BOLUM 39

774 33 10
                                    

Serdar abimlerin yanına döndüğümde herkes hazırdı. Bende hemen silahımı kamamı yedek şarjörümü ve bunun gibi bir kaç parça şey daha aldım. Aklım halâ Şahin'deydi. Acaba ne yaptı?

"Aslı hadi çıkıyoruz." diyen Celil abiye dönüp başımı salladım. Hepimiz sıraya geçtik. Serdar abim ve Naza geldi.

"Aslı sen Celil ile Naza benimle gelecek. Bi sivil çıkacağız. Doktor sen de Celil ile ile git. Tim hazırda bekleyecek. Hadi hazırlanalım." deyince hepimiz dağıldık. Hemen Naza yanıma geldi. Lojmana doğru yürürken konuşmaya başlayan Naza oldu.

"Aslı iyi misin?"

"Bilmiyorum Naza içimde kötü bir his var." deyince Naza bir an duraksasa da devam etti.

"Aslı kötü düşünme ya. Şahin dönecek. Serdar'a sordum kolay bir görevmiş Şahin hemen döner dedi."

"Naza sorun o değil. Ben de inanıyorum Şahin'in döneceğine. Başka bir şey bu. Aman boş ver hadi." deyip anahtarlarımı cıkartıp kapıyı açtım. Hemen merdivenleri çıkıp odama girdim.

Dolabımı açıp siyah bol paça bir pantolan üzerine siyah bir t-shirt ve deri ceket aldım. Hemen üzerimdekilerden kurtulup onları giydim. Aynanın önünde duran siyah şalı da boynuma taktım.

Aşağı indiğimde Naza daha gelmemişti. Onu çağırmak için merdivenlere döndüğümde onu görünce sustum. O da siyah dar paça bir pantalon üzerine açk mavi bir t-shirt ve deri ceket giymişti. Konuşmadan evden çıkıp toplantı odasına yürmeye başladık.

Toplantı odasına geldiğimizde Doktor daha gelmemişti. Bizde gidip yerlerimize oturduk. Biz oturduktan bir kaç saniye sonra Doktor konuşarak içeri girdi.

"Aga Allah aşkına kurtarın beni" diyerek içeri girince Celil abi konuştu.

"Yine ne yaptın acaba da Zelal bacı seni azarladı? Susta gel şuraya gidelim." derken hepimiz kalkmıştık. Dokt ağzına fermuar çejermiş gibi bir işaret yaptı. Serdar abim konuşmaya başladı.

"Celil eylemlerin akşam namazı vaktinde yapılacağını tahmin ediyoruz. Hem öğlen öğrencilerinin çıkış saati hem akşam namazı vakti. İnsanlar ya camide ya okulda olacak. Ama hangi okul ve hangi cami bilmiyoruz. Celil siz ilçenin çıkışındaki halıcıyı alın. Örgütle bir bağlantısı olduğunu öğrendik. Biz de ilçedeki bir fırıncıyı alacağız. Hadi dikkatli olun." deyince üçümüz de başını sallayıp yürümeye başladık.

Dışarı çıktığımızda bir asker araç getirdi. Anahtarı alan Doktor oldu. Doktor şoför koltuğuna Celil abi de onun yanına geçince bende arkaya oturdum. Hepimiz yerleşince Doktor arabayı çalıştırdı. Karargahtan çıkarken sessizliği bölen Doktor oldu.

"Yani şimdi dostum fırına neden biz gitmiyoruz diye düşündünüz mü hiç?" dedi. Bu adam deli ya.

"Sen gidersen fırına adam seni bir ekmekle kandırır diye Doktor" deyince Celil abi güldüm. Acaba Şahin ne yapıyordu?

"Yok dostum bence siz ikiniz adam knuşmazsa bir şey yaparsınız, nir de ilçenin içi ya ondan." deyince Celil abi sabır çekti.

Son yaptığımı şakalaşmadan sonra daha konuşmadık. Acaba Şahin'i arayabili miyim?

"Abi Şahin'den haber var mı?"

"Daha bağlantıya geçmedi ama içeri sızdığını biliyoruz." deyince bu sefer Doktor konuştu.

"Gı merak etme sen. bizim yağız işini bilir." deyince gülümseyerek kafa salladım. Bir şey olacak gini hissediyorum.

İlçe dışındaydık. Doktor arabayı halıcının önünde durdurunca araçtan indik. Doktor önden arkasından da ben girdim.

BÜYÜK SIR SON HAMLE (şefkat tepe hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin