STRUGGLE

25

(Good! Good! Good! Good! Good guy~ yeah! GÜNAYDIN YOROBUNUMMM!!! Son 5 bölüme girmiş bulunmaktayız <3 hepinize teşekkürler😘)

(Bang Yedam'ın ağzından)
Bana uzattığı sigara paketinin gerçekten Jeongwoo'nun olup olmadığını merak ettim.

-Bu onun sigarası.

-Evet, bacağım bu hale gelmeden önce onu sigara içmemesi konusunda uyarmıştım, yasak demiştim.

-Bu güzel bir kanıt ama Hwan'dan da şikayetçiyseniz onun hakkında da bir kanıdınız olması gerek.

-Elimizde yok ki.

-Bu sigara paketi ikisinin dersek?

-Olur mu öyle şey? Hakka hukuka neden yalan karıştırıp adalet terazisiyle oynayalım Asahi.

-Tek sorun bu mu gerçekten? Şu bacağa bakın, kafama bakın...elenen 50 yarışmacı toplu halde bindi arabalarına gitti. Uyuşturucu vakası peki? Daha yasayım mı?

-Yine de işimizi dürüstçe halletmek de bizim büyüklüğümüz olsun, ha?

-Bence biraz biz de onlarla oynasal fena olmaz ama siz bilirsiniz.

-Merak etmeyin iş ortaklığı olduğu için yolsuzluk adına ikisine de baskın düzenleriz.

-Umarım öyle olur, dedi Mashiho.

-Neyse, kötü şeyleri düşünmeyi bırakalım. Aç mısınız? Yedam amcanızla size yemek yapalım, dedi ve kapı zili çaldı. Kalkıp kapıyı açtığında Yoshi ve Haruto içeri girdi.

-Baba, biz yemek aldık, dedi Yoshi ve elindeki poşeti ona verdi.

-Nasılsın Amca?

-İyiyim Yoshi, sen nasılsın?

-İyi gibiyim.

-Sevgilisini de çağırdı, dedi Haruto. Az buz bildiğim Japoncayla ona gülmüştüm. İkisi de oturdular.

-Amcamla konuştunuz mu, diye sordu Yoshi. Mashiho başıyla masanın üzerindeki sigara paketini gösterdi.

-Oh! Bu o serserinin değil mi, diye sordu Haruto.

-Onun.

-Yakışıklı çocuk ama pislik damarlarına işlemiş. Babasıyla arasının iyi olmadığını duydum zaten, ben olsam evlatlıktan reddetmiştim.

-İnsan evladını o kadar kolay reddedemiyor Haruto Bey. Mesela Yoshi'nin bir çok hatası oldu. Onu atsam hoş olmazdı herhalde, ha?

-Ama kasıtlı olarak kötü bir şey yaptığını sanmıyorum.

-Ha ha emin ol öyledir, dedi Hyunsuk. Güldüm ve bacağına vurarak lavaboya kalktım. O sırada kapı çalmıştı. Kapıyı açıp bana kocaman gülümseyen Heran'ı içeriye aldım ve sonra lavaboya gitmek için ortamdan uzaklaştım.

(Kanemoto Yoshinori'nin ağzından)
Heran içeriye girince ayaklandım ve gidip ona sarıldım. O da gülüp bana sarılmıştı. Buraya gelmeden önce Doyoung'u çok sinirli görmüştüm. Ne olduğunu sorunca Soung'un kaybolduğunu, muhtemelen kaçırıldığını söyledi ve bu benim tüylerimi diken diken etmişti. Bana gelecek her türlü zararın üstesinden gelebilirdim. Göğüs gerip mücadele edebilirdim ama Heran'a gelebilecek en ufak zarar beni çok sarsardı. Artık iş turnuva mücadelesinden çıkmış, iki canavarın öç alma meselesine dönmüştü, bu yüzden çevremizdekiler de tehlikedeydi.

-Bir sorun mu var?

-Huh, hayır!?

-Vücudun gerilmiş, ne oldu?