Bölüm 51

693 36 3
                                    

Aslı'dan

Gözlerimi tekrar açtığımda yanımda Şahin vardı. İlk geldiklerinde uyumak istediğimi söylemiştim. Zaten doktor falan gelip de bilgi vermemişti. Şahin'i uyurken izlemek güzeldi. Ama sanırım benim ondan bu kadar çabuk vazgeçeceğimi onu beklemeyeceğime inanması beni kırmıştı. Kabul Naza'yı etkilemiştim ama Şahin'in bana sormadan... Gelip Aslı ne oluyor demeden başkalarının anlattıklarına inanması kırmıştı. Şahin gözlerini açmaya başlayınca bakışlarımı hemen tavana çevirdim. Birkaç saniye sonra doğrulup elimi tutarken konuşmaya başladı.

"Aslı iyi misin?" deyince sadece başımı olumlu anlamda salladım. Neden kendimi bu kadar halsiz ama bir o kadar da güçlü hissediyordum. Bu duyguyu sanki daha önce yaşamıştım. Ama ne zaman?

"Aslı konuşmayacak mısın?" deyince başımı olumsuz anlamda sallayarak konuşmaya başladım.

"Konuşacak bir şey yok!" deyince sakince Şahin koltuğu beni rahat görebileceği şekilde elimi bırakmadan çekip oturdu. Sanki şu an tuttuğu elim alev alıyor gibiydi.

"Aslı. Aslı'm biliyorum sana sormadım bile ama sen bir şey demeyince..." derken histerik bir gülümseme atıp ona baktım.

"Şahin geçmiş geçmişte kaldı." Deyince bir anlık gözlerinde sinir görsem de onun dediğini tekrarlamıştım. Bana o çiyanın yanında laf arasında söylediği bu cümleyi hala unutmamıştım.

"Aslı biliyorsun birden böyle... Ya Aslı sen olsan ne yapardın? Benim yerime kendini koy." Deyince bir anlık hatta saliselik düşünme sonucu gülerek konuştum.

"Ne mi yapardım? Ağzıma geleni sayardım.. Ortalığı yıkardım belki... Sana hesap sormaya kalkardım... Senin sinirlerini oynatacak şekilde ne bileyim bir şeyler yapardım işte... Ama beni sevmediğini düşünseydim" deyince Şahin birden konuşmaya başladı.

"Aslı saçmalama. Beni sevmediğini mi düşündüğümü sanıyorsun? Tamam kabul iki kişinin lafıyla oturdum. Ama duyduğum an Aslı yapmaz dedim. Bunu bırak senin yapacağını düşünmeyi Naza'yla Doktor'un böyle bir şeyi nasıl düşündüğünü sorguladım... Ama sen orada..." derken elimi tutsa da gözlerini yere çevirerek devam edeceği sırada ben konuşmaya başladım.

"Orada ne Şahin? Ya o adamın boynuna mı atladım. Çıkıp ona onu sevdiğimi mi söyledim? Ne yaptım? Ne yaptım ki bana bir şey sormama ihtiyacı duydun? Tamam eğer sorsaydın söylemeyecektim. O zaman da şu an sadece kendime kızar ne dersen de bir şey demezdim. Ama sen bana bırak niye diye sormayı yüzüme bile bakmadın resmen." Deyince tam ağzını açmış bir şey diyecekken kapı açılması ile kapıya döndük. İçeri giren Serhat'la gözlerimi devirirken o bana bakıp gülerken gözlerini başka bir yere çevirmesi ile kaşları kalktı. Baktığı yere baktığımda Şahin de benimle aynı anda hala bırakmadığımız ellerimize baktık. Ben birden elimi çekerken Şahin de elini saçlarına götürerek ayağa kalkmıştı. Serhat ufak bir sırıtmayla bana dönüp konuşmaya başladı.

"Nasıl hissediyorsun?" deyince ilk kez sorun çıkarmak istemiyordum.

"Yorgun ama iyi gibi. Gitmek istiyorum sanırım..." derken sözümü kesip konuştu. "Bunlar bildiğimiz şeyler başka?" deyince sorarcasına oflayarak konuşmaya başladım.

BÜYÜK SIR SON HAMLE (şefkat tepe hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin