Perde 81- Kahin

1.7K 163 33
                                    

Selam böcek,

(Minik alakasız bir bilgi vermek istiyorum. Snapchat indirdim. Adım: rgayonel, ekleyip serserili resim atabilirsin.)

Keyifle oku <3

Şarkı:Lana Del Rey- Once Upon A Dream

Kâhin, perdeyi elinin tersiyle vurup kapatırken gülümsüyordu.

Tanrı biliyor senelerdir gülememişti hiç.

Sanki varoluşu acıya bağlıymış gibi hapsolmuştu umutsuzluklara kâhin. Var olabilmenin bedelini her nefesiyle ödemişti değil mi? Ödemişti sahi. Belki de ödeyememişti daha. Bedeller bitmemişti.

"Doğumumun borcu," dedi kâhin kendi kendine. "Oysa Cassie hiç bedel ödemedi." Şimdi avuçlarının içi yanmıştı işte. Cassie. Şu aptal kız. Her şeye sahip olan ama hak etmek için hiç çabalamak zorunda kalmamış şu aptal melez.

Bir ömre kaç sıfat sığdırmıştı sahi?

Melez, avcı ve belki uzunca bir süre şeytan olmuştu Cassandra. Kâhin düşündü. Tek sıfatı üzerine uzun uzun düşündü. Onu tanımlayacak daha yüce bir şeyler var mı diye taradı anılarını.

Anıları. Hepsi birbirinden karanlık, birbirinden kan kokulu ve birbirinden ağır bedelli anıları. Tek bir güzel şey yaşamamış mıydı? Tek bir sevgi kırıntısı aradı zihninde kâhin ama bulamadı.

Kendini yaşamını sürdürdüğü o aptal, herkesten ırak tepedeki kulesindeki büyük geniş yatağına bıraktı. Görebilen tek gözü cibinliğin tepesindeki küredeydi şimdi. Küredeki görüntüler birbiri ardına karışıp giderken onları izlemeyi sürdürdü kâhin. Bir görüntü Cassandra'nın küçüklüğüne aitti. Beyaz kocaman bir gofret yiyordu avcı. Gofterin çikolatası neredeyse tüm yüzüne bulaşmıştı. Parmaklarını dudaklarına götürdü kâhin. O istese beyaz çikolataların en kalitelisini yiyebilirdi tabi. Ama neye yarayacaktı ki? Cassandra bir dövüş antrenmanından sonra gizlice arkadaşlarıyla toplaşıp yemişti çikolatasını. Kâhinin böyle bir hayatı yoktu ki. O hiç arkadaşlarıyla antrenman yapmamıştı. Onun hiç arkadaşı olmamıştı.

Gaye vardı gerçi. Ama o da ona yardım etmezdi. O da diğerlerini ondan daha çok severdi. Bu evreni zaten hiç sevememişti. Kâhin de bu evreni sevmiyordu zaten.

Yumrukları sıkılı bir halde bakmayı sürdürdü küresine. Görüntü bir kez daha değişti. Bu kez Cassandra bir erkeğin üzerindeydi. Nefes nefeseydi, yanakları hissettiği arzu karşısında kızarmıştı. Erkek ise aptalın tekiydi. Cassandra'nın ergenliğini keşfetmek için oynadığı aptal avcı çocuklardan biriydi işte.

Kâhinin hayatında bir tek erkek olmamıştı. Olamamıştı ki. O kendine ait olan yaşantıyı yaşayamamıştı. Biri onun yerine hayatının keyfini sürerken o karanlıklara mahkûm olmuştu. İtilip kakılan, hiçbir yere ait olamayacak kadar acınası bir ruha hapsolmuştu.

Kimse sevmemişti onu. Bazen... O bile sevmemişti kendini.

Bazıları çamurdan bazıları alevden yaratılmıştı bu kâinatın ruhlarının, kâhin ise nefretten yaratıldığına inanıyordu. Bir rahimden gelmedim diyordu bazen. Ben mükemmel bir aşkın ya da anlık yoğun bir şehvetin meyvesi olamam. Ben sadece var oldum işte. İstenmeyerek, nefret edilerek var oldum işte.

Ama belki de öyle değildi. Bir zamanlar bir kadın onun için gözyaşı dökmüştü. Küredeki görüntü değişirken kâhin o kadını düşündü. Bu acınası, karanlık, nefretin yüzdüğü hayat diyebileceği süreklilik silsilesinde bir tek gerçek anısı vardı. O da bir kadının döktüğü gözyaşında saklı kalmıştı.

ATEŞLİ KANATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin