♤8♤

39 1 0
                                    

  "Neden Amerikaya bu kadar erken gidiyoruz ki? Daha Seul'de yapmamız gerekenler var. Yoongi! Sen beni dinliyor musun?! İspanyollara hala teslimat yapamadık. İlgilenmem gereken bir sürü şey var. Min Yoongi!"

Elimdeki bavulu sürüklemeye çalışırken bir yandan da beni sabahın köründe zorla evden çıkartan biricik(!) sevgilime söyleniyordum. O ise beni umursamadan hava alanının koridorlarında önden önden yürüyordu.

"Ben eve gitmek istiyorum. Amerikaya gitmemiz için daha vakit vardı. Madem bu kadar erken gidecektik bari İspanya'ya gitseydik teslimat ile uğraşsaydım. Ayrıca seulde hala görüşmemiz ger...."

Kolumdan çekilerek dudaklarıma bastırılan dudaklar yüzünden susmak zorunda kalmıştım.

"En son ne zaman birlikte tatile gittik?"

"Ha? Bir yıl oluyor galiba, neden?"

"Bir de neden diyor. Kendini işlere o kadar kaptırdın ki dinlenmeyi unutuyorsun. Amerikada lüks bir otelde iki hafta tatile gidiyoruz. O yüzden, lütfen artık sus."

Kaşlarımı şaşkınlıkla havaya kaldırmış ve kafamı aşağı yukarıya sallamıştım.

"Bay Min, uçağınız hazır. Bu taraftan lütfen." Yanımıza gelen görevliler hızla bavulları almış ve önden yolu göstermeye başlamıştı.

"Uçuşunuz normal şartlarda 14 saat sürüyor ancak özel jet tercih ettiğiniz için 10 saatte orada olmayı planlıyoruz. Pilotunuz oldukça eğitimli ve genç bir pilottur. Bu yüzden endişelenmeyin sizi en güvenli şekilde ulaştırmaya çalışacağız. İyi uçuşlar."

Uçağa bindiğimizde kafamı Yoonginin göğsüne yaslayıp bir süre gözlerimi kapatmıştım . Ancak havalandıktan bir süre sonra aklıma gelen şeyle telefonumu elime alarak ayağa kalkmıştım.

"Bir şey mi oldu?" Yoongiye döndüğümde kafamı iki yana sallamıştım. "Jeon İle konuşmalıyım."

"Neden bir sorun mu var?"

"İspanya teslimatını artık yapmamız gerekli." Bir şey demesini beklemeden hızlıca uçağın arka tarafına yönelmiştim.

"Jungkook? Günaydın, uyandırdım mı?"

"Hayır, bir sorun mu var?"

"Yoo hayır. İspanya teslimatı hakkında konuşmalıyız. Biz amerikaya gidiyoruz. Bu yüzden yatı senin teslim etmeni istiyorum."

"Peki, tam olarak ne yapmamı istiyorsun? Yatı nasıl göndereceğiz ki?"

"O yat için oldukça masrafa girdim biliyorsun. İspanyol bir arkadaşımla anlaştım, yat onun adına gidecek. Ancak içindekiler sahibine gidecek. Bu nedenle yatı normalde ben götürecektim, daha fazla dikkat çekmemek için, ancak amerikaya gittiğimiz için götüremiyorum. Bende Min-ah ile götürürseniz fazla dikkat çekmeyeceğini düşündüm."

"Ahh, bunu Min-ah ile konuşmalıyım ancak olumsuz bir şey söyleyeceğini sanmıyorum. Ne zaman götürmemiz gerek?"

"Bugün giderse çok dikkat çeker yarın yola çıkın. Her şey hazır."

Telefonu kapatıp arkamı döndüğümde şaşırmıştım. "Beni mi dinledin sen?"

"Yoo,ne alakası var. Seni yalnız bırakmak istemediğim için geldim ben."

"Yalnız kalmak istemesem yanında konuşurdum."

"Hmm, bir dahakine öyle yap o zaman. Beni yalnız bırakmanı sevmiyorum."

_________________________

_________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Smuggler || Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin