17.BÖLÜM🥀

1.4K 116 40
                                    

Keyifli okumalar canlarım

ozlem_okatan beni takibe alabilirsiniz

oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.



Hamza Mahir ile girdiğimiz ortama baktım boştu. Balıkçı mekanına gelmiştik. Hacı arkadan çıktı üstünde ki mutfak önlüğü ile komik duruyordu.

"Neden kimse yok?" Demir ,ondan önce atladı lafa.

"Hamza Mahir beyimiz kolay kolay kalabalığa çıkmaz. Kapattırmış Gül hanım mekanı. Korkmayın ben yanınızdayım, istediğiniz zaman gideriz. Adamlarımız dışarda bizi bekliyor." Demir'in omuzuna dokundum.

"Tamam sakin ol. Hamza Mahirden bize zarar gelmez."  Dedim başımı ona çevirdim ne çabuk güvenmiştim ona ben. Bu kadar mı yalnızdım ben bu kadar mı kafayı üşütmüştüm. Yada ölüme yürümek istiyordum. Sonuçta canımın benim için bir kıymeti yoktu.

"Beni öcü olarak görmen iyi Demir." Hamza Mahir spor ceketini çıkarıp tahta sandalyenin üstün attı.

"Hacı bize şöyle güzel rakı sofrası yaptır. Arkadaşlarım ile keyif yapacağız." Hamza Mahir, Demir'e de arkadaşım diye hitap etti. Demir bu hitaba şaşırdı.

"Ben ellerimi yıkayıp geliyorum." Hamza Mahir gidince bende sandalyeye geçip oturdum. Demir bakışlarını Hamza Mahir'in sırtından çekerek bana çevirdi.  Ellerini önde birleştirerek ayakta  dikilerek etrafı kontrol etti gözleriyle. 

"Otursana." Dedim başımda sürekli böyle mi dikilecekti.

"Sağ olun Gül hanım. Ben burada iyiyim." Kaşlarımı çatarak ona baktım. Elimi yumruk yaparak  hızlıca tahta masaya vurdum.

"Ya otur yada çık dışarda bekle." Demir yutkunarak kafasını tamam anlamında salladı hemen sandalyesini çekerek oturdu.

"Eee şimdi anlat bakalım Hamza Mahir2in sana arkadaşım demesine şaşırdın?" Demir tek kaşını havaya kaldırarak konuştu. Bizim oranın insanlarına benziyordu mimikleri.

"Bir duyum gezer bizim bu camiyada Hamza Mahir kime arkadaşım derse onunla gerçekten arkadaş olur. O kişi için ölür de öldürür de. Mesela Gül hanım şu Hacı var ya onunla." Demir sözlerini Hamza Mahir'in gelmesi ile yarıda kesti.

********

Arkada çalan derdi müziğe üç ağızdan eşlik ediyorduk. Demir de aldığı alkol  e güzel kafa yapmıştı. Ben ağızıma ilk kez sürdüğüm rakının daha birinci bardağındaydım. Ortamda ki sıcak ve komik sohbet en çok bana iyi gelmişti. Sanki  abilerimle keyif yapıyorduk öyle güzeldi..

Ortamda çalan telefonumun ezgisi ile elimi kot pantolonumun cebine attım. Ekranda gördüğüm yazıya yüzümü buruşturdum. 

Kocacığım arıyor...

Telefonu açarak kulağıma dayadım. Ben konuşmadan telefonun diğer tarafından bağıran adamı dinledim.

"Bak beni oraya getirme. Gül hanım bu yaptıklarına seni çok kötü pişman edeceğim." Haklıydı galiba baş düşmanı ile arkadaş olmuş birde üstüne rakı sofrasında dertleşiyorduk. Koruması olan Demir'i de bozmuştum. Dudaklarımı ısırarak cevap vermedim.

"Sus, sus bakalım ben gelince de karşımda böyle susabilecek misin!"  Bağırmasıyla sıçramıştım. Telefonu suratına kapatarak sandalyeden fişek gibi kalktım. Demir'in kolundan tuttum.

"Kalk kalk Demi abi. Kocacığım gelmeden eve tüyelim."

********

Gece eve nasıl gelmiştik bilmiyorum. Sürekli arabada Demir abi ile sebepsiz gülmüştük. Babasından izinsiz dışarı çıkan çocuklar gibi eve varmaya çalışıyorduk. Eve geldiğimiz an ben kendimi eve zar zor atmıştım. İlk kez rakı içmek bana kötü dokunmuştu.

GÜL 🥀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin