24

18 5 2
                                    

(Ateez dinleyen var mı? O zaman 리듬 타! İyi okumalaaaaarrr <3)

Bunu ona söylediğimde gözü gözlerime değdi ve seğirdiğini hissettim. Kalkıp oradan çıkarak odama gittim, üzerimi giyindim ve garaja gidip arabama bindim. Mibyeol ve ninesini yalıya gönderdiğimden beridir ziyaretlerine gidememiştim. Bir kaç kez mesajlaşmıştık lakin ona çok fazla bir şey anlatamamış, sadece bana güvenmesini istemiştim. O da şu an böyle yapıyordu. Yalıya doğru giderken yolda durup bir demet çiçek ve bir kaç güzel yiyecek aldım. Yalıya vardığımda beni saygı ile karşılamışlardı. Arabanın anahtarını onlara verdim ve onlar da arabayı park etmeye götürdüler. Kapıyı temizlikçim açtı ve beni saygı ile selamladı.

-Misafirlerimiz neredeler?

-Oturma odasındalar efendim.

-Peki tamam, diyerek oturma odasına gittim. Byeol, ninesiyle bir şeyler konuşuyordu ama ninesi ona kızmakla meşguldü.

-Byeol, diye seslenince arkasını dönüp bana baktı ve elinde yeni gördüğüm suyu ve ilaç tabağını bırakıp yanıma geldi.

-Nine hasta mı?

-Hayır her zamanki unutkanlık hapları ama almamakta ısrar ediyor yine.

-Anladım. Bir de ben deneyeyim mi?

-Biraz riskli ama sen bilirsin, dediğinde güldüm ve elimdeki tatlıları ona verdim.

-Bunlar...sevmiştin.

-Huh?..Ah şey, teşekkür ederim, dedi ve elimden aldı. Ben de çiçekleri ninenin yanına götürdüm. Önce ben oturdum, sonra çiçekleri uzattım.

-Nine, sana çiçek aldım.

-Aigo, sağ ol.

-Ama ilaçlarını içmemişsin.

-TERBİYESİZ HERİF! İLAÇ FALAN İÇMEM BEN! AL ÇİÇEKLERİNİ DE BAŞINA ÇAL!

-Nineee, diye seslendiğinde arkama dönüp Byeol'u durdurdum ve ilaçları elime alıp kısık sesle konuştum.

-Byeol'u çok üzüyorsun. İkimiz de onun üzülmesini istemiyoruz değil mi?

-Byeol neden üzülsün canım!

-Ama ilaçlarını almazsan hasta olursun, hepimiz insanız hasta oluruz. Hasta olursak da sevdiklerimiz üzülür. O yüzden Byeol da senin hasta olmanı istemediği için endişelenip üzüyor. Onu üzme, lütfen, dediğimde burun kıvırsa da ilaçları alıp ağzıma attı ve sonra suyunu içti.

-Gidin başımdan! Gidin! Çok gürültülü çocuklarsınız, gidin, diyerek bizi kovdu ve ben de Byeol'u alarak bahçeye çıktım.

-Kime çektiğin belli oldu.

-Neden?

-Ninen gibi huysuz birisin.

-Sadece erkeklere haz etmiyoruz o kadar, dediğinde ona bakıp güldüm.

-Hwan, biz neden buradayız? Bana güven dedin, sana güveniyorum ama neden hala bir açıklama yapmadın?

-Sana açıklama yapmak içim geldim zaten. Seni, bir de nineni tabii, Jeongwoo'dan korumam gerek.

-Neden?

-İşler sarpa sardı Byeol. Kazanma hırsı gözlerini bürüdü, canavarlaşıyor. Artık onu koruyup kollayamıyorum. Savaşmak istedi kabul ettim.

-Artık açık konuş ne savaşı, ne oluyor orada?

-Yaklaşık 60 bilmiyorum belki 70 kişi artık yok. Hepsi elendi. Az önce şu danstan A alan çocuk da elendi. Çünkü bacağını dans edemeyecek bi hale getirdi.

STRUGGLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin