KÖTÜLER AŞKA DÜŞTÜĞÜ ZAMAN

13 | KİMSE AĞLAMADI, FARK ETMEDİLER BİLE*

*Billie Eilish, Everything I Wanted isimli şarkıdan bir cümledir.

-

Krallığın; biri merkezde diğeri doğudaki en güçlü iki dükü karşı karşıya gelmiş, evlilik maskesi altında birbirlerini tartıyorlardı. Felix Bo güçlü bir adamdı, her zaman öyle olmuştu. Bilginin ve gizin, büyünün ve canavarların efendisiydi ancak karşısındaki yaşlı kurdu hafife almaması gerektiğini biliyordu. Dük Maximillian ise nerede iz bıraktığını düşünüyordu. Veronica hakkındaki sırrı bilen tek kişi olduğundan emindi, oysa karşısındaki genç dük onu şüpheye düşürmeye başlamıştı. "İçki ikram edeyim mi?"

"Teşekkürler, hayır."

"Alkol kullanmadığını işitmiştim, gerçekten doğruymuş."

"Kafamı bulanık sevmiyorum diyelim."

Yaşlı dük anlayışla gülümserken brendisinden büyük bir yudum aldı, birkaç kadehle kafası bulanmayacak kadar uzun süredir içiyordu. "Lafı dolandırmayı sevmem Clarence, senin de sevmediğini düşünüyorum." Soru sorar ifadesini yakalayan Felix Bo kafasıyla hafifçe onayladı. "Evlilik ha?" Felix ceketinin içindeki yeleği gayet düzgün görünüyor olmasına rağmen düzeltirken boğazını hafifçe temizledi. Yaşlı dük bir tuzağın peşindeydi, genç oğlanı duymuştu. Onu tüm şövalyeler duymuştu ama oğlu yaşındaki oğlanın karşısında yenik de düşmezdi. "Büyük bir hamleydi genç oğlan, ne yazık ki benim bunu konuşmaya hiç niyetim yok. Veronica istese bile on sekiz yaşını doldurup sosyeteye çıkışı duyurulmadan da bu evliliği onaylamam." Kurnaz bir tilki gibi gülümserken "Senden çok daha fazla seçeneği olduğunu bilmeli," diye devam etti.

Sonunda konuşan Felix Bo, "Neden konuşmak için özel bir an istediniz o halde?" diye sorguladı, kaşları çoktan çatılmıştı. Bir amaç uğruna buraya gelmişti, kızı alıp gidemeyeceği için onlarla aynı masaya oturmuştu sadece. Öğrenmek için buradaydı. "Sana bir soru sorayım evlat, Veronica'nın kızım olmadığını iddia ederken kendinden çok emindin. Kimin kızı olduğunu da biliyor musun?"

"Elbette," dedi oğlan hızla. Babası o küçükken ölmüştü, başka bir kardeşi olmadığından çok erken yaşta dük unvanını almış ve yönetime geçmişti. Yaşlı bir kurt olsa da Dük Maximillian'la baş edebilirdi. Bilgi, doğunun yaşam vaadiydi. Bilmek, dükün en sevdiği özelliğiydi. "Ancak önce siz benim soruma cevap verin, evlatlığınız için hep bu kadar sevgi dolu muydunuz?"

Yaşlı Dükün omuzları hafifçe sarsılırken güldüğünü asla gizlemedi. "Veronica'yla, onun  yaşamıyla kıyaslarsak çok az bir vakit geçirdim. Neredeyse beş yıldır bizimle ama bu sana uzun bir süre gibi gelmesin, ona yaklaşmak hiçbir zaman kolay olmadı. Bizimle geçirdiği zamanın çok daha fazlasını yetimhanede geçirdi. Onu elbette seviyorum, onu göz göze geldiğimiz andan beri seviyorum. İnatçılığını, çenesini havaya dikişini, kendi için savaşma içgüdüsünü... O muazzam bir çocuk ama onun için böyle miydi bilmiyorum, her zaman zor bir çocuktu."

"Yani onu gerçekten kızınız gibi mi gördünüz?"

"Dur bakalım, sorma sırası ben de. Veronica'nın kimin kızı olduğunu da nereden öğrendin?"

Felix Bo merak ettiği kızın hikayesini dinlemeye ne kadar hevesli olduğunu belli etmekten çekiniyordu ancak yine de hızla cevapladı. Biliyor olmak insana sınırsız bir yalan birikimi veriyordu ancak dük, ziyarete hazırlıklı gelmişti. Var olmayan belgeleri var edebilecek güce de sahipti. "Babam öldüğünde arkasında çok fazla belge bırakmıştı. Dük Palma'nın evlilik sırları da dahil. Şimdi siz cevap verin, onu cidden kızınız gibi mi gördünüz?"

"Evet, her zaman. Babam çok uzun zaman yaşadı, dük unvanını ölene değin de bırakmadı bu yüzden gençliğimin tamamı savaş meydanlarında ya da antrenman sahalarında geçti. Kılıç sallamak bildiğim en iyi şeydir, oğullarımla aramdaki bağı da kılıçla kurdum. Veronica'yla işler zordu derken bunu anlatıyorum, ona kılıcı dayatmak istemedim. İstediği her neyse kendisi seçsin istedim ama..." Yaşlı dük yorgun bir ifadeyle derin bir iç çekti. Son akşam yemeklerinde Veronica'nın ona söylediği şeyleri hatırladığında bazı şeyleri ne kadar yanlış yaptığını görüyordu. "Veronica'yla bağ kurmaya çok bir fırsatımız olmadı yine de ne olursa olsun, kim ne derse desin o benim kızım," diye bitirdi cümlelerini.