KÖTÜLER AŞKA DÜŞTÜĞÜ ZAMAN

20 | İÇİMİZDE HEPİMİZİN SAKLAMAYA ÇALIŞTIĞI BİR ÇIĞLIK VAR*

Oy vermeyi ve yorum bırakmayı unutmayın, iyi okumalar.

Bölüm ismi: Sia, Bird Set Free adlı şarkıdan alınmıştır.

-

İçimizde gizlediğimiz ve itiraf etmedik.e büyüyen hislere kurban gittiğimiz anlar vardır. Geçmişe dönüp baktığımda kendime hep o hislerden ibaretmişim gibi davrandığımı fark ediyorum. Zayıf ya da aptal olduğum için de değil, sadece kendimi yaralayıp durmuşum. İyi bir şey olduğunda kendime bunu yasak etmişim, imkânsız kılmışım tüm güzellikleri. Geçmişteki aciz halimden sıyrılmak için uğraşıyorum ama yine de iyi giden her şeye bozulacak gözüyle bakıyorum. İyiyim, mutluyum ve gerçekten gülümsüyorum ama bu da bozulacak biliyorum düşüncesiyle kendi kendime pranga takıyorum.

Doğu Dükü Felix Bo Clarence'ı öpmüştüm. Muhteşem hissettirmişti. Ama olacakları biliyordum. Fısıltılar başlayacaktı, dedikodular peşi sıra gelecekti. Yeni bir ismim olacaktı, yeni bir lakap... Hakkımda yeniden duyacağım iffetsizlik iddiaları ve sonu gelmez bir korku. Panik göğsümden kollarıma yayıldığında uyuşmaya başlamıştım. Ağlayamayacak kadar uyuşmuştum, daha biraz önce umudun nasıl da agresif bir kıvılcım olarak kalbimde dolandığını söylüyordum, saatler çnce tek başıma hareket etmeye korkuyordum. Şimdi kendime bir kez daha aynı şeyleri yaşatıyordum, aptalca bir hata, anlık aptalca bir arzu kırıntısı yüzünden tüm her şey ellerimden kayıp gidiyordu.

En azından Felix Bo Clarence elimi sıkı sıkıya tutup gurur nişanesi gibi kaldırıp öpene kadar böyle olacağından emindim.

Hızlı kalp atışları yüzünden göğsüm sıkışıyordu ama elimi sıkı sıkıya tutan adama inanıyordum. Aramızdaki şeyin güven olmadığını biliyordum, henüz ona güvenmiyordum ama inanıyordum. Bir önceki hayatımda on sekizinci yaşımı ve sosyeteye çıkışımı kutlarken bir adamla yalnız kalmamıştım bile, çoktan hakkımda iffetsizlik iddiaları baş göstermişti. Ama bu sefer farklıydı, bu sefer gerçekten bir günah işlemiştim ve bir grup kadın buna gözleriyle şahit olmuştu.

Ama ortada günahı inkâr eden kimse de yoktu.

"İyi akşamlar leydiler," dedi Felix Bo, bir hiçmiş gibi. Ayakta durmak için neredeyse ona yaslanmıştım. "Lütfen gördüklerinizi duyuruya kadar kendinize saklar mısınız?"

Marki Albert'ın kızı tek kaşını imayla kaldırırken hafifçe boğazımı temizledim. Rol yapma konusunda iyiydim ve masum, aklı çelinmiş genç kızı oynayabilirdim.

"Sadece duyuruya kadar," diye yeniledim Felix Bo'nun sözlerini. Neyden bahsettiğini bilmiyor olabilirdim ama kesinlikle bir tahminim vardı.

Yanakları al al olmuş kimin kızı olduğunu hatırlamadığım leydi, "Duyuru yaptığınız şeyi aklar mı sanıyorsunuz," dedi bilmiş bir ifadeyle.

"Müstakbel karımı öpmemden mi bahsediyorsunuz Barones," dedi Felix Bo elimi tutan elini havaya kaldırıp. Müstakbel karım demesini şokunu atlatamamışken havaya kaldırdığı ellerimizi saklamaya çalışmak gibi bir aptallık yapınca hafifçe gülüp bu seferde alnımdan öpüverdi. Kalbim göğüs kafesimden fırlayıp ayaklarımın dibine düşecekti.

Leydiler yelpazelerinin arkasından kıkırdarken "Lütfen birkaç dakika aramızda kalsın," dedi konuşmaya devam eden dük. "Ben de hemen şimdi Hubert'la konuşup akşamın ilerleyen saatlerinde duyuracağı evliliğimizi duyurmasını isteyeyim," dedi.

"Ben de geleyim," dedim dilimi dişlerim arasına sıkıştırırken. Babam en son veliaht prensle evlenmem hakkında bir oyun oynadığı için nasıl tepki vereceğini bilmiyordum.