Bu bölüm aşşırı uzun oluyordu ben de çareyi bölümü iki kısma ayırmakta buldum.
*Bölüm ismi: Florence + The Machine, Seven Devils adlı şarkıdan alınmış bir cümledir. Ve bölüm şarkısı!
-
İNTİHARDAN 2 YIL ÖNCE, MAYIS 733
"Baba!" Merdivenlerden hızla inerken babam için hazırladığım davet kartını ezmemeye dikkat ediyordum. Koşmak yerine koşar adımları kullanmak zorundaydım, on yedi yaşına girecek bir leydinin koşması affedilemez bir günahtı. Ama ben pek o leydilerden değildim. Bu yüzden babama yetişemeyeceğimi anlayınca iyice hızlandım ve en sonunda merdivenlerden aşağıya doğru koşmaya başladım. "Baba!" Babam uşağın açtığı kapının ardından arabaya binmişti bile. Kafasını kaldırıp baktığında elimdekini görebilsin diye yukarı kaldırdım. "Bekle!"
Uzaktan da olsa yüzünü astığını görebilmiştim, bir leydi gibi davranmamamdan en çok o nefret ediyordu ama bu doğum günümdü! Eğer ona söylemezsem vakit ayırması zor olurdu ve hatta on beş ve on altıncı doğum günümde olan şey olurdu: hiç gelmezdi. Bu yüzden eleştirip kızsa da koşmaya devam ettim ve at arabasına son anda tutundum. "Davetiyeni sana bizzat ben vermek istedim, lütfen o gün orada ol, lütfen!" Elimdeki kartı çekip alırken kocaman gülümsedim, bu ayna karşısında çalıştığım ve dişlerimi gösterdiğim iki gülümsemeden yalnızca aileme, yani Maximillian erkeklerine gösterdiğim gülümsemeydi -daha çok babama.
"Vici," dedi babam yorgun bir sesle. Gerçekten yorgun olduğunu biliyordum ama zaten onu hiç yormayacaktım ki! "Biliyorsun ki işler yoğun, eşlik etmeleri için çocuklara sormaya ne dersin?" Yeniden gülümsedim ama bu sefer diş göstermediğim iki numaralı sevimli bir tebessümdü. Ona yalvarmaktan yerinmiyordum, eğer gelme ihtimalini arttıracağını bilsem biraz daha yalvarır ve hatta dizlerimin üzerinden seslenirdim. "Onlara zaten kartlarını yolladım baba ama senin gelmeni istiyorum, lütfen kırma beni."
Suratı biraz daha düştü. Birçok şey olmuştu geçen şu beş yılda ve ben de hata yapmıştım, çok fazla hata. Ama babam öz çocuklarını bile bazen azarlardı benim için, beni sevmiyor değildi. Gerçekten kızı değildim ama bana değer verdiğine emindim. Uzun zamandır adım Maximillian İblisi diye anılıyordu, bazen çok daha fazlasının konuşulduğu da oluyordu. Daha kötülerini işitiyordu benim yüzümden ve bundan nefret ediyordu, soyadını kirlettiğimi düşünüyordu ama bu sefer farklı olması için elimden geleni yapacaktım. On üçüncü yaş günümde üzerime punch döktükleri zaman olduğu gibi ya da on dördüncü yaş günümde oğlanların elbisemi kestiği zaman olduğu gibi olmayacaktı. Her şeyi sineye çekecektim, her şeyi! Sinir krizi geçirmek ya da bir Markizin kızını yumruklamak olmayacaktı, neredeyse on yedi yaşındaydım ve olgunlaştığımı babama göstermek zorundaydım.
"Gitmem gerekiyor Vici," dedi babam. Isrardan nefret ettiğini biliyordum bu yüzden ona kısaca sarılıp ayrıldım. İşlerini ayarlayabilmesi ve bana vakit ayırabilmesi için iki hafta önceden vermiştim davet kartını, diğer Maximillian konuklarının davetiyeleri de bugün yola çıkacaktı. Her şey harika olacaktı, her şeyin harika olması için elimden geleni yapacaktım.
DOĞUM GÜNÜ SABAHI, 25 MAYIS 733
Maximillian konağında koşturma vardı çünkü bugün benim doğum günümdü. Abel bundan nefret ediyordu ancak o da diğerleri gibi doğum günüm için hazırlık yapmaya devam ediyordu. Gün muhteşemdi, şakayıkların kokusunu alabiliyordum, kuşlar cıvıl cıvıldı, bugün her şey harika olacaktı.
"Gevşet biraz," dedim korseyi beni öldürme maksadıyla daraltan hizmetçiye. "Domuz," diye sözde fısıldadığında, korse el verdiğince derin bir nefes aldım. Bugün kimseye bağırmak yoktu, kocaman gülümsemek dışında hiçbir şey yapmayacaktım bu yüzden görmezden geldim.
![](https://img.wattpad.com/cover/321401451-288-k196661.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖTÜLER AŞKA DÜŞTÜĞÜ ZAMAN
Ficção AdolescenteVeronica, tavandan asılı cansız bedenine bakarken öldüğü gerçeğiyle yüzleştiğinde ne hissetmesi gerektiğini düşünemeyecek haldedir. Ancak ismi unutulmuşlar intikam için zamanı geri alacak ve Veronica, aşkın ve taht kavgasının içine gireceği yeni bir...