13 - - Resim--

2K 167 44
                                    

Kaleye vardıklarında gün aydınlanmak üzereydi. Haber verecek zamanları olmadığından herkes uyuyor olmalıydı. Onları gören askerler daha girişe yaklaşmadan hızla içeri komuştu. Lily eline aldığı bohçayı düzelterek kapıyı açan uşağın yardımıyla arabadan inip merdivenlerin başında kendisini bekleyen Brian'a baktı. Altına deri çizmelerinin içine soktuğu kahve rengi bir pantolon üzerine ise sade kolsuz bir gömlek giymişti. Lily onun gömleklerini tamir ettirmekten yorulmuş olduğu için ses çıkartmamıştı. Adamın tüm gömlekleri başarıyla yırtıyor olması kendi sorunuydu. Sipariş ettiği kumaşlar geldiğinde bol ve rahat birkaç gömlek diktirebileceğini düşündü. Tabii bunun için kendi terzilerini kaleye getirtmek zorundaydı. Brian'ın yanına ulaştığında sabah yaşadıkları şeyi düşünmemeye karar verdi. Lakin adamın asık suratından fazlasıyla düşündüğü belli oluyordu. Genç kız umursamaması gerektiğinin farkındaydı yine de aklıyla baş edemiyordu.

"Yenildiğinizi kimseye söylemeyeceğim." dedi fısıltıyla.

"Eminim söylemezsiniz."

"Sizi bununla bir müddet tehdit edebileceğimi düşünüyorum." Lily gülümsemeye çalıştı.

"Bu daha ne kadar devam edecek Lily?" Brian, kaşlarını çatarak kadının gerilemesini sağladı.

"Anlamadım?" Lily başını yana yatırdı. Lakin az sonra kapıda beliren annesi dikkatinin dağılmasına neden olmuştu.

"Lilybeth?"

Genç kız Brian a doğru bir adım atıp onu kolundan sıkıca tuttu. İstem dışı yaptığı bu hareket aslında ufak bir sığınma talebiydi. Lily korkuyordu. Annesinin ona vereceği tepkinin boyutlarını kestiremiyordu sonuçta ona veda etme gereği duymadan gitmişti ve burada karşılaşmayı beklemiyordu.

Brian kendisinden destek alan kadının annesi karşısındaki tavrı üzerine şaşırdığını hissetti. Kendilerine büyük bir ciddiyet ile bakmakta olan kadını selamlayarak dikkatini üzerine çekmeye çalıştı.

"Leydim..."

"Bu erken ziyaretinizi neye borçluyuz? Siz hala balayı çifti sayılırsınız." Morie kaşlarını çatarak kızına baktı.

Lily toparlanıp annesine doğru yürüdü ve ellerini önünde birleştirip kibarca selamladı. "Yeğenlerimi görmek için ısrarcı davrandım." dedi sessizce.

Leydi Moire kızını tepeden tırnağa süzüp pürüzsüz tenini bir müddet inceledikten sonra herhangi bir yerinde sorun görmediğine kanaat getirince başıyla onayladı. "İçeri geçin" dedi Lord Ferguson'a bakarak. Arkalarından yavaşça merdivenleri çıkan Moriganı gördüğünde ise gülümseyerek kadına doğru yöneldi.

"Hoşgeldiniz Leydi Morigan"

Brian kadının kendisine olan tavrının farkındaydı lakin Lily'e bir parça dahi şefkat göstermemiş olmasına şaşırmadan edemedi. Karısının peşinden kaleye girdiğinde onun hevesle merdivenlerden inmekte olan ağabeyine koştuğunu gördü. Lily hızla dostunun üzerine atılmış ve ona sımsıkı sarılmıştı. Genç adam kıskançlık duygusunun aniden tüm varlığı ile bedenini sarmaladığını hissetti.

"Koşma Lilybeth sen artık evli bir kadınsın!" Leydi Moire bağırdı.

"ve kocası bunda herhangi bir sakınca görmüyor!" Brian kibar olmaya özen göstererek konuştu. Annesi dahi olsa karısına ondan başka kimse bağıramazdı. Kaldı ki Brian bu güne kadar bu konuda kendine dahi izin vermemişti. Kadın ona ters ters baktıktan sonra cevap vermeyerek Morigan'a dönüp büyük salonu işaret etti.

Liamh kardeşinden ayrılıp gülümseyerek dostuna doğru yürüdü. Lily ise derhal merdivenleri tırmanmış çoktan üst kata çıkmıştı.

"Hoşgeldiniz Brian. Süpriziniz ne hoş. Yine de bu kadar erken olacağını tahmin etmemiştim."

KUSURSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin