-3-

503 35 54
                                    

💭: Hay amk. İzana ve Mikey karşılaşırsa 3. Dünya savaşı çıkar.

Baji beni görünce ayağa kalktı. Sezsizce yerime oturdum.

Baji: Sonunda ayrılabildiniz. Aşk böcekleri.

Ayça: Ha!? Ne alaka?

Baji: Kuruvasan güzel miydi peki?

Ayça: Evet-

Baji: Onunla paylaştığın bir şey nasıl güzel olabilir?

Ayça: Onu tanıyor musun?

Baji: O çocuk sana bir şey yapmadı değil mi?

Ayça: Hayır.

Baji: Güzel o çocuktan uzak dur. O ve arkadaşları sana zarar verebilir.

Ayça: Tamam Baji.

Hoca derse geldi. Yine kısa bir tanışma Faslı oldu. Sonra ders işledi. Okulun ilk günü ne dersiyse bu. Zil çalınca tuvalete gitme bahanesi ile sınıftan çıktım. Kapının yanındaki duvara sırtımı yasladım. 1-2 dakika sonra İzana gelmişti.

İzana: İşte burdasın.

Ayça: Merhaba İzana.

İzana yanıma geldi ve bileğimi tutarak beni sürüklemeye başladı.

İzana: Seni diğerleri ile tanıştırdığımda çok sevinecekler.

12. Sınıfların katına gittik ve 12/C'ye girdik. Tüm 87'liler ve Rindou (dnndnxnxnmd) arka sıraların birinde oturmuştu. Biz içeri girdiğiniz sırada hepsi bize dönmüştü.

Ran: Hoşgeldin Ayça.

Ayça: Hoşbuldum.

💭: Lan şimdi yaşananlar normal mi? Benim Tokyo revengers hayranı olan benim karşımda en çevdiğim çetenin ağır topları var. Liderleri bileğimden tutuyor. Allah'ım rüya ise hiç uyanmak istemiyorum.

Benim ani donukluğumu fark ettiklerinde. İzana konuşmaya başladı.

İzana: Seni istersen herkesle tanıştırayım.

Kakucho: (şaşırarak) Sen okul başlamadan önce bana çarpan kızsın.

Ayça: A evet. Yeniden karşılaştık.

İzana: Nerde karşılaştınız?

Kakucho: Okul başlamadan önce bir toplantı yapmıştık ya ordaya gelmeden önce bir kızla çarpışmıştım. Anlattım ya size. O kız Ayça'ymış.

Ran: Ne güzel bir rastlantı.

İzana: Benim anlamadığım Ayça sen 12/A'da ne yapıyordun?

Ayça: B-Ben okulda tanıdığım biri varmı diye bakıyordum.

İzana: 12'lerden tanıdığın kişiler mi var?

Ayça: Ben eski okulumda büyük sınıflar ile konuşuyordum. Kendi sınıfımdakiler ile pek anlaşamıyorum. Büyükler ile daha rahat konuşuyorum.

Ran: O zaman bizimle daha rahat konuşursun sanırım.

💭: İNŞALLAH.

Ayça: E-Evet.

Rindou: Abi, Aninden sen öyle diyince kız kekelemeye başladı.

Ayça: Hepinizle tanışmak isterim.

İzana bana herkesi tek tek tanıttı. Zaten onları tanıyordum ama tanımadığımı sanıyorlardı.

Ayça: Hepinizle tanıştığıma memnun oldum. Şimdi derse gidiyorum. Görüşürüz.

Arkamı döndüğümde Ran bana seslendi.

Ran: Burda kalsana. Seninle tanışmak isterim. Hem ilk gün ders işlenmez heralde.

Ayça: Özür dilerim ama ilk 2 derste ders işledik. O yüzden gitmeliyim.

İzana: Hadi ama Ayça. Başka birinden notlarını alırsın ama gitmek istiyorsan seni tutan yok.

💭: Aslında kalmayı herşeyden çok istiyorum İzana ama gitmeliyim.

Ayça: Dersi dinlemezsem anlamam. Kendim çalışınca anlamıyorum. Gerçekten özür dilerim.

Sınıftan çıktım ve kendi sınıfıma gittim. Arkamdan gelmediler.

💭: Gitmek isteyen sensin niye gelmelerini istiyorsun ki. Gelmemeleri çok normal.

Sırama oturdum ve çalan zil ile kafamı sıraya koyup hocayı beklemeye başladım.

💭: Koca bir aptalım. Keşke onlarla kalsaydım.

Ben düşünürken içeri kayıtta tanıştığım müdür yardımcısı girdi.

Sabriye hoca: Evet çocuklar. Dersiniz boş. Hoca yok. Bu gün nöbetçilik yapmak isteyen var mı?

Bir kaç kişi el kaldırdı. Ben de dayanamadım ve el kaldırdım. Eski okulumda nöbetçi olmayı çok seviyordum. Hatta 10-15 kere nöbetçi olmuştum.

Ayça: Hocam ben eski okulumda nöbetçilik yapmıştım. Tecrübeliyim.

Sabriye hoca önce bana şaşkınlıkla baktı.

Sabriye hoca: 9.sınıfta nöbetçi mi oldun?

Ayça: Bizim sınıfımız idare katındaydı. Bende başkandım. Müdür yardımcısı nöbetçi olmadığı zaman hep beni dersten alırdı.

Sabriye hoca: O zaman benimle gel. İsmin Ayça'ydı değil mi?

Ayça: Evet hocam.

Sabriye hoca ile onun odasına gittik. Bir kaç defter odada kalmıştı.

Sabriye hoca: Bunları sınıflara dağıtır mısın?

Ayça: Tabiki hocam.

Kalan defterleri dağıttım. Son kalan defter 12/C'nindi.

💭: Bu tenefüste toplandığımız sınıf. Umarım orada değillerdir.

Sınıfa gittim ve sınıf kapısının önünde derin bir nefes aldım, kapşonlumu kafama geçirdim ve sınıfa girdim.

Kakucho: Oi. Sen kimsin?

Ayça: Defteri bırakmaya geldim.

Sesimi hafif inceltmiştim.

İzana: Kapıyı tıklayarak girmeyi kimse öğretmedi mi sana?

Ayça: Özür dilerim.

Ran: Toplantıyı böldün. Bedelini ödeyeceksin.

💭: Amk şimdi boku yedik. Döver bunlar beni.

Ayça: Özür diledim ya gidiyorum ben.

Kafamı yere eydim ve hızlı adımlarla kapıya yürüdüm. O sırada önüme biri geçti ama kafımı kaldırıp bakmadım.

İzana: Karşımda böyle davrandığına göre cesur olmalısın.

O sırada yüzüme yediğim yumruk ile yere düştüm. Korku dolu gözlerle İzana'ya bakmaya başladım. İzana ise benden şaşkın gözüküyordu.

Ran: İzana ne oldu?

Ran, İzana'nın şaşkınlığını fark etmiş olacak ki yanımıza geldi. Önce İzana'ya sonra yere baktı.

Ran: Ayça?

O anda göz yaşlarım akmaya başladı.

💭: Hayır lütfen durun. Göz yaşlarım akmayın.

Ben ağlamaya başlayınca Ran bana doğru bir adım attı ama ben biraz geri çekildim. Ran ikinci adımı attığında ayağa kalktım ve İzana'nın yanından geçerek sınıftan çıktım.

💭: Neden bu kadar tepki gösteriyorum. Onlarla arkadaş bile değilim ama sanki bana ihanet etmişler gibi davranıyorum. Offff kahretsin.

748 kelime
_____________________________________________

Kimse Farkında Değil (Tokyo Revengers)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin