İzana beni öptükten sonra bir süre daha şarkılarla dans ettik.
💭: Hediyeleri unuttuk ya
Ayça: Arkadaşlar ben hepinize hediye almıştım. Onları unuttuk ya. Hadi açalım
Böylelikle herkes Hediyelerini açmaya başladı. Herkes hediyelerini açarken Ran ve Rindou üzgün suratlarla köşede oturuyordu. Herkes hediywlerini aldıktan sonra kalan 2 hediyeyi tutarak koştur koştur Ran ve Rindou'nun yanına gittim.
Ayça: Bunlar sizin çocuklar. Hediye paketleri çok iyi değil kendim bie şeyler yapmaya çalıştım çünkü.
Ran hemen yanıma geldi ve bana sarıldı. Arkamda bir öksürük sesi duyana kadar da sarılmaya devam etti. Öksürük sesi ile ayrıldık ve arkama baktım.
İzana: (gülümseyerek) Biraz fazla yakınsınız sanki.
İzana'nın kıskançlığı karşısında gülmeye başladım. Yanına gidip burnuna dokundum.
Ayça: Her zaman favorim sen olacaksın merak etme~
İzana yeniden dudaklarıma kısa bir öpücük verdi.
İzana: Yine de onlar sana çok yakın olmasınlar bu sinir bozucu.
Ayça: Merak etme onları kendimden uzak tutarım.
İzana: İşte benim kızım.
Partinin geri kalanında da atlayıp zıplayarak geçti. Bir süre sonra uyku bastırınca odama çıkmak için istedim. Önce herkesle vedalaştıktan sonra odama çıktım. Odaya girdiğimde kapıyı kitledim ve kendimi yatağa attım. 1-2 dakika sonra kadpı çalınca sürünerek kapıya gittim ve kapıyı açtım.
Ayça: (yarı uykulu) Efendim
İzana: Sadece seni özledim.
İzana içeriye girdi ve yerdeki beni kaldırıp yatağa yatırdı. Sonra kapıyı kitledi ve odamdaki armut koltuğu yatağın yanına çekti ve oraya oturdu.
İzana: Sen uyuyana kadar buradayım prenses uyumaya devam et.
Gözlerim yorgunlukla kapanırken İzana'ya bakıyordum...
Sabah uyandığımda elimdeki ağırlık ile gözlerim hemen açıldı. Yaklaşık 1-2 dakika bir İzana'ya bir elime bakıp durdum.
💭: Uyuyunca gitmeyecekmiydi neden burda?
Yavaşça doğruldum ve sırtımı yatak başlığına verip. İzanaya bakmaya başladım. Sonra da dayanamadım ve saçıyla oynamaya başladım. Biraz oynadıktan sonra onu uyandırmamak için elimi çektiğimde izana elini uzatarak bileğimi tuttu ve elimi yeniden saçına koydu.
Ayça: Uyanık mısın?
İzana: Hayır biraz daha saçımla oyna.
Ayça: Saatten haberin var mı?
İzana: Saat umurumda değil.
Ayça: Umurunda olmalı. Annem endişelenmiş olmalı. Hadi kalk.
İzana: Bu çok sinir bozucu. Bence böyle kalalım kayınvelidem anlar ya.
Ayça: Kayınvalide mi?
Ran'ın bizim eve ilk geldiğinde anneme kayınvelide dediğini hatırlayınca kendi kendime kıkırdadım.
İzana: Hoşuna gitti değil mi? Bunlara alışmalısın.
İstemeye istemeye kafasını kaldırdı. Dudağıma bir öpücük bıraktı ve geri çekildi.
İzana: Kahvaltıyı dışarıda yaparız hadi kalk giyin.
Ayça: Tamam birazdan aşağıdayım.
İzana odadan çıkınca kalktım. Üzerime bir uzun salaş beyaz bie tişört, altıma da siyah bie şort giydim. Yatağa oturdum ve telefonumu açtım. Hiç bildirim yoktu.
💭: Annem hiç aramamış mı?
Telefonu yeniden başlattım ama yine de bildirim gelmediğini görünce bozulmuştum. Aynı zamanda ufak bir sinir de vardı. Hızla yataktan indim. Aşağı indiğimde koltukta oturan İzana ayağa kalktı. Etrafıma baktığımda diğerlerini göremedim.
İzana: Onları kovdum. Otele falan gitmişlerdir.
Ayça: Kovdun mu?
Deminden olan sinirim hemen kaybolmuştu. Karnını tutarak gülmeye başladım.
İzana: Annen seni bekliyordur. Onu geri aradın değil mi?
Ayça: Doğruyu söylemek gerekirse annem hiç aramamış. Mesaj dahi atmamış.
İzana: Ciddi olamazsın. Şey yapalım nw dersin? Sen bundan sonra benimle kal.
Ayça: Seninle mi?
İzana: Evet olmaz mı?
Ayça: Çok güzel olurr çok teşekkür ederimmm
Koşarak İzanaya sarıldım.
İzana: Sevinince böyleysen ben seni hep mutlu ederim bebeğim.
Bir sire7daha öyle kaldıktan sonra birlikte evden çıktık be yürüyerek bizim evw gittik. Bİim evin azızık üzerinde oturan kişiler genelde karavanla geziyorlardı arada bir de eve gelirlerdi. Karavan kapının önünde olduğuna olduğuna göre evdelerdi.
Ayça: Bak büyüyünce bende bie karavan alıcam böyle. Her yeri gezicem istediğim yerde durucam. Eve bile gerek yok.
İzana: Eğlenceli olabilir. Birlikte gezeriz.
Evin önüne geldik vw kapıyı çaldım. Bir süre sonra üvey kardeşim kapıyı açınca bir şey demeden içeri girdim. Annem koltukta oturuyordu. Kafasını kaldırıp bana bakmadı bile.
Annem: Evin yolunu bulabildin mi küçük hanım
Bişi demeden odama gittim ve kullanmadığım çantaya bir iki tane önemli bulduğun şeyi çantama attım vw İzanaya verdim. Sonra hızla oturma odasında geri döndüm.
Ayça: Anne ben gidiyorum. Benden kurtuluyorsun. Bundan sonra İzana'yla yaşayacağım görüşmeyelim.
Annemin bir şey demesine fırsat vermeden evden çıktım. İzana da hiç bir şey demeden beni takip etti. Birlikte Ranların evine geri döndük ve ordan motora bindik.
İzana: Nereye gitmek istersin?
Ayça: İlerde bir pastane gidi bir yer var orda kahvaltı yapalım sonra da gezeriz.
İzana: Tamam Prensrs sen nereye dersen oraya gideriz.
Birlikte past anneye gittik ve dışarıda deniz manzaralı bir yere oturduk. Biraz bakledikten ama gelwn giden yoktu.
İzana: Ben bir garsona bakayım. Aen ne istiyordun
Ayça: Çikolatalatı açma ve kayısılı meyve suyu kutu da olsun.
İzana: Tamam bebeğim hemen geliyorum.
İzana gittikten sonra denizi seyretmeye başladım. Bir süre sonra yan masaya biri oturdu. Göz ucuyla gördüğüm kadar 18-19 yaşındaydı. Tek problem dik dik bana bakıyor olmasıydı.
______________________________________________
773 kelime
Sizce kim interneti olmadığı için Bölüm yazıyor :D
İyi okumalar 💞🐥💞
Diğer bölümde hazır bir ara atarım
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimse Farkında Değil (Tokyo Revengers)
Novela Juvenilİzana×Reader Onlar anime karakterleri ile aynı okula gidiyorlar ama kimse farkında değil. Neler oluyor burada???