Smuggler || Min Yoongi

♤16♤

"Benimle dalga geçtiğini söyle lütf-"

"Aman tanrım bu ev çok güzel!"

"Minah iki saniye dur."

"Sana sadece buranın konumunu atıp gelin mi dedi yani?"

Evet bu kargaşa ortamını biraz daha açıklamak gerekli sanırım. Yoongi o gün sabah saatlerinde sevgilisinden kendisine gelen mesajla uyanmıştı. Bir haftadır ortalıkta olmayan ve kimsenin kendisinden haber alamadığı sevgilisi ona sadece bir konum atarak oraya gitmesini söylemişti. Ah birde, diğerlerini de çağırmasını istemişti.

Hepsi yarım saat önce evin önünde buluşmuşlardı. Ancak ne gelen vardı ne giden. Önünde bulundukları lüks ev ile ilgilenen ise sadece minah'tı.

Birkaç dakika sonrasında sert bir frenle önlerinde siyah, camları filmli bir spor araba durdu. Ev ormanlık alanda olduğundan önü toprakla çevreliydi. Arabanın sert freninde ise topraklar saçılarak etrafı daha da karıştırmıştı.

Saniyeler içerisinde arabanın yan koltuğundan Mia indi. Ama herkesi asıl şaşırtan sürücü koltuğundan inen kişiydi.

"Ne bekliyorsunuz? Eve girsenize." dedi mia içeri geçerken. Hemen arkasından da Taehyung girmişti.

"Ne dönüyor burda?!" dedi Jungkook şaşkınlıkla.

"Bilmiyorum."

Üçü birlikte içeri girerken onları yönlendiren çalışanlar önlerinde eğilerek hepsini selamlıyordu.

Toplantı odasına girdiklerinde mia masanın başına oturarak bilgisayarın ekranına bakıyordu. Yanında gelen kişi ise mia nın iki yanında ellerini masaya yaslayarak üzerinden bilgisayara bakıyordu.

"Bana bir americano hazırlayın. Buzu-"

"Buzu bol olsun." diye tamamlamıştı Mia'nın cümlesini Taehyung.

Yoonginin aklından geçen sadece bir cümle vardı: Bu kimdi ve sevgilisini nasıl bu kadar iyi tanıyordu?

"Otursanıza?" dedi tae arkasından çekilerek.

Ancak üçü de kıpırdamadı.

"Oturun." dedi mia.

İlk oturan ise Minah oldu. Onun peşinden ise diğerleri oturmuştu.

"Anata wa inu o yoku kunren shimashita. Subarashī." dedi Mia'nın kulağına eğilerek.

"Urusai" dedi mia.

"Bir açıklama yapacak mısın Mia?"

"Ah evet." diye yanıtladı. "Sanırım önce sizi tanıştırmalıyım?"

.........................

"Yoongi, Minah ve Jungkook. Minah bizim dışarıdaki adamımız. Her yere girip çıkabiliyor, babası üstten biri. Ayrıca biraz tıp eğitimi de var. Yaralanma vakalarımızla da ilgileniyor. Jungkook bizim hackerımız. Aynı zamanda çok iyi silah kullandığından çoğu zaman bizi koruyor. Ve Yoongi. Genelde benimle birlikte ön planda."

Anlatmayı bitirip Taehyunga döndüğümde hepsini çoktan aklına kazıdığını fark ettim. Zekiydi.

"Bu da Taehyung. Sizin bildiğiniz adıyla o ünlü silah taciri Vante." dedim diğerlerine dönerken. "Yeni soygunumuz onun planı. O benim..."

Evet mia ne diyeceksin? Eski sevgilim?

"Eski bir arkadaşım."

Histerik bir şekilde gülerek yanımdaki sandalyeye oturdu.

"Ben bi lavaboya gideyim. Lavabo ne taraftaydı?"

"İleride solda kalıyor?" demiştim bilgisayara bakarken. Ama bunu benimle birlikte aynı anda söyleyen biri daha vardı.

Göz ucuyla Taehyunga baktığımda güldüğünü gördüm.

"Sen nereden biliyorsun?" Minah hızlıca bu gergin ortamdan kaçarken Yoongi çatık kaşlarıyla bana bakarken sormuştu.

"Kaşlarını çok çatma yüzün kırışacak."

"Kare wa watashi o korosu tsumori no yōdesu." dedi taehyung kulağıma eğilerek.

"Sorenara, mada koi o shite iru yō ni watashi o miru no o yame nasai." dedim.

"Watashi ga mada koi o shite iru baai wa dō narimasu ka?"

Güldüm.

"Dearu koto"

"Minah geldiğine göre başlayabiliriz." dedi Taehyung ayağa kalkarken.

"Ah demek korece biliyordun?" dedi Jungkook çatık kaşlarıyla.

"O koreli zaten." dedim.

"Öyle mi? Geldiğimizden beri hep aranızda Japonca anlaştığınızdan pek anlayamadık." dedi Yoongi.

"Siz hep böyle huysuz musunuzdur?" dedi Taehyung ikisine bakarak.

Büyük bir kahkaha patlattım. Minah ta bana eşlik etmişti.

"Çok eğlenceli olacak." dedi Minah.

"Birbirinizi pek sevmediğinizi biliyorum. Ama bu iş bize çok para kazandıracak yani birbirinize katlanmak zorundasınız." dedim.

"Her neyse. Binanın planları burada. Direk girmek istesek imkansız, çok iyi korunuyor. Bu yüzden incinin sergileneceği gün davetli olarak orada olacağız. Çok üst mertebeden insanlar olcak bu yüzden bir sorun çıkmaması için çok dikkatli olacaklar.İnci o gece saat tam 12 de açık artırmaya çıkacak. 9 ile 11.30 arasında kokteyl olacak. O sırada inciyi kaçırıp sahtesiyle değiştireceğiz."

"Peki davetli olarak kabul edilecek miyiz?"

Bilgisayardan gelen sesle dikkatim oraya çekildi.

Onay mesajı gelmişti.

"Artık edileceğiz."