Bölüm 56

669 32 10
                                    

bu bölümün devamını biraz yazdım ama bitmediği için atmadım 34 sayfa kadar var ama bitmedi işte. umarım beğenirsiniz ve yorumlarınızı merakla bekliyorum.

Naza'dan

Elimdeki çay bardağından iki dakikada bir yudum alıyordum. Sanki böyle daha iyi çıkıyordu tadı. Aradan bir yıl geçmişti. Celil ile ben hala Aslı'nın yaşadığını düşünüyorduk. Bunu geçen yalnız kaldığımızda fark etmiştik. Ama diğerleri bu konuyu kapattığı için konuşmuyorduk. Hem neymiş efendim üzüntü yasakmış.

Birde Meryem var tabi. O aslında Kudüs ordusunun bir kolunda ajanmış. Aramıza katılalı dört ay oluyor. İyi tatlı bir kız. Askeri konularda da başarılı zaten ve şu an bizim timde.

Serdar yanımda otururken Meryem,Şahin ile Celil de karşımızda oturuyordu. Bir tek Doktor eksikti o da birazdan gelirdi zaten. Kimseden ses çıkmazken yine adeti bozmayıp ilk konuşan Doktor olmuştu masaya otururken.

"Maviş gı bebiş nasıl?" deyince ister istemez gülümseyerek konuşmaya başladım.

"İyi Doktor amcası nasıl olsun?" deyince hepsi gülümsemişti. Dört aylık hamileydim. Berfin de gelip masaya otururken konuşan Serdar oldu.

"Birde o bebişin cinsiyetini öğrensek bizde iyi olacağız inşallah." Deyince omuz silktim. Evet ben öğrenmiştim ama daha onlara söylememiştim. Biraz geç söylemek istiyordum. Hem Serdar'ı meraklandırmak hoşuma gitmiyor da değil.

"Sağlıklı olsun da cinsiyetin ne önemi var. Peki Bejan'dan haber var mı?" diye soran Berfin'e döndüm.

"Çıkalı üç ay oldu. Sadece bir kere çıktığında arayıp gelmeyeceğim dedi. Daha sonra ulaşmaya çalıştım ama numarayı iptal ettirmiş. Ne oluyor arkadaş anlamadım gitti?" deyince Serdar belimden tutup sakin olamam için elini sıkarken Celil konuşmaya başladı.

"Belki buraya gelmek istemiyordur... Yani... Sonuçta ablasını hatırlatacağız." Deyince konuşan Doktor oldu.

"Doğru dostum haklısın da bu Kara hala ortalıkta yok. Korkuyoruz işte dostum ister istemez ya." Deyince o gerçek yine bizi bulmuştu. Kara. Baş belası tatile çıkıyorum dediği günden beri yani on aydır cidden ortada yoktu. Sadece bir kere Aslı'ya yaptığı teklif ile ilgili bir video gönderdi o kadar.

"Ya bir şey soracağım. Bu Kara'nın ortadan kaybolması fırtına öncesi sessizlik gibi bir şeye benzemiyor mu? Yani onu geçtim o kıza niye takık?" deyince Meryem konuşan Celil oldu.

"O kıza takık olmayan mı var sanıyorsun? Kız belanın ve Azrail'in sözlük anlamı gibi." Deyince kaşlarım kalkmıştı. Bu adam Demir'i fazla mı tanıyordu?

"Dostum iyi hoşta yani... Meryem haklı gibi özel bir sebebi olmalı." Deyince ilk başta bu konuyu açan Botan şerefsizi geldi aklıma. O açmıştı bu konuyu ama yine de benimle bu konu hakkında konuşmamışlardı. Serdar elini belimden çekip dikleşirken konuşmaya başladı.

"Ben de sizinle bu konu hakkında konuşacaktım. Bejan'ı da yakında buluruz zaten dert etmeyin. Asıl konuya gelince konu: Aslı Demir. Dün gece komutan onun için çağırmış. Ve aldığımız bilgilere göre Aslı Demir beş yıldır ilk kez gövde gösterisi yapacak." Derken ağzımdan çıkan 'hah' kelimesi ile herkes bana bakarken benim gibi şaşkın olan biri daha çarptı gözüme. Celil. Serdar bana bir süre bakıp önüne dönünce devam etti.

"Bu bize karşı bir gösteri değildi. Demir'in vatana karşı bir olumsuz şeyi olmasa da askerlerle anlaşmadığı bilgisi var elimizde. Bize yardım etse de bizi sevmiyor. Olay bu. Bir diğer olay ise Kara şimdi çıkacaktır. Konsolos var bu bölgede yaşayan. Demir ona tehdit mesajları yollamış. Bu gün konsolosla ilgileneceğiz. Çünkü tehdit'ine göre bu gün bir şey yapacak." Derken konuşan Meryem oldu.

BÜYÜK SIR SON HAMLE (şefkat tepe hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin