💭: Siktir cidden onlar.
Ran ve Rindou arabanın iki tarafından indi. İkisi de iner inmez beni görünce şaşırmıştı. Önce birbirlerine şaşkın bakışlar attılar sonra birbirlerine bakarak gülümsediler.
Haitani Bey: (J) Ayça, bunlar oğullarım Ran ve Rindou.
Ayça: (J) Tanıştığıma memnun oldum Ran-sama, Rindou-sama.
Ran ve Rindou bana eğlenir gözlerle baktı ve sonra hep birlikte eve geçtik. Haitani Bey önde onun arkasında Ran ve Rindou, en arkada Musa abim ve ben eve girdik. Bir süre salonda oturduk ve onlar konuştu ben çevirdim. Sonra yemeğe oturdular.
Haitani Bey: Yemekleri siz yaptınız değil mi Musa bey. Ellerinize sağlık.
Ran ve Rindou normal bir şekilde yemeğe devam ederken. Diğer herkes şok olmuştu.
Selim Bey: Türkçe biliyor musunuz?
Haitani Bey: Aslında ben biliyorum. Oğullarım için tercüman istemiştim.
Bir süre masada muhabbet ettiler ve yemekler kalkınca iş konuşmaya başladılar.
Selim Bey: Burdan sonra sana ihtiyaç yok kızım gidebilirsin.
Ayça: Peki efendim. Görüşürüz Haitani-san. (J) Görüşüz Ran-sama, Rindou-sama.
Kapıya yöneldiğim sırada Rindou konuştu.
Rindou: (J) O gitmesin.
Haitani Bey: (J) Neden?
Ran: (J) O çok tatlı. Onunla arkadaş olmak istiyoruz.
Haitani Bey: (J) Tamam bekleyin.
Kapıdan çıktım ve ayakkabılarımı giymeye başladım.
💭: Kaçmalıyım. Hemen.
Tam ayakkabımın birini giymişken kapı açıldı.
Musa abim: Ayça, Selim Bey seni çağırıyor.
Ayakkabımı çıkardım ve sahte bir gülümseme ile içeri girdim.
Ayça: Buyrun Selim Bey.
Selim Bey: Ayça bir süre daha bizimle kal. Misafirimizin sana ihtiyacı olabilir.
Ayça: Peki efendim.
Selim Bey: Şimdilik onun oğullarının yanına gidebilirsin. Musa sana göstersin.
Ayça: Tamam Selim Bey.
Musa abim önde ben arkada merdivenleri çıktık. Bana odayı gösterdi ve gitti. Kapıyı hafifçe çaldım ve yavaşça açtım.
Ayça: Müsait misiniz?
Ran: Evet
İçeri girdim. Odada iki yatak vardı. Sağda ve solda. Ran sağdaki yatağın üzerinde oturuyordu. Rindou da soldaki yatakta uzanıyordu. Odaya girdim ve direk düz ilerleyerek yere oturdum ve sırtımı duvara verdim.
Ayça: Babanıza Türkçe konuşabiliyoruz demediniz mi?
Ran: Yo
Ayça: O zaman şimdi diyin. Eve gitmek istiyorum.
Rindou: Biz gitmeni istemiyoruz.
Ayça: Ha neden?
Ran: Önce sınıfa kapşonlu ile girdin. Sonra İzana sana vurunca bizimle konuşmamaya başladın.
Ayça: Sadece korktum. Bu normal bir şey.
Rindou: Bizden korkmanı gerektirecek bişi yok ama merak ettiğim neden kendini gizleyerek sınıfa girdin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimse Farkında Değil (Tokyo Revengers)
Teen Fictionİzana×Reader Onlar anime karakterleri ile aynı okula gidiyorlar ama kimse farkında değil. Neler oluyor burada???