#8 -- Bilinmezliğe Doğru --

2.1K 157 22
                                    

Brian oturduğu sandalyede huzursuzca kıpırdandı. Sonu gelmeyen davetlileri tek tek yolcu etmek kendi düğünü dahi olsa tahammül edebileceği birşey değildi. Bu yüzden de görevini yine kardeşi William'a yıkmıştı. Yeniden saate bakıp kendisi gibi insanlardan kaçan dostunu gözledi. Elinde tuttuğu bir tomar kağıdı inceliyor, kafasından hesap yapıyordu.

"Lily'nin çeyiz parasının bir kısmını bir dahaki ay göndereceğim. Bu ay süvari Birliği için köyde yeni bir tehcisat  barakası yaptırdım tabii senin için de uygun olursa."

"Uygun" Brian kafa salladı.

"En çok da neye seviniyorum biliyor musun?" Liamh, kağıtlardan kafasını kaldırıp eline aldığı faturayı Brian'a uzattı. Adam kağıdı bir müddet inceledikten sonra önce kaşları çatılıdı ardından kendine has homurdanmasıyla karşılık verdi.

"Buradaki kumaşlar ile Ferguson kalesini boydan boya kaplayabileceğimin farkındasın değil mi? Yazan miktar ile tüm köyün bir sene yetecek kadar erzağını karşılayabileceğim de cabası. " Brian kaş çatmaya devam etti. Oldukça gereksiz olan bu masraf kendi kale kurallarına uygun değildi.

"Elden ne gelir?"

"Peki ya askerler Liamh? Hem dışarıdan kaleyi koruyup hem içeride güvenliği nasıl sağlayacağım?"

Liamh adamın sözleri altındaki düşünceleriyle neyi kast ettiğini biliyordu. Lily farklıydı. Tanrı tarafından verilmiş özel bir görüntüye sahipti ve bununla yaşamanın ne denli zor olduğunu ondan daha iyi kimse bilemezdi. Neyse ki kız kardeşi bu konuda kendini korumayı öğrenmişti.

"Kaleden dışarı çıkmayacak. "

"Benden onu hapsetmemimi istiyorsun?"  Brian şaşkınlık içerisinde karşısındaki adama baktı.

"Neler düşündüğünün farkındayım Brian ve kız kardeşim, uğruna krallıklar yıkılabilecek kadar güzelken bizzat sana gelmemin sebebi de buydu. Onu benden bile daha iyi koruyup gözeteceğini biliyorum." Liamh oldukça büyük bir ciddiyetle dostunun gözlerine baktı. Onun kadar korkusuz gözü pek bir adam daha tanımıyordu lakin 'Highlands' ın Ayıboğanı' şu an açık yüreklilikle kendisine endişesini dile getirmekten çekinmiyordu. Aralarında geçecek ilişkiyi tanrı bilirdi bu da onu ilgilendirmezdi zaten fakat ne pahasına olursa olsun kız kardeşinin güvende olacağını bildiğinden kalbi rahattı.

Genç adam McAodha Lordunun söyledikleri ile onore mi olsa yoksa evine götüreceği kadın ile ne yapacağını bilmediğinden çılgına mı dönse bilemedi. Lakin düzeltmesi gereken birşey vardı.

"Benden beklentilerinin çok yüksek olduğunu görüyorum Liamh,  kadınlarla aram iyi değil hiç olmadı. Lily'i sakınacağım doğru lakin değişebileceğimi sanmıyorum. Hayallerindeki adamı da sevgiyi de bende bulamayacağı bir gerçek. Nazik ve kibar beyefendi rolünü devam ettirmeyeceğim ve bu da onu incitmeye devam edecektir."

Liamh durması için elini kaldırarak güldü. "Bu kadar açık sözlü olma Brian. Lily ile aranızda geçenler beni ilgilendirmez." McAodha beyi kendini tutamayarak kahkaha attı. Karşısındaki adam Kız kardeşini sevemeyecek olmaktan bahsediyordu. Bir erkekten bu sözleri duyacağına asla ihtimal vermezdi. Pekâlâ herkes Lord Ferguson'un atına aşık kılıcıyla evli olduğunu bilirdi. Lakin bahsi geçen kadın Lily'di. Şaşkınlığını gizlemeye ve biraz da ciddileşmeye çalışarak boğazını temizledi. " Üstelik onun hakkında endişelenmeye bu kadar erken başladıysan sonunda incinecek kişi sen olacaksın Ayıboğan. Hem merak etme ikiniz de görev insanısınız ve korkarım bu konuda çok benziyorsunuz. Lily'nin görevlerini yerine getireceğinden ve Ferguson kalesini çekip çevireceğinden şüphem yok. Lakin o kadar. İlgilendiği şeylere müdahale edilmediği sürece uysal ve sevecen kalacaktır."

Brian kaş çatmaya devam ederek bir müddet daha düşündü. Onun kalede ki görevlerini yerine getiren bir kadına ihtiyacı vardı. Daha fazlasını hiç düşünmemişti ve bu kafiydi. Lily gibi insan üstü bir varlığa sahip olmak yeterince düşündürücü ve zordu. Üstelik tanıdığı kadarıyla hiç de uysal ve sevecen görünmüyordu.

Kapının çalmasıyla düşüncelerinden sıyrılıp içeri giren William'a baktı bir de bu vardı. "Konvoy hazır Lordum"  dedi bıkkın bir ses tonuyla. Son zamanlarda araları iyiden iyiye bozulmuştu. Genç adam onu köylerden birinin başına geçirmeyi ve kaleden uzaklaştırmayı düşünüyordu. Lily'nin yanında hiçbir aile ferdinin bulunması uygun olmazdı. William'ın da artık tek başına sorumluluk alma zamanı çoktan gelmişti.
Kardeşi odanın kapısını kapatıp çıktığında düşünceli bir iç çekiş koyverdi.

"Ona karşı bu kadar sert olma artık Brian."

Genç adam dostunun oldukça yerinde olan tavsiyesini başıyla onayladıktan sonra içinde yeterince sıkıldığı gömleğin birkaç düğmesini açtı. Üstelik gömlek Liamh'a aitti ve oldukça dar gelmişti kendisine. Dizlerine vurarak yerinden kalkıp odadan çıkmak üzere harekete geçti. Tam tokmağı çevirmişti ki Liamh onun dahi hissedebileceği bir kuvvet uygulayarak kolunu sıktı.

"Söz konusu Lily olduğu zamanlarda dostum olmadığını hatırlatmak isterim"

Genç adam başını hafifçe eğerek karşılık verdi. "Söz konusu Lily olduğunda dost değiliz." bu oldukça net bir tavırdı. İki adamda birbirlerinin ne demek istediğini anlamış ve normal hallerine dönerek odadan çıkmıştı.

---

Lily boğazındaki yumruyu yutmaya çalışarak kale kapısının önüne ulaştığında atacağı adım ile artık Leydi Ferguson olacağını biliyordu. Annesine kızgındı. Hayatına edebileceği en ağır şekilde müdahalede bulunmuştu. Sanki muhtaçlarmışçasına krala mektup yazmış hevesle kızını adına leke sürmeye cüret eden bir adamla evlendirmişti. Başıyla kadına selam verdikten sonra ağabeyine gidip sarıldı. Liamh onun saçlarını öpüp okşadıktan sonra sıkıca sarıp kulağına eğildi.

"İyi olacaksın Lily, kısa zamanda görüşeceğiz."

"Şimşeği kaleye yolladın mı Liamh?"  Lily birkez daha yutkundu lakin bu defa gözünden süzülen yaşlara engel olamamıştı.

"Emin olabilirsin" Genç adam kardeşinin yüzünü avuçları arasına alıp alnından öptü ve uşağın kendilerine getirdiği Ferguson tartanını istemeyerek de olsa yaprak gibi titreyen kızın omuzlarına sardı. "Şimdi gitme zamanı Leydi Ferguson."

Lily omzu üzerinden, dimdik duran annesine birkez daha baktı ve sakince merdivenlerden indi.

"Morigan ve Connor'a iyi bak onları benim için bol bol öp."

"Bakacağım." Liamh kız kardeşini kendisi için hazırlanan altın varaklı arabaya bindirdikten sonra tehdit dolu bakışlarını Lord Ferguson'a birkez daha çevirdi. Adam ise oldukça sakin bir tavır ile kendisi kadar iri olan atına atladı. Liamh onun heybetli görüntüsüne bakarak kısa bir an tedirgin olmuş olsa da nereden bakarsa baksın Lily'i Briandan başka kimseye emanet edemeyeceğinin farkındaydı.

Peki hayatlarında bir bilinmezliğe doğru yola çıkmış bu iki insan iyi olacak mıydı? Lily'nin adama karşı öfkesi ve Brian'ın kadına karşı buz gibi tutumu, üstüne birde yıllardır kalplerinin önüne ördükleri aşılmaz duvarlar onları birbirlerine yaklaştırmaya izin verecek miydi?



KUSURSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin