Lily odaya girdiğinde karşısındaki manzaranın güzel olmayacağını biliyordu lakin midesini dışarı çıkarırcasına kusma isteğiyle dolduracağını tahmin edememişti. Arcana perişan haldeydi. Saçları terden sırılsıklam olmuş yattığı çarşaf kırmızıya boyanmıştı. Kendini zorlayarak bağırıyor dadısı, yaveri Rhona ıkınmasını söyledikçe büyük bir gayretle öne doğru kasılıp kendini sıkıyordu ve bunu yaparken yüzü kızarmanın ötesinde mosmor oluyordu.
Lily annesinin Arcana'nın başında saçlarını okşayıp terini siliyor olduğunu fark ettiğinde hafifçe tebessüm etti. Birbirlerinden nefret ediyormuş gibi görünmelerine rağmen aslında durum o kadar da kötü değildi. Yalnızca Leydi Moire karşısında ilk defa kendisi gibi bükülmez bir otoriteye karşı karşıyaydı hepsi bu. Rhona'nın kızı, şimdiki Giolla hanımı Odeth yanına gelip kanlı elleriyle elbisesine tutunduğunda kendine geldi.
"İyi olacak mı?"
"Umarım Leydim..."
Genç kız başını salladı. O Arcanaydı. Başaracağını biliyordu lakin bebek kendi yeğeniydi ve ona benzeme ihtimali olduğundan çabucak pes etmesi muhtemeldi. Ebe kız Arcana'nın bacak arasından çekildiğinde Lily bebeğin ayağının görünüyor olduğunu fark etti. Bu da genç kıza durumun vahametini bir kez daha göstermiş oldu.
"Yeterince açık değil!" diye bağırdı. Lily onun kendi yaşlarında olduğunu gördüğünde - ki yirmi beşini tamamlamak üzereydi- derin bir nefes aldı. Tanrı korusun, karşısındaki kız da en az kendisi kadar tecrübesiz görünüyordu.
"Aç o zaman!" diye ciyakladı Arcana tekrar ıkınırken.
Liamh ise donmuş görünüyordu. Lily ağabeyini odadan çıkarma kararı aldı. Çabucak ona gidip kolundan tutarak çekeledi.
"Hadi Liamh dışarıda bekle."
"Asla!" Liamh korkulu gözlerle karısına bakıyordu.
"Git buradan McAodha! Ayağa kalktığımda seni bu defa çapaya bağlayıp okyanusun en kör noktasına gömeceğim ve sen çırpınırken çayımı alıp keyifle izleyeceğim!" Arcana yeniden bağırdı.
Lily ağabeyini yerinden kımıldatabilmek ümidiyle yeniden çekeledi.
"Sana git dedim!"
Ortalık tam kaos anına dönmüşken kapı açıldı ve Ferguson kalesinin kahyası Morigan hızla içeri girdi. Odadaki herkes telaşlı yüzünü kadına çevirmiş o ise kimseye bakmadan Arcana ın önüne geçmişti.
"Ebe nerede, sen kimsin?" Leydi Moire bağırdı.
"Ben Ferguson kalesi kahyası Morigan Leydim. İzin verin yardımcı olayım."
"Sen doğumdan ne anlarsın kahya kadın! “
" Anne! " Lily dudaklarını dişedi lakin yaşlı kadın annesine kaş çatarak karşılık verdi.
"Bebek morarmaya başlamış. Eğer müdahale edilmezse..." Morigan devam etmedi Liamh'a baktı. "Lordum izniniz olursa..."
Liamh pes etti. Bu işin sonunda ya biricik karısını ya da sabırsızlıkla bekledikleri bebeğini kaybedeceğini biliyordu. Gözleri dolan genç adam gidip Arcana'yı alnından öptü. Karısı olmazdı hayır, onu kaybetmeyi asla göze alamazdı. Brian'ın bu yaşlı kadına ne kadar değer verdiğini biliyordu. Onu getirdiğine göre kadının doğum hakkında tecrübesi olmalıydı. Sıktığı dişleri arasından büyük bir hüzünle konuştu.
"Çıkar onu. Ne yap et çıkar!"
"Dışarı çıkın Lordum."
Lily ağabeyinin kadının tavsiyesi üzerine odadan çıkışını izledi. Ardından Morigan kızı kolundan tutup kaldırdı. Arcana'yı ıkınmayı kesmesini söyledi ve ona döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURSUZ
Historical FictionLily McAodha, Edinburgh sosyetesi dilinde dolanan ve namı civar ülkelere kadar gitmiş "kusursuz" bir genç kızdı. Aldığı eğitim, sesi, konuşması, naif ve iyi yürekliliği ile yeryüzünün kirlenmesine izin vermemiş olan bir melekti ve dilese tüm dünyanı...