursun sanmıştım. İki gün sonraya gün verdiler." deyince ağzım şaşkınlık ile açılırken Aslı'nın başını sallaması ile şaşkınlığım ısıya dönüşen enerji gibi sinire dönüşmeye başladı. Aslı'ya kaşlarım çatık bakarak konuşmaya başladım.
"Ne demek iki gün sonra? " dedim sesimle Aslı gözlerini gözlerime kenetleyerek konuşmaya başladı.
"Bir şey anlamına gelmesi mı gerekiyor Naza? " dediğinde tam cevap verecekken Celil konuşmaya başladı.
"Aceleniz neydi bu kadar? " deyince Aslı nefesini dışarı vererek tam ağzını açmıştı ki Salih konuşmaya başladı.
"En yakın olarak bir tek iki gün sonra vardı. Ben de onu aldım. " deyince konuşan Doktor.
"E bıdık neredeydi ki?" deyince yeni fark etmiştim. Aslı nikah için gün almaya gitmemiş miydi? Ama Aslı böyle bir şeyi kaçırmak istemezki.
"Biraz rahatsızdım Doktor. O yüzden gidemedim. " deyince yüzüne daha dikkatli baktım. Yalan söylüyor. Onu Bora kadar tanımasam da başı bile ağrıdığında yüzünün aldığı şekli bilirdim.
"Neyin var gı? Madem hastasın niye söylemiyon sen? Burada muhteşem zekalı Doktor var. " deyince Doktor kendime gelip ona döndüm. Daha Şahin'in bir mezarı bile yok. Bunlar neyin kafasını yaşıyor?
"Gerçekten her şeyi biliyor musun Doktor? Kimin nerede ne halde olduğu gibi? " deyince Doktor susmuştu . Aslı'ya baktığımda ise gülümseyerek yere bakıyordu. Bu neydi şimdi? Her şey anlarım ama o benim burada Şahin'den bahsettiğimi bile bile hala nasıl gülüyor? Ben şaşkınlıkla Aslı'ya bakarken kapının açılması ile başımızı o tarafa çevirdik.
Gelen Berfin'di. Her zamanki tatlılığıyla içeri girerken Celil kaşlarını çatmıştı bile. Bu adam bazen cidden komik oluyor .
"Senin ne işin var burada? " deyince Celil sert bir şekilde Berfin olduğu yerde durdu. Gülümsemesini yüzünden silerken elinde yeni gördüğüm büyük kahve rengi zarfı sol eline alarak asker selamı verince şaşkınlıkla izlemeye başladım. Diğerlerine baktığımda Aslı ile Celil tek kaşını kaldırırken diğerleri benim gibi şaşkındı.
"Astsubay çavuş Berfin Keskin emirlerinize hazırdır komutanım! " deyince ağzımdan sadece "ha" kelimesi çıkmıştı Aslı kahkaha atarken biz şaşkınlıkla Berfin'e bakıyorduk.
"Berfin işimiz var seninle uğraşamayız. " deyince Celil Berfin elindeki zarfı asker gibi yaklaşıp Celil'e uzatınca Celil şaşkınca alıp içini açarken Berfin hala hazır olda duruyordu. Aslı'ya baktığımda Berfin'e göz kırptığını görünce bakışlarımı Berfin'e çevirmem ile sırıtan bir Berfin bulmam beni şaşırtmıştı. Doktor konuşmaya başlayınca onu dinlemeye başladık.
"Ne oldu dostum bize de söylesene? " deyince Celil Berfin'e bakarak konuşmaya bir başladı.
"Bu nereden çıktı şimdi? " deyince Berfin gözlerini devirip konuşmaya başladı.
