"Giriş çok zor. Sadece doğu kanadını etkisiz hale getirebiliriz. Ne kadar güçlü görünse de en güvensiz taraf orası gibi duruyor." dedim önümdeki çizimlere, krokilere ve fotoğraflara bakarken.
"Bence tam tersi." diyerek yanıma yaklaştı.
"İlk bakışta bende doğu tarafını düşünmüştüm ama onlar da bunu düşünmemizi istiyor zaten. bina genel olarak üst düzey güvenlikle korunuyor. ancak binanın batı cephesi tamamen cam ve bunların bir kısmı açılabiliyor."
Camlara ait fotoğrafları inceleyerek ona hak verdim.
"Daha iyi bir fikrim var." dedim. Odaya giren hizmetçi olmasa anlatmaya başlayacaktım.
"Bay kim, su getirdim. Çalışırken hep isterdiniz." dedi kadın japonca.
Sulara baktığımda ikisinin de buzlu olduğunu fark ettim.
"Sağol Akemi ama misafirimiz suyunu buzlu içmez. Ona buzsuz bir su getir."
Kız eğilerek odadan çıktı.
"Misafirimiz sadece kahvesinde buz sever." kendi kendine mırıldanmıştı.
"Demek hatırlıyorsun." dedim gülerek. Planlara bakmaya devam ettim. Odaklanmam gerekiyordu. İşin ucuna Yoongi'yi koymuştu. Başarısızlığa hakkım yoktu bu nedenle.
"Hatırlıyorum Mia." dedi bir anda.
"Sadece kahvede buz seversin. Pirinç patlaklı çikolatayı çok seversin ama herkes onları tek seferde yerken sen iki seferde yersin. Yemeklerin içinde domates kabuğundan nefret edersin. Uyandığın odaya güneş girmesinden nefret edersin. Eğer güneşle uyanırsan bütün günün sinirli geçer. Geç saatte kahve içersen gece kabus görürsün." Hakkımda ezbere bildiği şeyleri sayarken her cümlesinde bana yaklaşıyordu.
Kalçamı yasladığım masada ellerini ellerimin yanına koyarak üzerime eğildi.
"Ben bunların hepsini hatırlıyorum Mia. Peki o bunları biliyor mu? Senin hakkındaki şeyleri öğrenmek için bu kadar istekli mi? Seni bu halinle kabul ediyor mu?"
"Taehyung." dedim yakınımdaki gözlerine bakarken.
"Konuyu istediğin yere çek ama onu seviyorum. Ve onu bırakıp sana geri dönmeyeceğim."
Hizmetçi kız odaya tekrar girdiğinde üzerimden ayrılarak tekrar eski yerine geçmişti. Kız ise suyu hızla masaya bırakıp odada çıkmıştı.
"Bence sahte bir soygun ekibi oluşturalım ve onları Batı kanadından içeri sokalım. Büyük bir gösteri olsun hatta. Camları patlatabiliriz. Onlar geceyi mahvetmemek için bunu örtbas etmeye çalışırken bizde davetlilerden biri olarak içeri gireriz ve dikkatler o taraftayken hızla inciyi alıp çıkarız. Böylece suç da batı tarafından soktuğumuz ekibe kalır."
Anlatmayı bitirip ona döndüğümde hayranlıkla beni izlediğini görmüştüm.
"Bir dahi olduğunu biliyorsun değil mi?"
Gülümsedim.
"Biliyorum."
Bana eskiden de hep böyle derdi. Birlikte çalıştığımız zamanlarda.
"Tae, eğer seninle olanları unuttuğumu düşünüyorsan, unutmadım.
Hepsini hatırlıyorum. Hepsini." dedim cümlenin sonuna doğru kaşlarımı çatarken.
"Senden neden ayrıldığımı da."
Akşamın kalanında birlikte yemek yedikten sonra birkaç kadeh şampanya içmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Smuggler || Min Yoongi
Action~Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.~ . . . Kaçakçı #1 Agustd #4 Yoongi #857