BOLUM 36

1K 43 3
                                    

Multimedya=Şahin
Kendime geldiğimde yine havadaydım. Gözlerimi aralamaya çalışırken tanıdık bir ses konuştu.
"Aslı. Ne olur ona bir şey olmasın Allah'ım." dedi. Ama bu Şahin'di. Korkmuştu. Benim için. İnanamıyorum. Beni tanımayan biri benim için korkmştu. O an içimde bir şeyler alevlendi sanki. Onu daha fazla korkutmak istemediğim için konuşmaya başladım.
"Şahin. Şahin ben iyiyim."dedim. Bir an duraksadı. Sonra derin bir nefes aldı. Daha sıkı tuttu.
"Ne oldu? İndirebilirsin hem." dedim. Cevap vermek için gecikmedi.
"Sonra konuşuruz şimdi araca gidiyoruz inmek falan da yok. Neyin olduğunu bilmiyoruz." dedi. Aslında inmek istemiyorum ama olmaz.
"İyiyim sorun yok. Zaten yeterinve ağırım. Hadi indir." dedim. Yoksa ben inmeyeceğim bu gidişle.
"Aslı sen Doktor'dan da komiksin. Kuş gibisin ağırmış. Hem geldik sayılır. Sen oraya nasıl gittin anlamıyorum. İyiki Serdar abi oraya göndermiś." dedi. Ah! Bir de o mesele var. Ben daha fazla dayanamayıp kollarımı Şahin'in boynunda birleştirdim. Yoksa düşeceğim. Bir an şaşırsa da ses vermedi. Sonra Doktor'un sesi geldi kulağıma. Ne kadardır uyuyorum?
"Anam la. Aga yağız bulmuş ya bıdığı." dedi. Sonra Naza'nın sesini duydum.
"Aslı. İyi mi o Şahin?" dedi. Şahin bana bakıp Naza'ya döndü.
"İyi olduğunu söylüyor ama baygındı bulduğumda."dedi. Hemen ardından yanıma ne zaman geldiğini anlamadığım Doktor konuştu.
"Taam sakin olun. Araca götür yağız bakalım." dedi. Şahin biraz yürüdükten sonra yavaşca koltuğa bıraktı. O an ilk kez dışarı baktığımda inanamadım. Herkesi öldürmüşlerdi. Bunlar rambo gibi... Bir dakika onlar mı yaptı Bora mı? Ne önemi var o itler geberdikten sonra. Yavaşça Şahin'e döndüğümde onun da bana baktığını fark ettim. Gözlerinde endişe vardı. Ama neden?
"Bana bak bakim bıdık." deyince hemen Doktor'a döndüm. Göz kapaklarımı kaldırıp gôzlerimin içine baktı.
"İyi iyi merak etmeyin. Hırpalamışlar biraz. Bir yerin acıyor mu?"dedi Doktor. Aslında Şahin bırakana kadar hissetmemiştim acıyı. Bu aslında sızı sayılır ama Aslı Aydın güçsüz bir kız.
"Kolum biraz acıyor. Şerefsiz tekme attı. Ne oldu burada?" dedim. Doktor koluma bakarak konuştu.
"Aga kolu sadece incinmiş. Hadi gidelim. Ben sana anlatcam gı." dedi. Hafif gülerek araca binmelerini seyrettim. Celil abi geçmişti şoför koltuğuna. Serdar abim Naza Doktor yanyana oturmuśtu. Şahin ile ben de karşılarındaydık. İlk konuşan Serdar abim oldu.
"Aslı sen oraya nasıl gittin?" dedi. Gel de cevap ver! Allah'ım sen bana bunları sırayla mı gönderiyorsun?
"Abi çatışma çıktı. Sonra boşluğunu bulup arkadan çıktım. Sonra başım döndü. Gerisini hatırlamıyorum." dedim. Aklıma ilk gelen bu olmuştu. Ulan ben ki düşmanıma yalan söylemem. Gel gôr ki halimi canımı gözüm kapalı emanet edebileceğim insanlara yalan sôylyorum.
"Siz nasıl buldunuz? Botan itini aldınız mı?" dedim. Aklıma ilk geleni söyleyerek
"O iti dostum aldı. Naza söyledi çiftliği de. Geldiğimizde çatışma çıkmıştı. Sonra işte bir süre sonra o itte diğer çatışanlarda kayboldu. Kolay oldu anlayacağın bıdık. Gı bir şey sorcam. Neden morfin sana etki etmiyor?" dedi Doktor. Yok artık sen nerden biliyon gardaş? Diyesim geldi ama iç sesim cevap verdi. Naza! Yani normal olarak.
"Bilmiyorum. Ama etki etmiyor yüksek dozaj da verilmediğinde  " dedim. Be diyebilirdim ki? Bu konuşmadan sonra hiç konuşmamıştık. Ama yanımda olmasına rağmen Şahin ile göz göze gelmiştim. Aslında ben de düşünmeden sevmek istiyorum. Aşık olmak. Ama korkuyorum. Neden mi? Kaybetmekten. Benim yüzümden zarar görmesinden.
Araç yavaşladığında karargaha giriş yaptığımızı anladım. Araç durduğunda Serdar abim konuştu.
"Siz biraz dinlenin. Celil bizde seninle şu itin icabına bakalım." dedi. Ah eski ben! O adama neler yapardı? Biz sadece başımızı sallayınca Celil abi ve Serdar abim gitti. Biz de lojmanlara doğru yürümeye başladık. Sağımda Naza ile Doktor bir şeyler fısıldaşıyordu. Ben de Şahin'e dönünce onun da bana baktığını fark ettim. Biraz bakıştıktan sonra konuşan o oldu.
"İyi misin şimdi?'
"Evet. Sadece sızılar var onlar da önemli değil."dedim. Gözlerinin içi o kadar güzeldiki... Bunu anlatmam o kadar zor ki böyle bir renk yok. Ne kadar bakıştık bilmiyorum ama Naza'nın söyledikleriyle sinirle ona döndüm. 
"Ben giriyorum bakışmanız bitince gelirsin sen. Hadi görüşürüz beyler." dedi. O sinirle ona döndüm ve baktım. Artık nasıl baktıysam anahtarı elinden dşürdü. Şahin'e döndüğümde gülüyordu. Gözlerimiz buluştuğunda ben de gülümsedim.
"Görüşürüz." dedim ikisine de. Doktor gülerek elini salladı. Deli bu adam Şahin de gülümseyerek konuştu.
"Görüšürüz." dedi. Ben de arkamı dönüp lojmana girdim. Naza ortalıkta yoktu.
"Naza neredesin?!" diye bağırdım. Ulan Naza rezil etti resmen.
"Aslı buradayım. Tamam kabul abarttım ama önce konuşalım." dedi. Çocuk gibi ya. Ben dayanamıyorum ki deli kuzenime. Başımı sallayıp içeri geçtim. Koltuğa oturunca Naza da karşımdaki kpltuğa oturdu.
"Önce ben bir şey soracağım. Sen cidden kendin mi çıktın dışarı orada?"
"Hayır. İki adam bayıltı uyandığımda Bora'nın kucağındaydım. Bayıltıp gitti." dedim. Naza'dan normal şartlarda bir şey saklamam.
"Aslı eğer Bora böyle bir şey yaptıysa sadece mutlu olduğun içindir. Eğer burada biri canını yakarsa..."
"Olmayacak öyle bir şey. Bak bu sorunu hala çözemedik. Naza söylesene ben gerçekte kimim? Hatırlamıyorum kendimi bile. Ben kimim?" dedim. Biraz duraksadı sonra devam etti.
"Sen belanın ta kendisisin. Senin için bela diye bir şey yok. Tehlike, zorluk, imkansız yok. Çünkü sen zorluğunda, imkansızında, tehlikenin de ta kendisisin." dedi. Derin bir nefes alıp devam etti.
"Biz sana seni anlatamayız. Anlatmaya başlasak yıllar alır. Hani derler ya anlatılmaz yaşanır diye işte sen de öylesin. Ben seni dokuz yaşımdan beri tanıyorum. Hıh! Bora. Bora seni hepimizden daha iyi tanıyor. Bunu kabullenmek o kadar zor ki. Aynı kanı taşıdığın kardeşini senden daha iyi tanıyanın bir yabancı olması. Yeter artık sorma. Sen kendiliğinden hatırlayacaksın zaten. Sadece anı yaşa. Şahin'i seviyor musun?" dedi. İşte bunu ben de bilmiyorum.
"Bilmiyorum. Ama hiç hissetmediğim şeyler hissediyorum. Ne bileyim daha önce hiç yaşamadığım bir şey gibi donup kalıyorum. Hani bir hapı ilk defa kullandığında sersemlersin ya vücudun alışık olmadığı için... Of öyle işte Naza." dedim. Bunlar gerçeklerdi ondan saklayamazdım.
"Sen aşıksın Aslı. Hani ilk diyorsun ya. Zaten sen ilk kez sevgiyi aşk olarak tadıyorsun."

BÜYÜK SIR SON HAMLE (şefkat tepe hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin