18 | ZAMAN DURMUŞ GİBİ, BU İLK ÖLÜMÜM OLMALI HER ZAMAN KORKTUĞUM*

249 27 4
                                    

*Bölüm ismi: BTS Black Swan şarkısından bir cümledir. 

-

25 MAYIS 733, LİBEROSİS, MAXİMİLLİAN DUKALIĞI

Doğum günü kutlamamın yapılacağı sabah yaşadığım her günden çok daha stresli geçmişti. Oğlanlar her şeyi aşırı aceleye getirmiş bir de yetmezmiş gibi elbisem de son dakikaya anca yetiştiği için daha da gerilmiştim. Sosyetenin içinde daha önce birkaç kez bulunmuştum, onda da başıma gelenler belliydi. Şimdi kendime itiraf etmekten korksam da ödüm kopuyordu. 

Oğlanlarla aramız bir anda harika olmamıştı ama artık yan yanayken birbirimizin canını yakmak için ekstra çaba harcamayı bırakmıştık. Ayrıca hayata geri döneli bir buçuk ay olmuştu ve artık yan yana dururken garip garip davranmıyorduk. Hala biraz garipti tabii, onların aralarındaki iletişime ve bağa asla sahip olamayacaktık ama zaten birbirimizin dostu ya da kardeşi olmaya çalışmıyorduk.

Sadece düşman olmamaya çalışıyorduk. Bu bizim için yeterliydi.

Böyle anlarda kitaplarda baş karakterin en yakın arkadaşı ona sakin olmasını çünkü her şeyin çok güzel olacağını söylerdi ya da annesi karakterin ellerini tutup ne kadar güzel olduğundan falan bahsederdi. Ben hiçbirine sahip olmadığım için sadece kendime güvenmeliydim. Oğlanlar da baban da yanında olacak, çok güzelsin, her şey güzel olacak...

Bir kitap karakteri olsaydım kesin birileri bana kalbini dinle falan derdi ama her nedense benim kalbim göğsümün içinde debelenip duruyor ve beni daha gergin bir hale getiriyordu. Bu gece bu kadar gerginken onu dinlemesem benim açımdan daha iyi olabilirdi tabii ama ben ne bilirdim ki... Korsenin içinde olabildiğince derin bir nefes aldım. Erkenden hazırlandığım için azarlayacak bir hizmetçi bulsam belki biraz olsun sakinleşirdim ama etrafta kimse yoktu. Bu da beni daha da geriyordu. Erkenden hazırlandığım için zaman öldürmek için odamda oyalanacaktım sözde ama ne kadar zaman geçtiğini anlamıyordum bile, bana zaman geçmiyormuş gibi geliyordu.

Ölmeden önce on yedinci yaşımı kutlayacağımı sandığım ve her şeyin farklı olacağını iddia ettiğim o doğum gününde olmadığı gibi yine kimse yoktu. Odadan dışarı çıkıp koridorda yürüdüğümü ve heyecanla merdivenleri indiğimde yine hiç kimseyle karşılaşacağımı düşünüp duruyordum, yine sabaha kadar bekleyecektim ama kimseler gelmeyecekti. Bu histen kurtulamıyordum ama bu kez böyle bir manzarayla karşılaşmak bana ne yapardı biliyordum. Eskiden umut yoktu, şimdiyse kalbimin ortasında her yeri ateşe verecekmiş gibi dikiliyordu; acıyla, kederle ve hüzünle dolu göğsümden söküp atamadığım bir askerdi, amacı beni korumak değilddi. Bakışlarımı saate dikip yeniden volta atmaya geri döndüm. Hizmetliler misafirler geldiğinde bana haber verecekti ama gelen giden yoktu, beni unutmuşlar gibi hissetmekten kendimi alıkoyamıyordum.

Ortancalar bodoslama odaya girdiğinde hafifçe irkildim. "Hala burada ne yapıyorsun uyuşuk," diye bağırdı Herman. "Misafirler burada."

"Gerginim!" Harika, şimdi de bağırıyordum.

"Gergin olmakta haklısın, kim sana bu rengi giydirdi?"

"Olmamış mı?" Bir dehşet hissi tarafından kapana kısıldığımda öfke zihnimde parladı. "Ah biliyordum, o aptalın hiçbir şeyi beceremeyeceğini biliyordum. Ona safir maviyi kullanalım dedim, kraliyet morunu değil! Bana birini yollayın, elbiseyi değiştirmem gerek!"

Hiro ve Herman kahkaha atmaya başladığında aynanın önündeki yağ şişesini kafalarına fırlattım ama benden daha hızlıydılar. Cam şişe duvarda parçalanıp kırıldığında çiçek kokusu olduğu gibi odaya yayıldı.

KÖTÜLER AŞKA DÜŞTÜĞÜ ZAMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin