Kapının tıklatılması ile Yoongi'yi uyandırmadan koltuktan kalkıp yerden silahımı aldım. Kapıyı açarak silahı kapıdaki kişiye doğru tuttuğumda bu kişinin Jungkook olduğunu fark etmem uzun sürmemişti. Silahı indirerek kapıyı biraz daha araladığımda Jungkook içeriye doğru adımlamıştı.
"Uymadın mı?" Bana yönelttiği soruyla kafamı iki yana sallamıştım. "Gözümü bile kırpamadım ki." Yoonginin uyuduğunu gördüğünde adımlarının yönünü değiştirerek mutfağa yönelmişti. "Hadi gel de kahve içelim öyleyse." Kafamı sallayarak peşinden ilerlemiş ve sandalyeyi çekerek masaya oturmuştum. Dirseklerimi masaya koyarak kafamı ellerim arasına almıştım. Bir süre sonra önüme konan fincan ile kafamı kaldırmıştım.
Kahvemden bir yudum aldığımda Jungkookun konuştuğunu fark etmiştim. "Yoongi nasıl? Minah eğer kanaması olursa hastaneye gitmek zorunda olduğunu söylememi istedi." Bir yudum daha içtiğimde konuşmuştum. "Dua edelimde kanama olmasın öyleyse."
"Zaten son zamanlarda bir sürü teklif alıyorum birde bugün röportaj var. Bolca koşturmak zorunda kalacak." Gözlerimi salonda uyuyan sevgilime çevirdiğimde bir kez daha konuşmuştum. "Onun için üzülüyorum. Dün resmen canlı canlı ameliyat ettik onu. Minah olmasa belkide kan kaybından ölecekti."
Gözümden bir damla yaş düşmüştü. "Oysaki daha sabah ona içimde kötü bir his olduğunu söylemiştim."
Jungkook kafasını sallayarak konuşmuştu. "Haberlerde dün geceki çatışma dan bahsediyor." Kafamı hızla kaldırdığımda gözlerimi büyütmüştüm. "Nasıl bu kadar çabuk bulunabilir? Sadece birkaç saat oldu." Kafasını iki yana sallamıştı. "Patlamanın sesi bir yerden duyulmuş olmalı." Hızla cebimdeki telefonu çıkartarak haber sitesine girmiştim.
-------------------------------------
Korean_news
Son dakika
Seul'de bulunan ormanın içerisinden duyulan patlama sesleri üzerine polis harekete geçti. Bugün sabah saatlerinde ormana giriş yapan polis beş aracı patlamış bir şekilde bulduğunu söyledi. Araçların içerisinden çıkarılan 15 cesetten birinin ünlü mafya Lee Hyunson'a ait olduğu bildirildi. Ayrıca çevrede araştırma yapan ekipler ağaçların arasında bir ceset daha bulduklarını ve üzerinde bulunan silah ve ekipmandan dolayı bir keskin nişancı olduğunu bildirdi.
Etrafta bulunan kurşunların çokluğu nedeniyle büyük bir çatışma olduğu tahmin ediliyor. Polis alandan hiçbir şekilde fotoğraf alınmasına izin vermediğinden ekipler dışında hiç kimseyi bölgeye yaklaştırmıyor. Bölgeye yaklaşan bir muhabirin anlattığına göre tekerlek izlerinin bulunduğu başka bir bölgede yoğun kan lekeleri bulunuyormuş. Bu nedenle iki tarafın da zararlı çıktığı bir anlaşma yapıldığı düşünülüyor. Detaylar için beklemede kalın.
--------------------------------------
Telefonumu kapatıp kafamı kaldırdığımda Yoongi'yi görmüştüm. "Sevgilim." Hızla yerimden kalkıp yanına gitmiş ve onu sandalyeye doğru çekiştirdim. "İyi misin?" Jungkookun sorusuna karşılık kafasını olumlu anlamda sallamıştı. "Daha fazla burada duramayız. Polis çevre evlere baskın yapabilir." Kafamı sallayarak onayladığımda masanın üzerinden uzanarak Yoonginin elini tutmuştum.
"İkimiz hakkında bir röportaj teklifi aldım. Ama kendini kötü hissediyorsan reddedebilirim." Kafasını iki yana sallamıştı. "İki kurşuna ölecek adam değilim demiştim." Hepimiz güldüğümüzde kafamı sallamıştım. "Öyleyse bir an önce gidelim. Röportajı kaçırmayalım." Birkaç saniye duraksamıştı. "Bugün mü?" Kafamı sallayarak onayladım.
"Eğer istemiyorsan reddedebilirim." Kafasını iki yana sallamıştı. "Hayır, sorun değil." Bir süre sessizlikten sonra Jungkook konuşmuştu. "O zaman bir an önce çıkalım." İkimizde kafamızı salladığımızda ayağa kalkarak kapıya yönelmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Smuggler || Min Yoongi
Action~Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.~ . . . Kaçakçı #1 Agustd #4 Yoongi #857