Daddy'nin Küçük Canavarı 2 -MinSung-

Bölüm 29 - Kıskançlık

(Sakin olun geldim-) (Açıkçası yazmak için hiç zamanım yok, ama azıcık bir boşluk buldum ve değerlendirmek istedim~ İyi okumalar!)

Kelime sayımız: 1298

--------------

Jisung barın arkasında içkileri karıştırırken yüzünde de oldukça bulaşıcı bir gülümseme vardı. Daha şimdiden birçok müşterisine yakın zamanda baba olacağını duyurmuştu bile.

Daha sahneye çıkmasına saatler vardı ki Wooyoung kulüp kapısından içeriye yüzünde somurtan bir ifadeyle girdi.

Aynanın arkasındaki odaya doğru giderken başka bir dansçı Woo'yu durdurduğunda bu durum Jisung'a fazlasıyla tanıdık gelmişti.

Arkadaşının yüzündeki ağlamaya yakın masum ifade, diğer dansçının saçma sırıtışı ve gencin omzunu hafifçe itişi.

Patronun yeni favorisine olan nefret daha şimdiden başlamıştı.

Jisung hemen tezgahına 5 dakikalık mola yazısını yerleştirdi ve 2 dansçıya doğru gitti. Arkadaşına bulaşan kişinin oldukça gıcık biri olduğunu da biliyordu.

İsmi Carl olan dansçının arkasında durduğunda Wooyoung'un gözleri bir anlığına Jisung'a kaydı, bir çeşit yardım çağrısı yaptığı belliydi.

Jisung boğazını temizlediğinde Carl'ın endişeyle arkasını döndüğünü gördü ''Ah, korumalardan biri sanmıştım seni'' dedi.

''Neler oluyordu burada? Eğlenceli gibi görünüyordu'' dedi Jisung hafifçe güldükten sonra.

Carl barmene gülümsedi ''Buradaki arkadaşa tam da bir 'daddy's boy' olduğunu söylüyordum''

Jisung dansçının yüzündeki piç gülüşünü dikkate almamaya çalıştı ''Aw, peki ona karşılık verecek süreyi tanıdın mı?''

''Hayır, söyleyeceklerimi daha yeni bitirdim'' dedi Carl başını iki yana sallarken.

''Peki o zaman'' dedi Jisung Carl'a daha yakın durup Wooyoung'a bakarak ''Ben neler olduğunu kaçırdım, o yüzden cevabını duymak istiyorum''

Wooyoung ne yapacağını bilemez halde titremeye başlarken gözleri de karşısındaki 2 kişi arasında gidip geliyordu, ama Jisung ona göz kırptığında biraz daha rahatladı ve derin bir nefes aldı.

''Ben bir 'daddy's boy' değilim'' diye mırıldandı.

Jisung neredeyse gözlerini devirecekti. Arkadaşının kullandığı tek savunma bu muydu gerçekten?

Carl buna gülüp dansçıya yaklaştı ''Dün aynanın arkasındaki odaya girdin ve bunu hepimiz gördük'' derken de onu ittirdi.

''Hey'' diye uyardı Jisung ''Kavga başlatma''

''Yoksa ne olur?'' diye sordu Carl Wooyoung'a bakışlar atarak.

''Yoksa bu arkadaşımızı kıskandığını düşünürüm. Belki de sen bir 'daddy's boy' olmak istiyorsundur. Belki de Woo'ya bulaşma sebebin onun yerine geçmek istiyor olmandır''

Carl Wooyoung'u yine ittirdi ''Asla istemem. Bu salak da basit bir orospu dışında hiçbir bir şey değil zaten''

Jisung arkadaşının bu kelimeye neredeyse ağlayacağını fark etti, bu tip kelimelerle arası hiç iyi olmamıştı zaten.

''Bu beklenmedik bir şeydi işte. Sen gerçekten de bir 'daddy orospusu' olmak istiyor musun? Çünkü bundan eminsen bana söyleyebilirsin, ben de sihirli kelimeleri söylerim'' dedi Jisung.