14.BÖLÜM🥀

1.2K 117 19
                                    

KEYFLİ OKUMALAR

KEYFLİ OKUMALAR

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KARTAL

"Bunu hangi şerefsiz yaptı!" kükreyerek sordu kişi arkamda duran Hacıydı. Yanımdan geçip onun üstüne doğru yürürken elini tuttum.

"Be.. Ben yaptım." dedim durdu omuzunun üstünden çattığı şaşkın kaşları ile bana baktı.

Açıklama bekleyen suratına bakmayı keserek elinden çekiştirip arabasına doğru yürüdüm.

"Eve gitmek istiyorum. Başka soru falan duymak istemiyorum. Soru soracak biri varsa oda benim, sen değil." net sözlerim karşısında Kartal ikinci şokunu yaşıyordu.

Arabaya bindik hiç görmediğim yabanı bir adamda şoför koltuğuna geçti. Arabanın hareket etmesi ile Kartal'a baktım gözleri ellerimizdeydi! Ben daha adamın elini bırakmamış mıydım! Hemen elimi çekerek başımı dışarı çevirdim.

"Öldüm sandım bugün.." Dedi başımı ona çevirdim.

"Ama ölmemişsin." Dedim sustu ölmeyi bayılmak mi sanıyordu bu. 

"Nerde kaldın bu saate kadar. Ölsem ruhun duymaz. Abim görse keşke beni kime emanet ettiğini. Beni yanından kaçırdılar ya ruhun duymadı şaka gibi." elimi ağızıma kapatarak ona güldüm.

"Bunu yaptıklarına pişman olacaklar merak etme. Arkamı dönmemle asıl senin kaçman bir olmuş. Bu kadar istekli olduğunu düşmanlarımıza gösterme Gülüm." alçılı kolumu kaldırıp omuzuna vurdum.

"Aptal." dedim bakışlarımı dışarıya çevirerek acıyan omuzunu tuttu. Sert vurmuştum galiba. Yanaklarımdan akan yaşı hızlıca sildim. Artık ağlamak istemiyordum. Kafamı cama yaslayarak gözlerimi kapattım.

Kartal'ın bana bir kaç seslenmesine bilerek cevap vermedim. Uyumuş numarası yaparak arabadaki sessizliği dinledim.

Uzun bir aradan sonra arabada Kartal'ın telefonun melodisi yayıldı sessizliğe.

"Evet.. Bunu o hak etti  kaç saattir beni ormanın ortasında bekletti keyfi! Mallarını alın. Bir daha eşimin üstünden bana böyle bir komplo kuramasın. O İstanbul ağası bozuntusu yüzünden nasıl bir zarara girdim bilmiyor musun? O şoförü mü öldürün gitsin cesedini Hamza Mahir'e yolla bundan sonra ona göre adamlarını yollasın." Kartal'ın tüylerimi ürperten konuşması ile gözlerimi sıktım.

Birilerini öldürmek onun için ne kadar kolaydı. Yavaşça gözlerimi açarak camın dışında ki karanlığa baktım. Kartal'ın bakışlarını üstümde hissedebiliyordum.

"Senin için bu kadar kolay değil mi?" dedim dışarıya bakmaya devam ederken.

"Neymiş kolay olan?" soruma soruyla karşılık vermesi suçluluk göstergesiydi. Zaman kazanmaya çalışıyordu. 

"Öldürmek.." Titreyen ses tellerim tabi ki toprağın altında yatan sevdiği içindi..

"Hayır aslında kolay değil, sonuçta annemin karnından elimde silahla dünyaya gelmedik ya ama söz konusu sensen evet o zaman kolay."  Onun ses telleri hiç titrememişti bana oranla daha sakin daha emindi.

"Sus. Daha fazla konuşma. Senden ömrümün sonuna kadar nefret edeceğim. Keşke bugün beni Hamza Mahir öldürseydi! Keşke sana da benim ölü bedenimi verselerdi. Belki o zaman.." Sözlerim onun dudaklarına değen dudaklarım ile yarım kalmıştı. Yavaşça öpüp geri çekildi. Alnını alnıma yasladı sıcak nefesi yüzüme vururken konuştu.

"Geçecek hepsi geçecek." elimi onun omuzuna koyarak ittim. Yanaklarımdan akan yaşı silmeden yol boyu dışarıya bakarak eve geldik.

Ondan önce arabadan inerek eve yürüdüm. Evin dışındaki korumaları görünce şaşkınca bakışlarımı ona çevirdim.

"Senin için budan sonra böyle. Seni korkutmamak için evin uzağında duruyorlardı ama bugünkü yaşadıklarımızdan sonra böyle." Arkamı ona dönüp eve girdim. Tam bir tutsak olmuştum. Merdivenleri çıkarak sola döndüm. Arkamdan gelen adımlarını işitmek sinirlerimi bozuyordu. Kapıyı açtım odaya girdiğim an kapıyı onun suratına çarparak kapattım.

"Lütfen konuşalım.. Gülüm koluna bakmama izin ver en azından." Gözlerimi tavana kaldırıp baktım. Ondan kurtuluş yoktu galiba.

"Kartal.. Lütfen git yalnız bırak beni.." 

******

Geçen günlerin boşluğunda odamda takılmaya devam ediyorum. Kartal kapının diğer tarafında konuşup konuşup gidiyordu. En son yüzümü gördüğü an o geceydi ondan sonra odadan çıkmamıştım. Eve yeni bir aşçı kadın gelmişti arada bir beni de yemeğe davet etse de inmiyordum sonra kadın elinde hazırladığı tepsi ile odama geliyordu. Yada bazen Kartal getiriyordu. Tek kol pek zorlamıyordu beni.

Tıklanan kapıya doğru döndüm.

"Evet?" yemek saati falanda değildi. Emine teyzede bu saatte yukarı çıkmazdı mutfakta akşam yemeği için hazırlığa koyulmuştur.

"Gülüm müsait misin?" Kartal'ın sesiyle elimdeki romanı kenara bıraktım.

"Evet." Yatakta doğruldum.Bağdaş yaparak bekledim.Kartal yavaşça kapıyı açtı. Gözleri beni bulunca mutlu oldu sanki. Kendi yalnızlığım ile alışmaya çalışıyordum. Kartal'ı görmemek bana iyi geliyordu.

" Hazırlan yurt dışına çıkaracağız." Dedi kaşlarım yukarı havalandı.

"Neden ki? " Benim ne işim vardı sıfır lisans ile elin memleketinde.

" Benim işlerim var seninle de beraber bir şeyler yaparız belki, hem orda ki dostlarım seninle tanışmayı çok istiyor. Herkese senden bahsetmiştim." Sözlerini bitirdiği an kenara koyduğum romanı elime aldım.

"Ben gelmek istemiyorum sen git istersen." Yavaşça yanıma yaklaştı.

"İçimdeki kötü Kartal'ı çıkartma bana Gülüm.  Eğer benimle yurt dışına gelmiyorsan." Dedi sustu aklımda bir şey düşünür gibi oldu.

"Evet gelmiyorsam ne yaparsın?" Dedim ona meydan okuyarak.

"Aynı odada kalırız bundan sonra."

.
.
.
Bölüm sonu

Yarın yeni bölüm gelecek canlarım

GÜL 🥀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin