-23-

190 14 20
                                    

Eve gittiğimde Rindou yemeği hazırlamıştı. Oturduk ve yemeye başladık.

Rindou: Hemen geleceğim dedin neden geç kaldın?

Ran: Ayça ile birlikteydim.

İçtiği su boğazında kalmıştı öksürmeye başladı ama neden bu kadar şaşırdığını anlamamıştım.

Rindou: AYÇA!?

Ran: Evet Ayça.

Ne dediğimi fark ettiğimde yemek boğazımda kaldı. Öksürmeye başladım hemen masadaki suya uzandım 2 yudum aldıktan sonra kendime geldim.

Ran: Ayça demişim yanlışlıkla Selin diyecektim, Selinle birlikteydim.

Rindou: Abi sen 1 senedir Ayçanın adını ağzına almadın. Bu Selin denen kız kim? Sana Onu mu hatırlatıyor?

Ran: Selin, İzananın verdiği görevdeki kız. Takip etmemizi istediği. Görevlere bakmıyor musun?

Rindou: Aklımdan çıkmış. Neyse ikinci soruya cevap ver.

💭: Rindouya söylemeliyim.

Ran: Ben o kızım Ayça olduğunu düşünüyorum. Hatta eminim diyebilirim.

Rindou: Ne!? Neden böyle düşünüyorsun?

Ran: Bana bir GoldKart'tan bahsetti. Onun ne kadar nadir olduğunu biliyorsun sadece belirli kişilerde var.

Rindou: İzananın verdiği...

Ran: Bende öyle düşünüyorum. Ayrıca Ayçanın eski evinin olduğu yerde yaşıyorlar.

Rindou: İzana neden böyle bir görev verdi acaba bize?

Ran: Belki o da kızın Ayça olduğunu fark etti. Olamaz mı?

Rindou: Mantıklı geliyor. Ayça'ya karşı artık duygular beslemediğini söylemişti.

Ran: Neyse neler olacağını göreceğiz. Ayça benim küçük kız kardeşim gibiydi. Onu korumak için herşeyi yaparım.

Rindou: Bende.

Ertesi gün erkenden kalktım. Duşa girdim ve çıktıktan sonra Rindou'dan saçlarımı örmesini istedim. Örerken bir yandan da muhabbet ediyorduk.

Ran: Selin'e dövüşmeyi öğreteceğimi söyledim. Evine gideceğim.

Rindou: Annesi seni tanıyacak.

Ran: Evet biliyorum. O yüzden daha kolay olacak. Her neyse Selini alıp eve geleceğim burdan motorlara bineriz birlikte gideriz.

Rindou: Nereye gidicez?

Ran: Kapalı bir spor salonu buluruz. En iyi şekilde öğretmek istiyorum.

Rindou: Tamam sen git onu al gel bende evden bir şeyler hazırlarım. Bi de söyle ona yedek kıyafet alsın.

Ran: Tamam söylerim.

Rindou: Al bitti kalkabilirsin.

Yerden kalktım ve Selin'in evine gittim. Kapıda derin bir nefes aldım. Aklıma Ayça ile geçirdiğimiz zamanlar; annesine "Kayınvalide" demem, birlikte motora binmemiz, kantindeki tüm karamları onun için almam, onu diğer çocuklardan korumamız -hele Rindou ile onun sınıfında olduğumuz zaman gülmemek için zor durmuştum- ve daha niceleri... O anların gözlerimi ile dolan gözlerimi sildim ve kapıyı çaldım.

Kapıyı Ayça'nın yaşlarında bir erkek çocuk açtı. Onu tanıyordum Ayçanın üvey kardeşi Keremdi. Beni daha önce gördüğü için sanırım olduğu yerde çakılı kalmıştı.

💭: Demek Selin gerçekten de Ayça...

Ayçanın annesi: Kerem kim o kim gelmiş?

Keremi ittirip içeri girdim.

Ran: İyi günler Yasemin hanım.

Ayçanın annesi: Senin burda ne işin var? Onu rahat bırakacaktınız hani?

Ayça sesimi duymuş olacak ki içeri gelmişti.

Ayça: Siz tanışıyor musunuz?

Ran: Annen, Annem ile arkadaş. Neyse sen hazır mısın?

Ayça: Ben onu tamamen unutmuşum.

Ran: Sen hazırlan ben bekliyorum.

Ayça: Tamam Ran.

Ayça geri odaya gittiğinde Ayçanın annesinin yanına oturdum.

Ran:(kısık sesle) Bakın Yasemin hanım. Ben onun Ayça olduğunu bilmiyordum. Sadece dün onu köpeklerden kurtardım. Ona geçmiş hakkında hiç bir şey hatırlatmayacağım sakin olun. Sadece onun iyiliğini istiyorum.

Sonunda istemeyerek de olsa izin verdi. Ben biraz daha uzağa oturdum ve Ayça'yı beklemeye başladım. Her zaman olduğu gibi hızlıca hazırlanıp gelmişti. Kapıdan birlikte çıkarken bir daha Ayçanın annesine döndüm.

Ran: İzin verdiğiniz için teşekkür ederim. Akşam 9 gibi Ay-Selin'i getiririm.

Birlikte siteye yürümeye başladık.

Ayça: Şimdi nereye gidiyoruz.

Ran: Önce bizim eve uğrayaçağız. Kardeşimde bizimle gelecek.

Ne diyeceğini duymak için Ayça'ya döndüğümde onun gözlerime aldığını gördüm. Ben pna döndüğümde kendine geldi.

Ayça: Eeeee Tamam.

Biraz sessizce yürüdükten sonra konuşmaya başladı.

Ayça: Bazen gözlerinin bana nereden tanıdık geldiğini düşünüyorum. Zihnim bomboş seninle ilgili hiç bir anım yok ama o gözler çok tanıdık. Sanki... Sanki benim için ço değerli biriymişsin gibi seni abimle aynı kefede görüyorum. Yanında rahatım içim güvenle doluyor. Nedenini asla anlamıyorum.

Duyduklarım ile kısa bir şok yaşadım ama içim huzurla doldu.

💭: Bizi az da olsa hatırlıyor...

Bir şey söylemedim. O da söylememi beklemedi. Kapıyı çaldığımda Rindou kapıyı açtı. Ayça düşündüğüm tepkiyi verdi. Kardeşimin de gözlerine bakakalmıştı.

Ran: Selin bu kardeşim Rindou. Rindou bu Selin. Sana bahsettiğim kız.

Ayça: Memnun oldum Rindou. Gözlerin çok güzel.

Rindou: Teşekkür ederim Selin seninkilerde çok güzel.

Ran: O zaman hadi gidelim.

Evden çıkıp motprşarımızı parl ettiğimiz yere gittik.

Ayça: Oraya neyle gideceğiz?

Ran: Motorla.

Önce bir şey diyecek oldu ağzını açtı ama sonra kocaman bir gülümseme ile motorların yanına gitti.

Ran: Ne oldu bir sorun mu var?

Ayça: İlk başta biraz korktum ama

Sonra bir anda Selin'i yine Ayça gibi gördüm.

Ayça: Motorla gitmenin ne kadar zevkli olduğunu düşündüm.

______________________________________________

748 kelime

Şuan tamamen farklı bir kitap yazıyor gibiyim.

İzana ile yakınlaştıracağım galiba ama tatlı Miley için çok üzülüyorum. Hikayeye karakter ekliyip Mikeyle mi? yapsam onu acaba :D

İyi okumalar 💞🐥💞






Kimse Farkında Değil (Tokyo Revengers)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin