Bölüm 59

446 22 3
                                    

Aslı'dan

Duyduğum seslerle gözlerimi aralarken midemin bulanması ile dişlerimi birbirine kenetledim. Ölüm çok yakındaydı ama ben ise ölüme inat gidiyordum. Eninde sonunda beni de kervanına alacak ölümden aslında kaçmıyordum sadece o kervana girmeden önce düzeltmem gereken hatalarımı düzeltmeye çalışıyordum. Yüzüme dokunan eller ile duyduğum ses kendime gelmemi sağladı.

"Oğlum anne uykucu mu olmuş? " diyen Şahin'in sesi ile gözlerimi açtığımda ellerini yüzümde gezdiren oğlum ile gülümsedim. Hayatta huzuru tattığım pek olmamıştı ama bu iki adam beni huzura boğmaya niyetliydi.

Şahin Mert'i kucağına alıp öperken ben de onları izlemeye başladım. Elleri arasında oğlumuzu sağa sola çeviren kocama bakıyorum da... Ben gerçekten çok aptalmışım. Şahin birden Mert ile birlikte yaklaşıp yanağıma bir buse kondurunca kollarımı boynuna dolayıp yanağına bir öpücük kondurduktan sonra aramızda kalan oğlumuzun yanaklarına da küçük küçük öpücükler bıraktım.

"Annesi sen oğlumuzdan da uykucu olmuşsun. Dimi oğlum? " deyince Mert'in çıkardığı sesle ikimizde kahkahalar ile gülmeye başladık. Biz gülünce Mert daha da çok gülmeye başladı. "Hadi bakalım." diye konuşmaya devam eden kocama baktım. Ne hadisi?

"Ne hadisi babası? " deyip Mert'i kucağıma alınca Şahin bana bakarak konuşmaya başladı.

"Aşağı iniyoruz. " deyince kucağımda gülerek bana bakan oğluma rağmen gülüşüm solmuştu. Bakışlarımı Şahin'e çevirip başımı olumsuz anlamda salladım. Ne tepki vereceklerini bilmiyordum. Şahin yanıma yaklaşıp kolları arasına alırken oğlumuza bakarak konuşmaya başladı.

"Bak oğlumuz da benimle aynı fikirde. Bak nasıl gülüyor. Aslı'm herkes buna çok sevinecek en çok da Serdar abi. Sadece bizden bu kadar süre ayrı kaldığın için sana sadece kızgınız. Hepimiz seni çok seviyoruz ve özledik. Hadi ama güzelim uzatma." deyince Mert'i yatağın üzerine bırakıp ellerim ile karnıyla oynarken konuşmaya başladım.

"Bilmiyorum Şahin. Emin değilim. Hem... Of... " deyip yanağımı şişirince Şahin beni kolunun altına alıp oğlumuza bakarken konuşmaya başladı.

"Oğlumuzun ne kadar mutlu olduğuna bir bak canım. Neden ayrı kalıp oğlumuzu bu mutluluktan mahrum bırakalım? Hem sen kocana güvenmiyor musun? " deyince ondan ayrılıp kaşlarımı çatarak konuşmaya başladım.

"Sana güveniyorum ama kendime güvenemiyorum. Şahin anla benim başım beladan kurtulmuyor..." derken sözümü kesip kollarımı tutarken konuşmaya başladı.

"Aslı'm hangimizin başı beladan kurtuluyor? Bırak hep birlikte olalım. Biz bir aileyiz ve hep birlikte olacağız. Bana... Kocana birazcık güveniyorsan hemen ayağa kalk iniyoruz. " deyince Şahin Mert'i kucağına alırken ben de zorla da olsa ayağa kalkmıştım. Buna daha hazır olduğumu düşünmüyordum.

Benim kalkmamla Şahin gülümserken başımı olumsuz anlamda salladım. Şahin buna aldırmadan başı ile kapıyı işaret edince isteksiz şekilde yürümeye başladım. Cidden şu an yapmak isteyeceğim son şeyi yapıyorum. Merdivenlerden inerken bir an kaçmayı bile düşündüm. Merdivenlerin bitmesi ile etrafta kimseyi göremem ile derin bir nefes Verdim. Sanırım ilk kez şans benden yanaydı.

Ben gülerken Şahin'in kaşlarını çatması onu çok tatlı göstermişti. Ben ise omuz silkerek ellerimi oğluma uzattım. Sanırım Şahin haklıydı ama... Korkuyordum... Oğlum elleri ile bir elimi tutunca Şahin'in kucağından alırken konuşmaya başladım.

"Tamam ama ne olursa olsun yanımda olacak mısın? " aslında merak ettiğim ve korktuğum şey buydu. Şahin yanımda olacak mı? Bir elini koluma koyup diğer elini de enseme koyup alnıma bir öpücük bıraktıktan sonra konuşmaya başladı.

BÜYÜK SIR SON HAMLE (şefkat tepe hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin