--Bir Hafta Sonra--
Brian, çalışma odasında oturmuş önündeki mektupları ve evrakları kontrol ediyordu. Köylülerden gelen düzensiz not kağıtlarına el attığında gülümsedi. Kötü yazılmış el yazıları çoğunlukla okumakta güçlük çekmesini sağlıyordu lakin böylesi çok daha iyiydi. Genç adam köylülerden birinin çatısının çökmüş olduğunu haber veren mektubu ciddiyetle okuyup diğerlerinin en üstüne koyarak kollarını havaya kaldırıp esnetti. Gözleri kapıya ardından duvarda asılı olan resme kaydığında dalgın gözleri Lily'ninkilerle buluştu.
Evliliğinin birinci haftası bugün bitmişti. Brian daha önce bu kalede böylesine bir düzen olduğunu hatırlamıyordu. Her şey öylesine mükemmeldi ki ağzını açıp söyleyecek tek kelime bulamıyordu. Evet, üzerinde uzun uzun düşünse de bulamamıştı. Lily yatılı hizmetkarları azaltmış köylü kadınlardan isteyenlere kalede iş imkanı sunmuştu. Böylece hem tebaası çalışıyor hem de ekstra çalışanlara ihtiyaç olmuyordu. Üstelik herkesi iyi olduğu işlere yöneltmiş olduğundan ne yemek ne de temizlik işlerinde bir düzensizlik yoktu. Köylüler çok önemli olmadığı sürece odasını aşındırmıyor fazla öncelikli olmayan arzularını mektup ile bildiriyorlardı ve haftanın bir günü görüşme zamanı olarak ilan ediliyordu. Herkes halinden oldukça memnun görünüyordu. Lilybeth en az kendi kadar kusursuz bir evlilik yürütmekteydi. Brian iyiden iyiye baktığında kadının yüzündeki en ince detaya varana kadar ezberlediğini düşündü çünkü düğün gecesinden sonra ona bir daha dikkatli bakma imkanı bulamamıştı. Lily varlığıyla Ferguson kalesini işgal etmişti lakin aynı zamanda da hiç yokmuş gibiydi. Kadının şu an alt kattaki kanepede ince parmaklarıyla nakış işlediğini biliyordu. Genç adam onu görmek için yanına gittiğinde muhtemelen kafasını işinden kaldırmadan sorularını yanıtlayacak ve değiştirmek üzere yaptığı planlardan büyük bir ciddiyet, edep ve terbiye ile bahsedecekti. Ona karşı çıkmıyor, yaptığı her şey için görüşünü almayı ihmal etmiyordu. Lakin o kadar. Geceleri erkenden yataklarının içine giriyor günün ilk ışığını hisseder hissetmez kalkıp kaldığı yerden devam ediyordu. Henüz karı koca ilişkileri tek bir öpücükle sınırlı kalmıştı. Brian eğer dilerse Lily'nin ona kendini açacağından bir gram şüphesi yoktu. Bunu iki gece önce yatmadan evvel kadının karşısına oturup ona kendi görevlerinin bilincinde olduğundan uzun uzun bahsetmesinden anlamıştı lakin şu an karşısında duran tablodaki gözlerin daha canlı hissettirdiğine yemin edebilirdi. Eğer o bakışların kendisini nasıl yaktığına bizzat şahitlik etmemiş olsaydı Lily'i tanımlamak için "Yaşayan Ölü" tabiri aklına gelen ilk şey olurdu. İşin en garip kısmı, karşısına geçip hiçbir soru soramayacak oluşuydu. Lily mutlu görünüyordu. Suratı asık, uykusuz ya da öfkeli değildi. Gündüzleri onu kahvaltı masasında gördüğünde gülümsüyor hatta her seferinde ayağa kalkıp reverans yapmadan yemeğine devam etmiyordu. Morigan dahi onun büyüsüne kapılıp gitmişti. Aksi bir durum fark etseydi mutlaka kendisine söylerdi.
Brian masasının iki yanına sıkıca tutunarak öne doğru eğilip tabloda bilmediği bir detay, farkına varamadığı bir ifade aradı. Bulamadığında ise başını iki yana sallayarak önündeki kağıtlara odaklanmaya çalıştı başaramadığında da bir tomar kağıdı öfkeyle masaya çarpıp ayağa kalktı. Bir terslik vardı. Gözüyle göremiyor olsa da varlığını hissedebiliyordu. Ardından Lily'nin o gece bahsettiği beyaz bayrak meselesine fazla takılmış olabileceğini düşündü. Belki de her şey normaldi ve genç adam düştüğü kuruntu denizinden çıkamaz bir hale gelmişti. Dağılan kağıtlar arasından gözüne kestirdiği fazlaca rakam olanını eline alıp kumaşların çokluğu karşısında sırıttıktan sonra yüzünü ovaladı ve önüne yeni bir kağıt çıkararak faturanın iptali üzerine bir talep yazdı. Belki de sorun Briandaydı. Her şeyin yolunda gitmesini istemiyor tabiri caizse kaşınıyordu lakin denemeye karar verdi. Liamh ilgilendiği şeylere karışılmasından hoşlanmayacağını söylemişti. Öyleyse Brian onun hoşlanmayacağı şeyler yapıp savunmasız bırakarak gerçek tepkisini ölçecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURSUZ
Historical FictionLily McAodha, Edinburgh sosyetesi dilinde dolanan ve namı civar ülkelere kadar gitmiş "kusursuz" bir genç kızdı. Aldığı eğitim, sesi, konuşması, naif ve iyi yürekliliği ile yeryüzünün kirlenmesine izin vermemiş olan bir melekti ve dilese tüm dünyanı...