Bölüm 54

517 29 0
                                    

2 SAAT SONRA...

Adamlar kamerayı ayarlarken sadece o kadına bakıyordum obenim annem miydi? Kocasını öldüren adamla mı evlenmişti? Hem de kocasınınkardeşi ile! Allah'ım ben nasıl bir oyunun içine düştüm de bu haldeyim?

Neden normal insanlar gibi olamadım diyemeyeceğim! Çünküçocukken bile normal olmadığımı hatırlıyorum... Ama şu an... Yani bundan bir yılönce falan Bora'nın yanında kendimi çocuk gibi hissettiğim olmuştu. Ama nedenbu duyguyu bana tattıran anne ya da babam değildi?

"Aslı!" birden çok kişini ağzından çıkan adım ilk kez bukadar iğrenç gelmişti. Çünkü ben iğrenç bir insandım.

"Duyduğun gibi hepsi iyiler." Ben onları göremiyordum amabeni onlara gösteriyorlardı. Görmesi gereken ben değil miydim?

"Hepiniz iyi misiniz?" deyince Naza konuşmaya başladı.

"Evet Aslı yapma!" derken yine o kadın konuştu. Ona bundansonra öldürene kadar anne demezdim.

"Söyle bakalım Aslı Demir nerede?" deyince dudaklarımıbüzerek konuşmaya başladım.

"Bilmem. Canı nerede olmak isterse oradadır her halde!"deyince yine konuşmaya başladı.

"Sen bizimle dalga mı geçiyorsun?! Biliyorum söyleyeceğimdemedin mi lan?" deyince başımı olumsuz anlamda sallayarak konuşmaya başladım.

"Hayır öyle bir şey demedim! Yerini biliyorum dedim ve Sungurları bırakırsanız konuşurum dedim. Siz Sungurları bıraktınız konuşuyorum işte... Ama ben size yerini söylerim demedim biliyorum dedim." Deyince yüzüme inen tokatla başım yine sağa savruldu.

Yeter artık be yeter! Susayım durayım diyorum ama olmuyor.Bir işareti ile karşıma bir adam geçerken kaşlarımı çatmıştım. Adam birdenvurmaya başlayınca sadece sızlama olsa da sandalye birden yere düşünce belimacımıştı.

"Aslı! Aslı ne istiyorlarsa anlat!" diyen Naza'nın yanında arada bağırma sesleri duyuyordum. Ne istiyorlarsa anlatmak mı? Asla! Birdenadam sandalye ile beni kaldırıp karnıma yumruk atınca acı ile inledim. Karnımagiren sancı ile dişlerimi birbirine bastırdım kahretsin! Sert de vurmamıştı amaneden karnım ağrıyordu?

"Aslı! Lan! Bana bakın lan! Sizi kordonun en derin yerinegömer oradan çıkmanıza izin vermem!"

"Aslı! Bırakın lan karımı!"

Aynı anda çıkan bu seslerle karnımın sancısını unutupgülümsedim. Adam yüzüme tokat atarken bağırma sesleri duyuyordum.

"Yeter! Yeter be kadın! Bunca yıl yaşattıklarınız yetmedimi?! Rahat bırakın hepimizi!!" diye bağıran Naza ile yaralarım sızlamayabaşladı. Buradan böyle çıkamazdım... ve bu oyun git gide canımı sıkmayabaşlıyordu. Adam hala vururken o kadın yine konuşmaya başladı.

"Umurumda değil! Akıllı olmadın ama hala akıllanmak içinşansın var... Kızım." Deyince aniden bir kahkaha atınca önümdeki adam şaşkınlıklageri çekildi. Deli falan sanıyordu ama kahkahamı durduramamıştım. Bu kadın nesaçmalıyordu?

"Ben mi akıllanacağım?.. Maalesef bundan sonra ancak deliririm... Ama senin akıllanmak için bir şansın olabilir ama sakın bana gelme.Çünkü seni kendi ellerimle geberteceğim! Babamın kanı yerde kalmayacak! Ve neyaparsan yap anlatmayacağım!" deyince sinirle konuşmaya başladı.

"Öldürürüm seni!" derken hala bizimkilerin sesini duyuyordumve hala sancım olsa da gülümseyerek konuşmaya başladım.

"Ah! Ne korktum... Ne korktum... Sence gerçekten de akılsız gibimi duruyorum? Söylemezsem öldürecekmiş! Duydunuz mu?! Bence buradaki tek akılsız sensin! Ben onun yerini söylemezsem öldüreceksin ama söylersem de o öldürür. Aslı Demir deyip duruyorsunuz ama ona ihanetin ölüm olduğunu hala öğrenememişsiniz!" deyince sinirle solurken adamına işaret verdi yine.

BÜYÜK SIR SON HAMLE (şefkat tepe hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin