Bölüm 63

630 19 5
                                    

Yine biz bize salonda oturuyorduk. Abim geldiği gece işi çıktığı için gitmiş ve geri gelmişti. Aklım hala karışıktı! Deniz'in bıraktığı kilitli çanta vardı, Sude ile konuşmam gerekti, bir de bilmediğim şeyler vardı öğrenmem gereken, sonra bir sürü şey var işte. Ailemden ayrılacağım yakında ve onların bundan haberi dahi yok... Kahretsin!

"Aslı neler dönüyor kafanda?" bu abimin dilinde 'ne düşünüyorsun?' demek oluyordu. Onun bu haline gözlerimi devirdim. Hala da konuşmak istemiyordum ama onlara bazı şeyleri anlatmam gerekti.

"Aslında çok karışık aklım. Dün Kara'nın söylediklerinin yanı sıra bir de hala şifresini bulamadığım çanta var. Bir yerde bir şeyler ters ama nerede bilmiyorum." Dediğimde hepsi bir şeyler düşünüyor gibiydi.

"Ya ben nereden bileyim şifreyi?! Bu çocuğun arkadaşları sizdiniz!uğurlu rakam mı ne diyorsunuz ondan yok muydu?" diyen abim ile Merve Bora Korhan ve ben birbirimize bakmaya başladık.

Uğurlu rakam? Acaba var mıydı şanslı sayısı falan? Deniz ile olan anılarımın üzerinden geçmeye başladım. Arada üzeri çizilecek pek bir şey yok gibiydi. Ne olabilirdi ki? Aslı bulur demişti! Ama ne?

"Bilmiyoruz. Ya bu... Ne bileyim tarih falan olamaz mı? Yani evlilik tarihleri çocuklarının doğum tarihi falan. Ya da tanıştığımız tarih. Ya Deniz'in hiçbir zaman sayılarla yakınlığı yoktu ki! Bilgisayarlarda falan kullanırdı ama iyi değildi arası. Ne bileyim ailesiyle ilgili falan?" diyen Korhan'a bakıyordum ailesi ile? Allah'ım sanki hala hatırlamadığım birkaç anı var gibi! Neden? Başımı olumsuz anlamda sallarken konuşan Merve oldu.

"Anlamıyorum ya! Verdiği isim? Çok garip ama o da arasa öldüğü bilgilerine ulaşacaktı. Ama demek ki bir şey vardı bizim fark etmediğimiz?" dediğinde derin bir nefes verirken konuşmaya başladığımızdan beri bizi dikkatle dinleyen ikizim oldu.

"Baştan başlayalım. Bir de ben bakmak istiyorum. Siz de biliyorsunuz ki bakış açımız farklı. Sadece bir kere?" deyip gözlerime bakan ikizime bakıyordum. Evet onun bakış açısı bambaşkaydı. Ne kadar bu işlerle ilgilenmese de dahiyane bir zekası vardı. Ama o da Doktor gibi bunu bir kenara atıp hayatı dalgaya alıyordu. Başımı olumlu anlamda sallarken konuşmaya başladım.

"Bak bakalım oradan, senin kafandan nasıl görünüyor. Korhan ile Merve burada toplantı odası da orada. Baştan başlayalım bakalım." Dediğimde herkesin şaşkınlığı yüzünden okunurken Bora şaşırmamış gibi duruyordu.

"En baştan hepimiz araştıralım bakalım. İkişerli çalışalım o zaman. Merve gel herkese birer bilgisayar çıkartalım." Diyen Bora ile ikisi önden toplantı odasına giderken bizde ayağa kalkmıştık. Gözlerim zorla ayağa kalkan Naza'ya kayarken konuşmadan edememiştim.

"Naza istersen sen dinlen biraz." Dediğimde bana dönüp bir anda konuşmaya başladı.

"Ne bu ya? Naza dinlen! Naza dinlen! Serdar geliyor, Naza dinlen, sen geliyorsun aynı bunlar ve o içeri gidenler geliyor dinlen! Sanki çiftetelli oynuyorum arkadaş! Tüm gün oturuyorum zaten nasıl dinleneyim daha?" diye soluk almadan kurduğu cümleler ile herkes şaşırırken Doktor birkaç saniye şaşkınlığın ardına kahkaha atmıştı. Ben ise Korhan'a dönüp konuşmaya başladım.

"Bir daha bu çakma ile ne oğlumu ne de Naza'yı yalnız bırakma Korhan senden bilirim." Dediğimde ikizim kaşlarını çatarken herkes gülmeye başlamıştı. Abim bile.

Hepimiz toplantı odasında sandalyelere oturmuşken Merve ile bora her iki kişi için bir bilgisayar ve not defteri ile kalem çıkarmıştı. Ben bir şey yapmak yerine düşünmeyi tercih ederken Şahin Doktor ile Serdar abi Naza ile Berfin Meryem ile Merve Bora ile Celil abi de abim ile eşlenirken ikizim Korhan ile çalışmaya başlamıştı.

BÜYÜK SIR SON HAMLE (şefkat tepe hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin