Serdar'dan
Toplantı başlayalı yirmi dakika olmuştu. Buse'nin ortalıktan kaybolması dikkatimi çekerken aklım hala Aslı'nın kimliğindeydi. Büyük ihtimal görev olmalıydı. Ama bize söylememesi gerçekten biraz kötü olmuştu. Yani özellikle Naza'mın tavır almasına katlanması ayrı bir şeydi.
Böyle düşünürken Naza'mın kapının önünde biriyle tanıştığını görünce hemen oraya yöneldim. Genç bir adamla Naza ve Doktor tartışıyordu. Yaklaştığımı gören Naza konuşmaya başladı.
"Serdar adam tutturmuş içeri gireceğim diye." Deyince adama dönmemle adamın montunun önünü açıp bağırması bir oldu.
"Uzak durun lan! Yoksa patlatırım!" derken silahlarımızı çekip adama doğrultmuştuk bile. Berfin ile Celil de yanımıza gelirken Doktor konuşmaya başladı.
"Oğlum ne yapıyorsun la sen?" deyince adam konuşmaya başladı.
"Çekilin la önümden geberteceğim içeridekileri!" deyince gülmemek için kendimi zor tutarken Doktor kahkahayı basmıştı. İçeridekileri gebertecekmiş! Çok komik ya.
"Ulan salak! Sana bırakacak olsak burada olmazdık!" diyen Naza'dan sonra Celil devam etti.
"Ulan o kumandayı at yoksa seni ben atacağım." Derken belli etmeden kulaklıkla konuşmaya başladım.
"Şahin aslanım indir şu adamı!" deyince ses vermeden emrimi bekliyormuş gibi adamın koluna ateş edince adam kumandayı düşürdü. Doktor kumandayı alırken Celil adamın boğazına yapışmıştı. Köşeden gelen Buse ile şaşırmadan edemedim.
"Ulan seni gebertmemem için bir sebep söyle!"diye adama bağıran Celil'e dönüp konuşmaya başladım.
"Celil bombaları alıp jandarmaya teslim et!" deyince oflayarak bombayı çıkarmaya başlarken Buse'nin yanımıza gelmesi ile Naza konuşmaya başladı.
"Biz burada ölüm ile burun buruna gelelim! Sen ortada yoksun!" deyince tehtidvari bir sesle Buse tam ağzını açacakken Şahin koşarak geldi.
"Yaşa be Yağız! Hemen indirdin adamı!" diyen Doktor'u es geçerek başı ile selam verdi. Naza hala Buse'ye ters ters bakarken kapıdan çıkan adamlara doğru yürümeye başladım. Celil'i adamı iterek götürürken gören adamlardan biri konuşmaya başladı.
"Bir sorun mu var?" diye sorunca hemen cevap verdim.
"Hayır. Sorun halledildi. Toplantı bitti ise buyurun araca." Deyince adamlar başını olumlu anlamda sallayarak araca binerken askerler yakın koruma durumuna geçmişti. Bir de sorunsuz teslim etsek iyi olacak. Adamlar araca bindiğinde Celil'de çoktan gelmişti. Önce biz araca binerken adamların bulunduğu aracın arkasından da diğerleri binmişti.
Yola çıktığımızda Celil'in sinirli olması gözümden kaçmamıştı. Ve bu toplantı yeri gizli iken hainlerin nasıl öğrendiği ile ilgili bir fikrim yoktu.
"Komutanım adam birinin onu arayıp bombalar ile buraya gelmesini söylemiş. Onu içeride kurtaracakmış. Sadece içeri girmesini istemiş bombalarla." Deyince şaşırmıştım.
